"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Refet Kavukcu Ağabeyin aziz hatırasına

Nejat EREN
01 Şubat 2022, Salı
26 Ocak 2022 Çarşamba günü Nur dâvâsının önemli ve mümtaz karakterlerinden olan Erzincanlı Refet Kavukçu Ağabeyin vefat haberini üzüntüyle öğrendim.

Nur camiasına, ailesine, akraba ve bütün sevenlerine baş sağlığı diliyorum. 

Bu münasebetle merhum ağabeyimiz hakkında (29.11.2013 ve 12.10.2021 Tarihli Yeni Asya’da yazdığım yazıların bölümlerini paylaşmak istiyorum:

“2013 Yılı Kasım ayında Erzincan Yeni Asya Dershane açılışı için gittiğimiz Erzincan ilinde birçok Nur Talebesinin tanıdığı ve bu ilin bir ‘simge’ hizmet ağabeylerinden olan Refet Kavukçu Abiyi grup olarak ziyaret ettik. Refet Abi kendi emeği ve maharet çizgileri olan muhteşem tablolarını çok güzel tanzim etmiş ve büyüklü küçüklü birçok kendine ait tablonun yanında Üstad Hazretleriyle ve Risale-i Nur dâvâsıyla ilgili birçok belgeyi bir araya getirerek harika bir “Bediüzzaman Müzesine” dönüştürmüş. Kendisi ve dostlarıyla bu “Müze Dershanede” hasbihal edip duâsını aldık ve tecrübelerinden istifade ettik. Refet Abi maşaallah ilerlemiş yaşına rağmen hâlâ hizmetlerle meşgul. Şu anda meşhur “Bediüzzaman Ansiklopedisi’nin” yeni baskısı üzerinde çalışmalarını devam ettiriyor. Müzenin açılışı esnasında ve daha sonraki ziyaretlerde bu mekânın Valiler, bakanlar, önemli bürokratlar ve birçok önemli kişiler tarafından ziyaret edildiğini anlatırken. Nurun fütuhatından büyük zevk ve keyif alıyor. Biz de bu muhteşem gelişmeleri ve hizmetleri ve buna sebeb olanları bütün kalbimizle tasdik ve tebrik ediyoruz.” (Yeni Asya, 29.11.2013)

Merhum ağabeyimizle son görüşmemiz de 18 Eylül 2021 tarihinde hasta yatağında evinde olmuştu. Bir duâ ve vefa borcu olarak 12 Ekim 2021 tarihli gazetemizde yayınlanan, Yeni Asya Camiası ve hizmetleriyle ilgili çok hoş ve memnuniyet verici kaydettiğim telefon konuşmasını tekrar yayınlayarak aziz ruhuna Fatiha ve duâlar göndermek istiyorum. İşte o yazı:

“Eylül 2021 ayında yapılan Erzincan Yetişkinler Okuma Programın en önemli neticelerinden birisi de gazetemizin baş sayfasında daha önce yayınlanan bir dâvâ adamı, ağabeyimiz Refet Kavukcu’nun manalı mesajıydı: “Yeni bir vahdet tablosunu çizmemiz lâzım!”

“Çok değerli bir hattat, ressam ve dâvâ adamı olan Refet Kavukçu Ağabeyi bir heyetle evinde ziyaret ettik. Yaşına ve iki gün önce yaptırdığı Kovid-19 aşısına rağmen bizi kabul etme nezaketini memnuniyetle karşıladık. Tatlı bir sohbet ettik. Kendisinden duâ talebinde bulunup teşekkür edip evinden ayrıldık.”

“Sonra tablolarla süslenmiş tarihî “Bediüzzaman Müzesini” ziyaret ettik. Müze, Üstad ve dâvâ adına yaptığı onlarca küçüklü, büyüklü tablolardan ve değişik kitaplarla dolu. Kitaplar hakkındaki katalogların yanında, kendi hayatını anlatan ve bir yazar tarafından hazırlanmış, “KALEMLERİN EFENDİSİ REFET KAVUKCU” isimli eserin de sergilendiği tarihi bir arşiv, kütüphane, repertuvar salonu çok yönlü, Nur Dâvâsı için tarihî bir merkez. Refet Ağabeyin uzun bir zamanda büyük emek vererek hazırlamış olduğu ansiklopedilerden almak isteyenler aldılar ve güzel bir sohbetten sonra oradan ayrıldık.”

“Ziyaretimizden bir gün sonra Refet Kavukcu Ağabey temsilcimiz Erol Akar’ı aradı. Kardeşimiz de mikrofonu açtı ve biz de Refet Ağabeyin aynen şu mesajını duyguyla dinledik:

“Yeni Asyacı Nur kardeşlerimiz olarak beni ziyaretiniz için çok teşekkür ederim. “Yeni Bir vahdet tablosu çizmemiz lâzım.” “İstanbul’daki, Kirazlı Mescitteki dershanede; Kutlular Ağabey, Mehmet Birinci’ler, Fırıncı’lar, Sungur Ağabey’ler... Türkiye’nin ne kadar Nur Talebesi var hepsi orada buluşur, orada bulunur, orada görüşürdü. Benden resim arzu edildi... Zübeyir Ağabey, “Polisler bizi 15 günde bir ziyarete gelirler, elimizde ne var ne yok; kitap, tablo, resim, her şeyi toplar, alır, götürürler. Elimizde senin gönderdiğin levhalar, vecizeler, hiçbir şey kalmadı. Onun için bize şöyle bir resim yap ki şu duvara, alamasınlar” dedi. Duvarı tuval yaptık, yağlıboya olarak bugün mevcut olan, görmediyseniz gidip İstanbul’da görün...”

“O istek üzerine bir tablo yaptık. Fırtınalı bir denizde Risale-i Nur, Kur’ân-ı Azimüşşan’ı çevrelemiş, koruyor. Denizin fırtınasından koruyor. Bu resmi oraya çizdim. “Mevcudiyetimizin hâmisi olan İslâmiyet’ten elini gevşetme, dört el ile sarıl; yoksa mahvolursun” ifadesini de bulutların üzerine yazdık. Biz bunu yaparken lâzım olan fırça, boya her türlü malzemeyi Kutlular Ağabey ile beraber gittik, çarşıdan temin ettik, getirdik. Onunla getirdiğimiz o malzemeyle bu resim yapıldı. Fakat bunu benden başka kimse bilmiyor. Onu yaparken benim yardımcım kimdi? Ben İstanbul’u bilmiyordum! Nereden bilecektim boya nerede, fırça nerede? “Merhum Kutlular Ağabeyle beraber gittik, temin ettik, getirdik. Bunun gibi birçok hususlarda, birçok hizmetlerde beraberdik. Onu ben çok seviyorum. Bu sevgime esas temel teşkil eden, ‘küfür cephesinin onu hedef alması... Küfrî cephenin okları ile o hedef vuruluyordu. Çok çok talihsiz bir şekilde yavrusunu ondan koparıp aldılar. Türlü hilelerle, türlü oyunlarla o zavallı çocuğu, kızını yok ettiler. O ağabeyimiz bunun ıztırabı üzerine hayatı sarsıldı. Sadece o değil, küfür cephesinin merkezi toptan bir kişinin üzerine yığılıyordu.”

“Kutlular Ağabeyin hitabeti, vukufiyeti kuvvetliydi, samimiyeti, ihlâsı hem de lehçesinin güzelliği... Onun hayranıydım, lehçesinin de hayranıydım. Hitabetini, vukufiyetini, müessiriyetini çok yakinen duyan, işiten ve istifade eden bir kardeşinizim. Ben onun yanında duran, arkasında duran, onu destekleyen, onu ayakta tutan sizleri de bütün ruh-u canımla tebrik ediyorum. Fakat çok çok arzu ettiğimiz birlik, beraberlik, bütünlük, vahdet tam manasıyla tahakkuk etmedi, edemiyor, bunun da üzüntüsü içerisindeyiz... Bunu hakikaten diyorum, sizi seviyorum.”

“Birliğimiz için, cemaatimizin tevhidi için beraber olmamız arzusu gönlümden çıkmıyor. En yüksek derecede yaşıyorum. Onlar önümüzde öncülerimizdi, önderlerimizdi, bize hakikatleri anlatan şahsiyetlerdi... Hepsi gittiler. 

Kalanların en yaşlısı da âciz kardeşiniz olmak hasebiyle yeni bir birlik, vahdet tablosunu çizmemiz lâzım diye düşünüyorum ve ona duâ ediyorum. İnşaallah, gönülde bir olduğumuz gibi görüntüde de bir olmamız arzusu içerisindeyim. (Refet Kavukcu, 19.09.2011 Pazar Erzincan)”

Evet bu ifadeler, gerçek bir dâvânın çilesini çeken, üstlenen Yeni Asya cemaati ve onun sembol isimlerinden olan merhum Mehmet Kutlular Ağabey içindi. Bizim halis niyetimizin bir semeresi olarak bu programın en güzel semerelerinden birisi bu ziyaret ve ziyaretin neticesi olarak ruhun derinliklerinden gelen bir itiraf, tesbit ve vefakârlığın en güzel örneklerinden olan bu mesaj olduğunu düşünüyorum. Ruhu ş’ad makamı Cennet olsun inşaallah. Nur camiasının, aile efradı, akraba, dost ve kardeşlerinin başı sağolsun. Allah sabırlar versin. Amin (Yeni Asya, 12.10.2021)

Okunma Sayısı: 1745
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Musa

    1.2.2022 22:07:35

    Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah

  • H.ibrahim Karahan

    1.2.2022 18:44:25

    Allah rahmet eylesin mekanı Cennet olsun. Allah razı olsun rahmet okumaya. Vesile oldunuz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı