"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yeni Asya Nurculuğu demek, Risale-i Nur’un medyadaki dili demektir

Şükrü BULUT
14 Mayıs 2025, Çarşamba
Çocukluğu, İttihad ve Yeni Asya’nın çocukluklarıyla geçmiş ve gençliğinde Risale-i Nur talebeliği kimliğini “Yeni Asya” ile izharını farkındalık olarak yaşamış bir kardeşiniz olarak bu satırları yazmaya çalışıyorum.

Hikâyemiz uzundur. 1967’nin sonbaharıyla başlamış baharımız ve sonra 1970’in kışında tanışmışız Yeni Asya ile… Onu Malatya’daki hayatımıza, bizatihi Bediüzzaman’ın talebeleri taşımışlardı. Onlara Allah rahmet eylesin ve bizi de şefaatlerine nail eylesin.

Kişinin, kendisini güzel kelimelerle doğru ifade edebilmesi de bir ihsan-ı İlâhîdir. Buna çoğu zaman muvaffak olamayız. En güzel, nadide ve nezih manaların; bazen, lisandan, uygun olmayan esvapla dışarıya çıktığına sizler de şahit olmuşsunuzdur.

Yeni Asya’nın hikâyesini çok okumuşsunuzdur. Haftalık İttihad gazetesinden günlük Yeni Asya’ya geçiş hikâyesini de… Bu gazetelerin çıkarılış hikmetlerini ve sebeplerini de… Kur’ân’ı yaşamak isteyen Nur Talebelerinin hayatta karşılaştığı sıkıntılar... Bilhassa içtimaî ve siyasî hadiselerin zihinlerde ve kalplerde sebep olduğu çatallaşmaları gidermek üzere, Üstadımızın o zamanda yaşayan talebelerinin İstanbul istişareleri… Bediüzzaman’ın son gölgelerinden fedakâr Zübeyir Ağabeyin çırpınışları ve Nur Cemaatini “sırrın sırrına“ ulaştırma gayretlerine karşı olan “Siyasal İslâm” ile “Türk Milliyetçiliği” hareketlerine karşı Nur cemaatinin tesanüdünü sağlamak üzere ağabeylerle birlikte vardıkları kararlar… Yeni Asya, ferdî değil, şahs-ı manevîyi temsilen çıkarıldığından, Üstadımızın o dönemde yaşayan talebeleri Yeni Asya’da O güzide insanlar bu fena âleminden çekildikten sonra, neşriyat tarihçemizin şahitleri berzaha göçtükten sonra, Nurculuğu bulandırma hareketinde bilinçli-bilinçsiz koşuşturulmuş olanlar da Mahkeme-i Kübra’ya intikal ettikten sonra; o günün Yeni Asya’sı hakkında konuşanların, mahza gıybete düşeceklerini herkes kabul eder.

Bugüne gelince… Kişilerin hatalarının şahs-ı manevîlere verilmesi, ayetin tasdikiyle büyük bir zulümdür. Bir köyde/kasabada bir ferdin bize yaptığı kötülükten dolayı o beldeyi toptan suçlamak zulüm değil mi? Veya kabileleri/aşiretleri hatta milletleri… Bu kaide, sair tarikatlar ve cemaatler için geçerli olduğu gibi, yeni Asya için de geçerlidir. Yeni Asya’nın temsil ettiği “Risale-i Nur Talebelerinin” şahs-ı manevîsi masumdur. Zihinlere gelmesi muhtemel bir soruya, hemen cevap verelim: Evet… Yeni Asya’dan başka Risale-i Nur ve Talebelerinin şahs-ı manevîlerini temsil eden ikinci bir medya çeşidi henüz ortaya çıkmamış. Ve Yeni Asya gazetesini çıkaranlar da, bir an bile tereddüt göstermeden Risale-i Nur’a sahibiyetlerini ve Nur Talebeliğini temsil kimliklerini daima izhar etmişlerdir. Bu kimlik izharının bedelini ödemekten geri durmayarak… Gazeteyi çıkaranların ikinci adreslerinin, İstanbul siyasi polis şubesi olduğunu bilmeyenler, –Elhamdülillah– hayatta olan ilk yazı işleri müdürümüz Sabahaddin Aksakal’a sorabilirler.

Yeni Asya’nın tarihçesinde, Türkiye’nin din ve vicdan hürriyeti mücadelesinin kısmî fihristiyle karşılaşanlar, ülkemizdeki demokrasi mücadelesinin renklerini de tanırlar. İnsaniyet boyutunda adalet ve itikad cihetiyle imanın hayata hâkimiyetindeki birinci şartının hürriyet olduğuna inanan Yeni Asya, demokratlığı bir temel değer olarak benimsediğinden, neşir hayatı boyunca bedel ödedi ve ödemeye devam ediyor.

İnsanlar; sevdikleri insanların, beldelerin, alâmetlerin ve sanat eserlerinin isimleriyle anılmalarından rahatsız olmazlar. Çıkış maksadı ve elli beş senelik arşiviyle, biricik gayesi Kur’ânî hakikatler olan Risale-i Nur’u hayata aktarmak olduğunu ilan ve isbat eden Yeni Asya ile anılmak, güzel bir şifadır. Hatta iftihar vesilesi... Gazeteyi çıkaranlara, okuyanlara ve destek olanlara birileri “Yeni Asya’cı” diyorsa, bu onların kararıdır. Bir Nakşî’yi, Kadirî’yi, Milli Görüş’çüyü, Süleymanlı’yı, Alevî’yi veya bir başka cemaat mensubunu “kimlikleşmiş” isimleriyle tavsif etmek nasılsa, Risale-i Nurları dava edinmiş onlarca Nur grubu arasındaki bir Nur cemaatine “Yeni Asya” demek de bir tariftir. Fakat Yeni Asya gazetesini Bediüzzaman’ın yaşayan talebelerinden tevarüs ile çıkarmaya devam ettirenlerin Risale-i Nur talebeleri olduklarına, son nefeslerine kadar bu gazeteyi medreselerine alan Mustafa Sungur ve Bayram Yüksel gibi ağabeyler şahittirler.

Ve en önemlisi de, Risaleleri okuyarak bu gazeteyi çıkaranların, kendilerini Risale-i Nur talebesi olarak görmeleridir. 

Okunma Sayısı: 1655
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ömer

    15.5.2025 18:02:52

    Sayın yazar, Kazım Güleçyüzün, Yeni Asya yayınlarından çıkan kitabı, Risale-i Nurun Medyadaki Dili kitabı var!!! Ondan da geniş bir şekilde istifade edebilinir.

  • Raşit örenel

    14.5.2025 23:38:10

    Kendisini bir "Yeni Asyacı" olarak gören biri, bilmana ve bizzarure bir Nur Talebesi, bir Müslüman, bir mümin ve bir insan olduğunu ifade ve ilan ediyordur ve yine bilmana ve bizzarure, Risale-i Nurlardan başkalarının başka türlü anladıkları meseleleri başka bir türlü anladığını da (ama onları düsmanlaştırmadan) ifade ediyordur. Üstad Nur Talebelerine "Nur Talebesi" dediğinde, zaten onların müslüman ve mümin olduğunu ayrıca ifadeye gerek duymadığı, fakat Nur Talebelerinin iman cihetinde kardeş oldukları bazılarıyla siyaset noktasında kardeş olmadıklarını ifade etmeye gerek duyması gibi.

  • Selamet Arslan

    14.5.2025 23:28:04

    Bugünlerde, tam isabet etmişsiniz. İsabet ettirene hamdolsun. Böyle net, basit, tarihe de ışık tutan bilgi içerikli yazılar, fitneyi bertaraf ediyor. Kolumuzun yenini çekiştirip duran sair nur talebesi namzetlerinden bu yazıyla kolumu kurtarmış ve onlara "bi dur Bi sus bi kötüleme bi toparlan bi hatırla, Allahını seversen" demiş gibi hissettim.

  • buğra

    14.5.2025 21:55:18

    Yeni Asya gazetesinin tarihi, Risale-i Nur hareketinin toplumsal ve siyasi mücadelelerle iç içe geçmiş tarihini aydınlatıyor. Yıllar içinde kolektif kimliğe zarar veren bireysel hataların yaşandığı dönemler olsa da; gazetenin demokratik değerlere bağlılığı, din özgürlüğü alanındaki kararlı mücadelesi ve bu hedefler uğruna ödediği bedeller, üstlendiği demokratik misyonla birlikte aidiyet ve sadakat gibi değerleri benimsemesi derin izlerle tarihe kazındı. Yeni Asya, hem bir savunma mekanizması hem de İslami değerlerle demokrasi arasında köprü kuran düşünsel yaklaşımıyla bir manifesto niteliği taşımaktadır.

  • Ali Dinar

    14.5.2025 11:33:07

    Gayet güzel. Şahsı manevinin nazara verilmesi uygun olmuş. Tebrikler.

  • Orhan

    14.5.2025 11:23:02

    Yeni Asya’nın şahsımanevisini, nurcuların şahsımanevisi veya o şahsımanevinin medyadaki vekili olarak görüyorum.

