"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kardelen gibi yaşamak, boynu bükük, ama onurlu

Mustafa ORAL
24 Ocak 2018, Çarşamba
Dünya iki kutupludur.

Bir yüzünde yaz diğerinde kış, birinde ilkbahar diğerinde sonbahar vardır. Bazen de kışta bahar, baharda kış yaşanır. İnsan iki kutupludur. Bir yüzünde neşe, diğerinde hüzün vardır. Birinde bahar, diğerinde kış vardır. Bazen bahar içinde kış, bazen de kış içinde bahar yaşar. Bazen her yere bahar gelir, o kışta kalır. Ekmek değil sevgidir doyuran. Güneş değil yürektir ısıtan. Ay değil dosttur aydınlatan. Kardeşin ekmeğini elinden almıştır, öleceksindir. Komşun odununu çalmıştır, donacaksındır. Dostun vefa göstermemiş, kandilini söndürmüştür, karanlıkta boğulacaksındır. Onların tuzları kuru, ekmekleri sıcak, kandilleri yağlıdır. Toplanıp kartopu oynarlar. Seni kardan adam yaparlar, hedef tahtasına koyarlar. Her yerin kan ve kar içinde kalır. Ölmeden önce ölürsün. Her gelen üzerine bir kürek kar, arkasından bir kürek toprak atar, üzülürsün. 

Üzülme, hayat böyledir. Kader kimini kardelen, kimini hercai kılar. Ömrü olan bütün mevsimlere varır, bütün çiçekleri tanır. Hercai ve kardelen birbirine âşık çiçeklerdir. Hercai hiçbir dalda durmaz, aşkta bağlılığı olmaz, ama kıskançtır. Kardelen masumdur, bağlanmıştır hercaiye. Sevdiceğini üzmemek için çare arar. “En iyisi kışın açalım. Böylece beni senden başkası görmez.” Hercai çok sevinir. “Adamın hası böyle olur!” Hamlarla hasların, taşlarla çakılların ayrılma vaktidir. Kardelen günlerce bekler. Kış gelir. Hercai gelmez. Belki gelmiştir, der başını karların arasından kaldırır. Damatlığıyla gün yüzüne çıkar. Beyaz gelinliğiyle kış gelmiştir, ama hercai gelin ortada yoktur. Onuru kırılır. Boynu bükülür. Vefasızlığı kaldıramaz, bahara kalmadan vefat eder. Hercai hanım hamdır, rahatı seçmiştir. Değil mi ki kışlar çok kardelen doğurur. Hiçbir şey olmamış gibi yeniden açar. Her bahar bir başka kardelenin kanına girer. Kışın cenazesine gelmez.  

Belki sen de bir kış yaşıyorsun. Kardelen gibi yaşamaya çalışıyorsun, ama ortalık hercai kaynıyor. Hercaide vefa aranmaz, sen de arama. Sen açmana bak. Dağ ne kadar yüksek de olsa üzerinden yol geçer. Kar ne kadar kalın da olsa kardelen deler geçer. Yürekler ne kadar haşin de olsa duâ deler, geçer. Her şeye rağmen kardelen gibi yaşamaya devam et. 

Kış ekim mevsimidir. Meyvesi kardır. Musîbetler üzerimize yağan kardır. Kışa uğramadan bahara, çileye bulaşmadan huzura, ölmeden Cennete erilmiyor. Kardelen süt ve kar çiçeğidir. Çile insanı süt kadar saf, kar kadar beyaz kılar. Kışın karı çok olanın yazın kârı çok olur. Kar temizdir. Karların içinden gel. İnsan balçıktan yaratıldı, dünya balçıktır, bulaşma. Bataklıkta açan çiçek olmaktansa karda açan çiçek, hercai olmaktansa kardelen olmak evlâdır. Kardelen evliya çiçeğidir, haşir çiçeği kız kardeşidir. 

Kardelen şartlar sağlanırsa su üzerinde bile açar. Kardelen kalp gibidir, duâyla ayakta kalır. Duân varsa sana her yer vatan, her mevsim bahar, her çiçek kardelen. İyi bak kendine. İçindeki çiçek ve çocuk ölmesin. Kardelen karcıl olduğu kadar evcildir de. Kalp kuvvetlendiricidir. Bakarsın vicdan sahibi biri kalbini açar, yerleşirsin. 

Kardelen kar gülüdür. Çöl kardeleni (asm) dünyaya kışta gelmişti. Zor günler geçirecekti. Derdi gönderen dermanı da gönderir. Karları gönderen melekleri de göndermişti. Onu (asm) zor günlere hazırlamak için melekler kalbini altın kâsede yıkadılar. Mekke’ye kar yağınca çöl kardeleni (asm) hicret etti, Medine’de gövde verdi. Gün geldi, köklerine döndü, kokusu ve dokusu Mekke’yi de sardı.  

Çöl kardeleni (asm) gibi kader seni de zor günlere hazırlamak için kalbini kar kâselerinde ovuyor. Çelikleştin, artık eğilmeyeceksin. Dünya yerinden oynatılsa, bir adım geri gitmeyeceksin. Başına bir sıkıntı geldiğinde ‘ben ne kışlar gördüm; her şeyi gördüm, içim rahat” diyeceksin, kimseye eyvallah demeyeceksin. Biliyorsun ki Mekke’den sonra Medine, kar çiçeğinden sonra hicret çiçeği ve haşir çiçeği var. 

“Acele ettim, kışta geldim, biraz daha bekleseydim baharda gelirdim” diyorsun belki. Ama o zaman ömrünü hep kışta geçiren, baharı görmeden göçüp giden şark kardeleni Bediüzzaman’ın şakirdi olamazdın ki. O bir asır önce Van kalesinden sana seslenmişti. “Ne yapayım, acele ettim, kışta geldim. Siz inşaallah cennet-âsâ bir baharda gelirsiniz. Şimdi ekilen Nur tohumları zemininizde çiçek açacaklar.” Şükret, kader sana Bediüzzaman olma fırsatı verdi. Evet, kışta geldin, ama şimdi ektiğin tohumlar yeşermeye başladı.

Zübeyir Gündüzalp, Kafkas kardeleniydi. Hayatı kar, kış, kıyametti. Bu Nurlu yolda her derde razı olduğunu bildirmiş, bu müjdeyle aşk ve şevk vermişti. Mademki kardelen olacağını söylüyorsun, bu müjdenle bize aşk ve şevk veriyorsun. O halde iyi dinle. “Dikenler arasından güller toplayacaksın. Ayağın çıplaktır, batacak; elin açıktır, ısıracak. Buna sevineceksin! Firavunlar kucağında büyüyen çocuk Mûsâ’ları safına alacaksın. Aldığın için dövecekler. Konuştuğun için zindana koyacaklar; sevineceksin! Çöllere sürülürsen, kanınla ağaç yetiştireceksin. Kutuplara sürülürsen, ısınla sebze yetiştireceksin. Yeşilliği sevmeyenler olacak. Yakacaklar, yıkacaklar. Karanlık zindanlara salarlarsa, ışık, paslı vicdanları görürsen ümit, imansız kalplere rastlarsan Nur vereceksin. Sen verdiğin için suç, sen getirdiğin için ceza, sen konuştuğun için mahkûm olacaksın ve buna şükredeceksin!..”     

Müjde, yılın ilk çiçeği kardelenler açıyor. Bu son kar. Kış daha fazla direnemez. Birkaç güne kalmaz bu ağır misafir gider, vefalı dost bahar çıkar gelir. Havada bahar ve haşir kokusu var. Şu dağın arkası şehir, şu kışın arkası bahar, şu karın arkası kardelen. Şu güneş çıksın, kardan eser kalmayacak. Şu ateşli yürekler ortaya çıksın, soğuktan eser kalmayacak. 

Kara, kışa, tipiye, yağmura, doluya aldırmadan inadına duâlarla, meleklerin alkışlarıyla yaşa. İnanıyorsan üstünsün. O halde kardelen gibi sadece Rabbinin huzurunda başını eğ. Bismillah, de, duâların ipek yapraklar gibi taşları delip geçecek. Dünya çetin bir kıştan geçiyor, baharı sen getireceksin. Çürümüş kalpleri sen dirilteceksin, çiçeklere hayat vereceksin. Kaldır başını.

Okunma Sayısı: 17088
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • hak galip

    24.1.2018 15:47:31

    çok hoştu tşkler

  • Gündüz Alp

    24.1.2018 14:44:11

    Sevgili Mustafa bey kardeşim, her daim bizi tefekküre davet eden yazıların gibi bu güzel "Kardelen" yazısı için teşekkür ediyorum. Eline, yüreğine sağlık. Küçücük çiçeklerde ve onlara aşık böceklerde büyük gerçekler gizli. Her bir sanat eseri mahir bir ustayı, ilim, kudret ve ilim sahibi bir sanatkârı gösterir. Kardelenler bize, kara kışa inat, sabır ve sebatı, azim ve vefayı, aşk ve şevki gösterirler ve lisan-ı halleriye adeta "Sizde öyle olun!" derler. Boynu bükük olanlar; halk arasında masumiyetin, mazlumiyetin ve mağduriyetin simgesi gibi dursa da yahut öyle algılansa da Hakkın yanında güçlü ve onurlu, duası makbul bir azizdir. Şehri çevreleyen dağların eteklerine kadar yağan şu kar mevsiminde kardelen yazısı zihnimizde böyle güzel çağrışımlara vesile oldu. Bizi üşüten kışın soğuğu değil, dostun soğukluğudur. "İnsanî kışı" yaşadığımız şu mevsimde kardelen olabilenlere, kardelen kalabilenlere ne mutlu! Selam ve muhabbetle.

  • Ali R. Yardimoglu

    24.1.2018 14:25:59

    BarekAllah ve bravo Kardelen!!.. senin izzet ve şeref ve mulayim ama cesur haysiyetini takdir icin; her dilde, dunyanin her yerinde, hem her degisik insan kabilesinden, her deger bilenlerce ne kadar cok yazi, siir, klasikler yazilmis, ve yine hem ne coklarca filmler yapilip, oduller almis.......

  • Erol

    24.1.2018 11:09:10

    Gece karanlığı peşinden gelecek seher aydınlığının müjdesidir. Kışın kesif şiddeti baharı haber verir... Işığı, ümidi, nur aydınlarını işaret ve ufuklardaki cennetasa baharları müjdeleyen yazınızdaki aşkı mutlak, şevki mutlak, şükrü mutlak telkinler ruhumuza heyecanlar veriyor...... Binler selamlar....

  • Sunay Düz

    24.1.2018 11:05:45

    Allah(cc)razı olsun,bedbin gönlümüze şevk verdiniz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı