"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Vefasızlar partisi

M. Latif SALİHOĞLU
08 Mayıs 2025, Perşembe
GÜNÜN TARİHİ: 7-9 Mayıs 1935-1972

Siyaset, bu zamanda yalana çok revâç verdiği gibi, vefâyı da büyük çapta törpüleyerek nankörlüğe zemin hazırladı.

Ama az, ama çok her partide yalana rastlamak mümkün. Aynı şekilde, mebzul miktarda vefâsızlığı, nankörlüğü görmek de…

Şu var ki, vefâsızlıkta birinci sırada gelen siyasî oluşum Halk Partisidir. (*)

Evet, Halk Partisi (CHP), vefasızlıkta liderdir ve asırlık şampiyondur. O meselede, diğerlerinin hiçbiri bu partinin eline su dökemez ve onun “vefasızlık şampiyonluğu”nu elinden alamaz.

Bu dikkat çekici noktanın herhalde şüpheye hiç yer bırakmayacak netlikte bir izahının yapılması gerekiyor. O halde, biz de sırasıyla bu partinin halef-selef başkanlarına ve liderlik bazında partinin nasıl el değiştirdiğine kısaca bakmaya çalışalım.

*

Bilindiği gibi, Halk Partisinin kurucu Genel Başkanı Mustafa Kemal Paşa’dır. Onun halefi olarak yerine geçecek kişi ise, M. İsmet Paşa’dır.

Tek parti döneminde biri CB, diğeri BB makamında olmak üzere, aralıksız şekilde tam 12 sene (1925-37) birlikte çalıştılar. 1937 yılı sonlarında araları bozulmaya başladı. Ciddî manada şahsî meselelerde anlaşmazlığa düştüler. Kemal Paşa’nın isteği üzerine, İsmet İnönü Başbakanlıktan istifa etmeye mecbur kaldı. Haliyle kırgın ayrıldılar ve ömürlerinin sonuna kadar da dargın kaldılar. Her ne ise… 

1 Kasım 1937'de Parti Genel Sekreterliğine ve Başbakanlık makamına İktisat Vekili Celal Bayar getirildi. İkinci Dersim Operasyonu Bayar’ın Başbakanlığı döneminde yapıldı.

Mustafa Kemal, siroz hastalığı sebebiyle Ankara’dan İstanbul’a geldiği zaman, İsmet Paşa ile aralarındaki küslük devam ediyordu. M. Kemal, ölümcül hastalığı sebebiyle aylarca Dolmabahçe Sarayı’nda yattığı tâ 10 Kasım 1938 gününe kadar da, İsmet Paşa onun ziyaretine hiç gelmediği gibi, İstanbul’a dahi gelmedi, ya da (Can Dündar’a göre) sûikast korkusundan dolayı gelemedi. 

Netice itibariyle, Halk Partisi’nin birinci ve ikinci genel başkanları bu dünyada birbirine küs gittiler, kırgın ve dargın ayrıldılar.

Ara notu: 1937-39’da Halk Partisinde halef-selefi olan İnönü ile Bayar da birbirine kırgın-dargın gittiler.

Önemli bir ara notu da şudur: 9 Mayıs 1935’de yapılan 4. Kurultayı’nda radikal bazı kararlar alındı: “Altı ok” ilke olarak kabul edilerek Anayasa’ya konuldu. “Fırka” tabiri terk edildi, yerine “parti” tabiri getirildi. Kemalizm resmî doktrin olarak kabul edilerek şu ifade kullanıldı: “Partinin takip ettiği bütün esaslar Kemalizm prensipleridir.”

*

Halk Partisi’nin ilk reisleri arasındaki küslük-kırgınlık-dargınlık şeklinde yaşanan vefasızlık hâli, hiç sekmeden günümüze kadar devam etti.

Meselâ, 7-8 Mayıs 1972’de yapılan 5. Olağanüstü Kurultayında, Bülent Ecevit ile İsmet İnönü'ye ait iki "Parti Meclisi Listesi" yarıştı. Ecevit’in listesi kazandı. İnönü, 5 Kasım 1972’de CHP Genel Başkanlığı için yapılan kongreyi de kaybedince, âdeta dünyaya küsercesine radikal kararlar aldı: Hem elli yıllık partisinden, hem mebusluktan, hem siyasetten istifa etti. Bir sene sonra gelen ölüm tarihine kadar da Ecevit ile küskün-kırgın kalarak gitti.

Tabiî, aynı vefasızlık hali Ecevit ile haleflerinin de başına geldi: Ecevit Baykal’a, Baykal Kılıçdaroğlu’na kırgın gitti. Kılıçdaroğlu da “Sırtımdan hançerlediler” diyerek CB aday adayı İmamoğlu ile CHP Genel Başkanı Özel’e kırgın halde.

Öyle anlaşılıyor ki, “vefasızlar parisi”nin kaderi böyle: Bu garip durumun sebebi, muhtemelen mahiyeti itibariyle “tam dünyalık” bir parti olup, günahının da çok kadar ağır basmasından dolayı olsa gerek. Onun için “Bu asil Türk milleti”, o partiye kat’iyyen tek başına iktidar olma şansını-imkânını-kredisini vermiyor.

***

(*) CHP resmî olarak 11 Eylül 1923’te ilk kurulduğunda (“9 Eylül” sonradan uyduruldu), bu partinin ismi Halk Fırkası idi. 17 Kasım 1924’te Karabekir Paşa’nın liderliğinde Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kurulacağını haber alır almaz, Halkçılar hemen ön almak için partilerinin ismine Cumhuriyet kelimesini eklemlediler. Üstad Bediüzzaman, bu parti için bilhassa “Halkçılar” ifadesini kullanır da, parti ismine sonradan eklenen “Cumhuriyet” tabirini leffen kullanmaz.

Okunma Sayısı: 2460
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Latif Salihoğlu

    16.5.2025 16:14:20

    Sn. Osman Yıldırım, Bu yazımızda AKP yahut başka bir partiye selam çakma durumu söz konusu dahi değildir. Yüzde yüz kat'iyetinde itham ve suizanda bulunuyorsunuz. Sizin yalana dolanmış olan yorumunuz ise, maalesef "siyasî irtidat" kokusunu işmam ediyor.

  • Ahmet sabri

    13.5.2025 08:08:33

    Diğerleri zaten malumunuz; "vefasızlar"dan da vefa beklenmeyeceğine göre çizgimiz belli, asli vazifemiz de Allah her daim hayırlı ve kolay olanını nasip eylesin.

  • Arda Yıldız

    10.5.2025 13:10:36

    Kimse iktidar gitsin diye bizi CHP li bir iktidara payanda olmaya çağırmasın lütfen. Biz sağcıyız. Solun iktidarı intiharımız anlamına gelir.

  • Arda Yıldız

    10.5.2025 13:09:39

    Necati bey 1991 de DYP birinci parti olarak solcularla koalisyon yaptı. Bakanlıkların yarısı kendisindeydi. Şimdi CHP li bir başkan seçilse kaç DP li bakan olacak? Örneğiniz cerbeze içeriyor. CHP li bir başkan seçildiği an tüm bakanlıklar CHP nin eline geçer. Tüm siyasi güç kemalistlerde toplanır. Kemalistlerin de islam ile münasebetleri zaten malumunuz. Bizim o sütten çok ağzımız yandı. Hatta alimlerimizin başı yandı!

  • Necati

    10.5.2025 02:09:49

    Muteza-i hale mutabık hareket etmeyen, muhali talep eder duruma düşerek kendimize ve davamıza zarar verir duruma düşmeyelim. CHP, yada DP demokratlık yada Kemalizm isim ve resimden ibaret değildir. Demokrat zihniyet şu anda çok dağınık durumdadır. Akp hariç her partide demokratlar var. Kemalistler ise akp dahil her partide var. Böyle bir ortamda imhisarcılık, demokrat zihniyeti sadece DP temsil ediyor, Kemalizmi sadece CHP temsil ediyor demek basiretsizliktir. Bu durum 23 yıllık iktidarın menafıkane Süfyani siyasetinin bir neticesidur. Ve Kemalizmi en çok icraatları ile temsil eden parti AKP'dir. En büyük tehlike olan bu iktidarın ortaya koyduğu 1950 öncesine çok benzeyen tek adam, İstibdat ve bütün yetkilerin sorumsuz fakat sonsuz yetkileri olan sistemdir. Bu sistemden kurtulmadan ne demokratların önü açılır, nede iman hizmetlerinin.

  • Necati

    10.5.2025 01:55:54

    Yahu Allah aşkına memleketi 23 yıldır tek başına 2017 den beri ırkçıların desteğiyle idar eden bir iktidar var iken, muhtemel bir CHP iktidarı yüzünden şimdiki tek adam zihniyetinin dinimize, dini hizmetlere verdiği zararları görmezden gelmek hafife almak, dine hizmet iddiasında olanların işi olamak. Kaldı ki bu sistemde hiç bir parti zaten tek başına iktidar olamaz, olamıyor. Koalisyon ortak hareket mecburiyeti var. Rahmetli Demirel O zamanki 12 Eylül'ün devamı olan ANAP'a karşı o zamanın CHP si olan Erdal İnönü ile koalisyon kurdu. Demokratlar zarar mı gördü. Şimdi ki DP de bir çok konuda CHP ile millet ittifakın da birlikte hareket etti yanlış mı yaptı?

  • HASAN DOĞAN

    9.5.2025 15:38:53

    Dolayısı ile Hüseyin kardeşin de dediği bu münafık iktidarın gitmesi gerekir ve onun için biz de Dp yi destekleme ile adeta çelik çomak oynayarak sittin sene bu iktidarın gitmesine yardım edemeyiz o yüzden def'i şer nev'inden bu iktidar karşısında güçlü olan bir ittifak'ı destekleyip DP'nin iktidar yolunu açmalıyız.......

  • Hüseyin İlhan

    9.5.2025 12:07:50

    Bugünkü iktidar partisinin müslüman avefası varmı.ASLA.Eğer vefa olsa idi milletin onu ne için iktidara getirdiğini idrak eder ve başörtüsü için verilen 'kanun teminatı altında olması,teklifini ret etmezdi. Yine vefa olsaydı 28 Şubat zalimi olan partilerden birinin liderini AKP İST.listesinden mv yapmaz,MHP gibi ırkçı bir parti ve 28 Şubat zalimi lideri ile ortaklık kurmazdı.Bu vefasızlığın CHP lilerin kendi içlerinde yaptıklarından daha da vahim ve şen'i olduğunu belirtmeliyiz.,AKPP ise bu ülke ve milleti devreden çıkartmak mümkün olmadığına göre,siyonist emelelrin önündeki yıkılmaz set vazifesini tahrip ve siyonizme hizmet olduğu milyarlarca delil ile sabit olduğudur. Şu haliyle AKP ile ortakalrı dindar insanımızın asla yanına yaklaşmaamsı gereken siyasi ihanet merkezleri olduğudur.

  • Abdullah

    8.5.2025 23:50:19

    Bizler ne fetöcü ve nede Siyasal islamcı yız.Elli senedir bu tarz çizgimizi koruyoruz. Siyasi fikir ve düşünce olarak bu iki akımdan ayrıyız.Elli senemiz böyle geçti.Şimdi de böyleyiz.Kimse bizleri bu iki siyasi cereyana yapıştıramaz.Çünkü en küçük bir alakamız yok Yapıştıran,bunu delille riyle ispat etmek zorun dadır.Buna kimsenin gücü yetmez.Çünkü ha kikati halde, nefsül Emirde böyle bir şey yok.Bazı namertler ifti ra atabilir,çamur atabi lir.İtibar kastı yapabilir bu da o alçakların karakterlerini gereğidir. Karşılığını da görürler.

  • Zekeriyya Kocalan

    8.5.2025 23:40:30

    Vefâsızlar partisi, birbirlerinin kuyusunu kazdılar. Birbirlerine vefâsı olmayandan hayır gelmez. Zaten üsttada bu milletin CHP'yi iktidara getirmeyeceğini ve iktidarı gelmemesi için Demokrat Partiyi desteklediğini ifade ediyor. Ama desteklenen D. Parti, CHP ile sanki CHP'liymiş gibi beraber çalışıyorlar. İKtidara gelmesi için gayret gösteriyor DP. Bunun manası desteklenen DP, Demokratların devamı değil demektir. Sadece isim benzerliği var demektir. Değilse izah edilsin. DP oy verip, CHP'ye düşmanlık izaha muhtaç değil mi ?

  • Latif Salihoğlu

    8.5.2025 21:13:33

    Şunu düşünmeden edemiyoruz tabiî: Burada okuyucuya verilen "yorum" hakkı, gitgide "direktif verme" hakkına mı dönüşüyor acaba? Bir tarihçi-yazar olarak, hele ki ağırlıklı şekilde "günün tarihi"ni yazan bir köşe yazarı olarak, hangi konuyu yazıp yazmayacağımı birilerinin direktifine göre mi karar vermem gerekiyor? Bakın, teklif etmek ayrı, direktif vermek ayrı şeylerdir. Ama "Şunu yaz, bunu yazma" demek, emir ve direktif kategorisine girer. Hele, 30-40 yıldır bir köşenin hakkını vermeye çalışan bir kalem erbabına "Yahu, şu konuları niye yazıp duruyorsun" demek, kesinlikle haddini aşmak demektir. Dahası, yüz tane "AKP eleştirisi" yazıya hiç ses etmeyip birkaç tane "CHP eleştirisi" karşısında hop oturup hop kalkanların davranışı hiç normal değildir. Kaldı ki, birini eleştirmek, diğerinden taraf olmak anlamına da gelmiyor. Eleştiri ve analiz, gazeteci-yazar olarak bizim en temel hakkımız. Şunu da herkes bilsin ki: Biz oldum olası Demokratız ve öyle kalmaya da kararlıyız.

  • Ramazan Şirin

    8.5.2025 20:24:18

    Yazarın CHP hakkında ifade ettiği maddi durumlar değişmişse bunu maddi delillerle ispat ederek eleştiri yapmanız gerekmektedir. CHP demokrat partinin yerine geçmişse ve yazar da bunu görsün istiyorsanız delilleriniz nerede?

  • Ramazan Şirin

    8.5.2025 20:21:47

    Latif abinin benim savunmama ihtiyacı yok ama bazıları gerçekten anlaşılması ve tevili kâbil olmayan eleştiriler yapıyor. Maddi unsurlara dayanan eleştiri yapan yazara karşı zanna dayanan eleştiriler yapmak insafa sığar mı? Maalesef bazılarının siyasete yoğun çok yoğun şekilde eğilmiş olmasından dolayı taraf olduklarına dair hataları değil görmek duymak dahi istemiyorum istemelerine şahit oluyoruz. Üstad bu durumu, siyasi taraf olduğu için şeytanı melek telakki eder diyerek haber vermiştir. Tam da o durum yaşanıyor.

  • Latif Salihoğlu

    8.5.2025 18:15:05

    İTHAMLARI REDDEDİYORUM Burası hür zemin. İsteyen istediği gibi yorum yapabilir. Ama YORUM adı altında, kimsenin hakaret etmeye hakkı yok. Sûizan yapamaya, itham ve isnatta bulunmaya hakkı yok. İtibar sûikastı yapmaya hakkı yok. Maalesef görüyoruz ki, bu menfî tutumların hepsi şahsımıza yönelik olarak yapılıyor. İşte açık misâl burada: Lütfen ana yazıyı bir kez daha okuyun. Acaba, yazının AKP ile bir alâkası var mı? Hele "Bu AKP'ye selam yazısı" diyecek tek bir cümlesi var mı? Kezâ, sadece yüz yıl öncesinden mi bahsediyoruz? Hayır, kat'a. Peki, Allah aşkına bu nasıl bir çarpıtma, nasıl bir itham, nasıl bir sûizan, nasıl bir itibar sûikastıdır ki, ana konusu AKP'den tamamen bağımsız olan bu yazı hakkında bütün bu menfilikler ve daha fazlası sıralanıyor? Ayrıca, 20 yılı aşkın süredir AKP’ye yönelik eleştirilerimizi takdir edip sayısız kere alkışlayan aynı münekkitler, neden bir kez olsun “Bu CHP’ye selâm yazısıdır” demedi, demiyor? Çünkü, hakikaten bir tarafgirlik marazı oluşmuş durumda.

  • Raşit örenel

    8.5.2025 17:52:05

    Biz Yeni Asya cemaati olarak son yıllarda mesveret ile chp ve geçmiş kusurlarını değil, Millet İttifakını destekledik. Herkes bu kararların meşveretle alındığının biliyor. Kimse kulağının üstüne yatmasın. Bu kararı almamıza ise CHPnin son yıllarda yaşadığı olumlu değişimin etkisi büyük. Son yerel seçimlerde ortada adı konmuş bir ittifak olmamasına rağmen, Gültekin Uysal'ın da parti olarak İstanbul ve Ankarada CHP adaylarını desteklediklerini açıklaması, aklın yolunun bir olduğunu gösteriyor. İstediğimiz Demokratlar ayağa kalktığında tüm desteğimiz onlara fakat şu anda Akp zulmüne karşı en gerçekçi çözüm demokrasi-adalet-hürriyet zemininde bir ittifaktır.

  • Raşit örenel

    8.5.2025 17:35:39

    Şu anda tahrip imkanı akp elindedir, görülüyor ki niyetleri de öyle. Vefasızlığın değil kitabını, ansiklopedisini yazacak akp ve reisi önümüzdeyken, yola beraber başladığı arkadaşlarının tamamını akpden şutlamışken, ısrarla küflü dosyaları açmanın ne manası var? Bir tane Nur talebesi gösteremezsiniz ki CHPnin geçmişteki tek bir tahribine olumlu baksın fakat şu anda akp eliyle yaşanan ve düzeltebileceğimiz nice zulüm ve vefasızlık ortada duruyor ve can yakıyorken, neden ısrarla artık düzeltemeyeceğimiz meselelerle dikkat dağıtıyoruz? Hele bir de İmamoğluna ilk seçiminde sosyal medyadan destek açıklayan pek çok kişiyi de hatırlıyorken.

  • Enes

    8.5.2025 16:28:52

    CHP demokrat oldu desteklenmesi gerekiyor diyenlerin, Ak parti demokrat partinin devamıdır diyenlerden ne farkı var?

  • A. Yılmaz

    8.5.2025 16:19:39

    Demokratların oyları şu an emaneten ak partide duruyor. Muhtemel bir demokrat iktidarı da bu oylar sayesinde olacaktır. O yüzden Erdoğan gitsin diye halk partisi lehine demokrat tabana ihanet edemeyiz. O zaman kader bizi affetmez. Kıyamete kadar gelecek hiçbir müslümana halk partisine verilen desteği izah edemeyiz. Bizim yerimiz belli.

  • Yıldız Fırtına

    8.5.2025 14:10:34

    Aziz üstadımın "bu millet kendi ihtiyarıyla bu partiyi başa geçirmez"," başa geçerse kominizm adı altında çok zulmeder" buyurmasina rağmen çeşitli tevil ve akıl tutulmalarıyla CHP değişti, eski CHP akp oldu CHP artık demokrat KKoglu seyyid, hilmi uran mektubu gibi akla hayale sığmayan cerbezeli yorumlarla cemaati bu yola sevk en sade haliyle Risale-i Nur a ihanettir. Ogün öyleydi bugün böyle gibi Risale-i Nur a konjüktürel bakan aldanmıs ve aldatıyor şimdi müteyakkız olma zamanı! Allah istikamet ve sadakatten ayırmasın akıl alacak gibi değil bu ahirzaman!

  • Yağmur Darendeli

    8.5.2025 13:42:32

    Chp de bir iki demokrat figür olsa dahi chp tabanı koyu kemalist zihniyete sahip. Kimse o tabanı tutamaz. İslam düşmanlıklarını aleniyete dökmelerine engel olamazlar. Rabbim fırsat vermesin. Amin.

  • Yağmur Darendeli

    8.5.2025 13:41:19

    Rabbim ülkemizi kemalist zihniyetin yürütücüsü chp den korusun. Amin. İlk işleri baş örtüsü ve cemaatlerle uğraşmak olacaktır. Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama Ekrem İmamoğlu Deniz Gezmişlerin intikamını alacağını işaret ediyor. Kemalist seçmen iktidara gelip intikam alma, rövanş alma hayali kuruyor. Rabbim chp ye fırsat vermesin. Amin.

  • Osman Yıldırım

    8.5.2025 13:20:48

    Bu bir AKP ye selam yazısı gibi geldi bana,zira CHP nin yüz yıl önceki hata ve kusurlarını nazara verip " be yapalım demokratlar ortada yok öyleyse AKP ile devam edelim" anlamına gelmektedir. Oysaki bugün AKP nin yaptıkları hata ve yanlışlıklar CHP nin yaptıklarını aratmamaktadır. Bir defa ortada hukuk ve adalet yok adaletin olmadığı bir yerde hiç bir şeyn olamayacağını atlayıp yaklaşık 100 yıl önceki CHP nin hatalarından bahsetmek bu adaletsizlik ve hukuksuzluğu sineye ceklelim AKP ye şükredelim çünkü CHP nin 100 yıl önceki kusurları daha fenadır anlamı taşımaktadır. Yani AKP ye selam anlamı taşımaktadır.

  • Said Yüksekdağ

    8.5.2025 13:17:46

    CHP nin ne mal olduğunu nasıl bir parti olduğunu bu yazınızla bir kez daha anlamış olduk. Ne yazık ki son zamanlarda cemaatimiz içinde CHP güzellemesi yapanların sayısı artmış durumda. Nur Talebesi olmayanları bir nebze anlarım lâkin kendisini Nur Talebesi olarak gören birinin CHP güzellemesi yapmasına sessiz kalamam. Zira yaptığı Risale-i Nur'un ve Üstadın hukukuna ihanet anlamına gelir. Üstad, Nur Talebeleri ve gariban müslümanlar yıllarca CHPnin zulmüne maruz kalmıştır. Milleti bağrında tedavisi olmayan yaralar bırakmıştır. İşte bu yüzden Üstadım bu asil millet ihtiyarıyla CHPyi katiyyen iktidara getirmeyecek diyor. Nur Talebeleri olarak bu konuda azami dikkatli olmalı sadece demokratlara nokta-i istinad olmalıdır.

  • HASAN DOĞAN

    8.5.2025 10:58:35

    Peki Pelin hanım anladık halk partisi kemalist ancak bugünkü iktidardaki parti despot ve müstebit ve de safdil dindarların desteği ile yaptığı bunca zulme ve hukuksuzluğa son vermek için de bir çıkış yolu var mı şu an.Bir de güya Demokrat partinin devamıdır diyen bunca cemaat ve tarikatın kendisine verdiği destek ortada duruyorken.....

  • İbrahim FİŞEK

    8.5.2025 09:43:48

    Teşekkürler aziz kardeşime...

  • Abdullah

    8.5.2025 08:09:11

    Cumhuriyet tabirini kul lanmaz, çünkü gerçek cumhuriyet ile halkçıla rın bir alakaları yok. Kuruluş başlangıcında ve 35 senelik tatbikatla rında cumhurun, Yani halkın iradesinin hakim olduğu bir cumhüriyet göremiyoruz.Adı cumhuriyet ama fiili durumu ise tek kişi idaresidir.Vefaye gelin ce, vefa yüksek bir insani duygudur.Her Keste bulunmaz.Hele ehli siyasette bunun kıtlığı var.Çünkü işin içinde menfaat var, mevki, makam, dün yanın şan ve şerefi var. Ene'de ön planda olur sa nasıl vefalı olunur? Üstad'ımız hâşâ boşuna mı demiş; "menfaat üzerine dönen siyaset yaset canavardır" diye. Vefa fedakârlık ister.Vefa bir kemâlât halidir.Bir feragattır.Üstün bir me ziyettir.Ekseriyet itiba rıyka manen terakki etmiş insanlarda bulunur.

  • S. Pelin Kurukahveci

    8.5.2025 04:33:03

    Halk partisi demokrat oldu diyerekten maalesef saf niyetimizden istifade etmeye çalışıyorlar. Oysa halk partisinin resmi ideolojisi Kemalizm tüzüklerinde durmaktadır. İktidarın tasvip edilmeyen işlerini gösterip adeta sağcı müslüman seçmeni, sıtmayı gösterip ölüme razı etmeye çalışmaktadırlar. Ancak üstadımızın himmeti ile çok şükür eğriyi doğruyu ve doğru ile süslenen eğriyi görebiliyoruz. Halk partisinin zulümlerini affededip ahirete irtihal etmiş ceddimizin, ve kemalistlerin oklarına hedef olmuş şehitlerimizin nefretini kazanmaktan Allah'a sığınırım ve hep beraberce sığınalım.

  • S. Pelin Kurukahveci

    8.5.2025 04:23:09

    Halk partisi demokrat oldu diyenleri uyarma potansiyeli olan bir yazı. Şunları okuyup da halk partisine öyle ya da böyle destek vermeye meyil göstermek mümkün değil. Rabbim şu ülkemizi halk partisi iktidarından muhafaza eylesin. Bu vatanda halk partisinin iktidara gelmeyeceğine dair Üstadımızın duasına amin diyoruz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı