Tarihler milletin hafızasıdır derler, o yüzden maziyi bilmeyen âtiyi inşa edemez. Parlak bedeller ödenmiş mazi sayfasında neler var Yeni Asya’nın serencamında.
Bu uzun yolda yürüyenler Nur’un Talebeleri fedakârlar ordusu; onlar bilirler ki “fedai’nin feda edemeyeceği hiçbir şey yoktur” inancıyla kelle koltukta bedeller verirler. Şahsî hayatlarına dair her türlü fedakârlık yapan gazete yazar ve okurları, hak, adalet ve meşveret esasları konusunda; “ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam” diyen Bediüzzaman’ın talebesi olmanın duruşunu sergiler. Harici ve dahili hücumlara rağmen istikrar ve istikamet çizgisini koruyan Yeni Asya.
Dostlar dile kolay bütün imkânsızlıklara rağmen 51 yıl dimdik ve ‘emronulduğun gibi dosdoğru ol’ âyetinin tecellisi olan sırat-ı müstakim ashabı olmak.
Bu yol bilinmezlerin kendini ulvî bir dâvâya vermiş isimsiz kahramanların bizlere bıraktığı ve karnesinde bir tek kırık ve zikzak olmayan muhteşem bir mirastır. Bizi mahcup etmeyen ve esen fırtınalarda bir liman, bir sığınak ve korunak olan naşir-i efkârımız, lâhika sayfamız, her daim olayları Risale-i Nur penceresinden analiz etmenin başarılı duruşu, tam ‘on iki’den vuran bir istikamet çizgisi.
Mensubiyet ve aidiyetinden şeref duyduğumuz ve şükürler, hamdenlillah dediğimiz Yeni Asya hakkın, adaletin, zulmü alkışlamayan ve zalimi asla sevmeyen şahs-ı manevinin adı olsa gerek.
Yeni Asya gelene ağam gidene paşam demeyen, bedeli ne olursa olsun hakkı tutup kaldıranın adıdır.
Yeni Asya ‘zulüm bizdense ben bizden değilim’ diyen kahramanların bayrağıdır.
Yeni Asya ‘biz muhabbet fedaileriyiz, husûmete vaktimiz yoktur’ diyenlerin buluştuğu hakikatin adresidir.
Yeni Asya başyazarı Bediüzzaman olan, ama diğer satırlarda da Bediüzzaman’ca, Risale-i Nur’ca doğru analizlerin cem olduğu bir lâhikadır.
Yeni Asya kendisini dev gibi gören, haksızlara karşı dik duran, samimiyetin ve ihlâslı azınlığın keyfiyetli tezahür platformudur.
Yeni Asya bir sevdadır, bir dâvâdır. Büyük dâvâların büyük bedelleri vardır ve geçmişin kahramanları bu bedelleri bi hakkın ödemiştir. Bu bir bayraktır, gençlerle burçlara yükselecek bir bayrak.
Miras yedi yaramazlar itabından kaçınmanın yolu, bu hakikatin ve hakkın sesi olan ve vatan sathını mektep yapma ile yola çıkan ve şu gelinen noktada 51 yılın birikimi ve donanımı ile ibreyi, dijital çağın fırsatlarını nazara alarak dünya sathını mektep yapma vizyon ve misyonuna doğru start’ın verildiği bir zaman dilimi içerisindeyiz.
Haydi nesl-i cedid, tecrübenin ve gençliğin enerjisinin harmanlandığı kollektif bir ruh ile sizler Isparta’yı tenvir eden makinelerin makinisti değilsiniz diyen Hz. Üstad Bediüzzaman’ın tarif ettiği ufuk çizgisine gözlerinizi dikin ve bütün dünyayı aydınlatacak makinaların makinistliği şuuru ile bayrağa el atın, atın ki; işte Üstadım şehadetnamemiz elimizde deyip küre-i arz üzerinde İslâm’ın, ittihadın, uhuvvetin, demokrasinin insanca ve İslâmca yaşamanın tarifi olan Nur’un bayrağı temevvücsaz olsun.