  • HASAN DOĞAN

    14.5.2025 10:34:39

    Sayın hocam burada merhum Kutlular ağabey'den hiç bahsedilmemesi acaba bir unutkanlık eseri mi yoksa onu görmezden mi gelmedir.Zira merhum,gazetenin kuruluşu ile vefatına kadar imtiyaz sahipliğini bihakkın ifa etmiştir.Kendi ifadesi ile tüm cemaat ve tarikatlerin iğdiş edildiği(erkekliklerinin alındığı) bu son döneme dair de iafedeleri olduğu halde ne yazık ki onun vefatından sonra bu gazete de bu iğdişten payını aldı ve o susanlar korosuna dahil olup herkesin ağzına aldığı bir yaftayı kendi içindeki samimi ve iğdiş edilmeye karşı çıkanlara da yapıştırmaktadırlar maalesef.Rabbim gazeteyi bu badireden kurtarsın inşaallah.....

  • Müjdat Bayar

    14.5.2025 08:47:13

    Allah razı olsun.

  • Mustafa-kemal

    14.5.2025 08:20:10

    Dik duran,cizgisini koruyan,siyasal islamin dunyalik,makm,mansįp tuzaklarina düṣmeyen yeni asya ya ve cemaatine selam olsun.Allah onlardan ebeden razı olsun

  • HÇeşitcioğlu

    14.5.2025 06:30:42

    YA geçmişi hizmet dolu şanlı, son dönemi şaşkın zelil olmamalı. Üstad resmini sembol yapmak kolay hakkını vermek zor, ilgili yetkililer titremeli amma.. Türkün Türke propagandası gibi olmaması için ülke çapında bir YA algı araştırma ve anketi yapılmalı, kantar da tartılmalyız . YA ve Bediüzzaman portresi içi boş isim ve resim olmamalı. Nur talebelerine soralım üstad portresini nasıl görüyor hakkedildiğini düşünüyorlar mı!? Çünkü üstad her meşrebin hakkı tekele mi alındı acaba? Zaman tünelinde rehavete müptela ve bıkkın yılgın adamlar ışıktan gözü kamaşmış, yazıyor konuşuyor; ahirzaman kazanı kimilerii içinde kaynatıyor mayışık ve sırıtık!

  • Hüseyin T

    14.5.2025 01:16:26

    İslâmî tarikat ve cemaatlerin , demokrasiyi şeytanlaştirdığı, küfürle itham ettiği yıllarda, demokrasiyi kavram ve yönetim biçimi olarak dillendiren, savunan yeni asya cemaati olmuştur.hakkını teslim edelim ... Cemaat ve tarikatlar demokrasiyi bir yönetim ve yaşama biçimi olarak benimsemedikçe, farklı fikirlere tahammül ve müsamaha göstermedikçe, makus talihleri değişmeyecek , yokluk yoksulluk ve cehalet bitmeyecektir... demokratik tutum ve davranışlara uydukça, hukuka, ilke ve prensiplere bağlı kaldıkça, inanç ve fikir hürriyetini tanıdıkça belli bir parti tutulabilir.. Yanlış olan, partilerin cemaat /tarikat/ mezhep gibi görülmesi takım tutar gibi körü körüne savunulmasıdır ...

  • Süleyman

    14.5.2025 01:12:40

    Yeni Asyayı nurculuğun dışına atmaya kalkışan nadanlara tam cevap. Ağzınıza sağlık.

  • Osman Yıldırım

    14.5.2025 00:21:45

    Evet Yeni Asya tüm nur gurupları arasında Demokrasi,Hak,Hukuk ve Adalet noktasında taviz vermeyen ve şahıs riyasetinden ziyade şahs ı maneviyi esas kabul eden bir anlayışa sahiptir. Bu anlayış takdire şayan bir anlayış olduğundan şer mihraklar son zamanlarda Yeni Asyayi bu çizgiden uzaklaştırıp şahıs endeksli haktan hukuktan adaletten uzak rejimin dilini kullanarak bu şanlı duruşa gölge düşürmeye teşébbüs etmekte ve Yeni Asyanın tesanüdünu bozmaya çalışmaktadır. Yeni Asya tekadam rejiminin dilini kullanarak şanlı tarihi ile ters düşmemeli. Yeni Asya demokratik, Riyaset i şahsiyetin jattiyyen aleyhinedir,siyasal İslamcıların asla göz kırpamaz. Çıktığı gündeki prensipler neyse bugünde o prensiplerden taviz vermez ve vermemeli. Risale i Nurun medyadaki dili olmaya ısrarla devam etmeli vesselam.

  • Osman

    14.5.2025 00:12:18

    Elhamdülillah, açıklayıcı ve ferahlatıcı bir yazı.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı