"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman ve İslâmcı partiler

Ömer Faruk ÖZAYDIN
30 Nisan 2023, Pazar
Dini siyasete alet yapan ve Nurcuların oyuna muhtaç olan AKP, her seçimde olduğu gibi bu seçim döneminde de cemaatlere deklarasyon yayınlatıyor.

Milleti dinsizlik, terör ve CHP ile korkutarak, Bediüzzaman’ın siyasetle alakalı ifadelerini kendi indî çıkarımlarına yontarak, safdilleri avlıyorlar. 

Dini kullanan siyasetçilerin genlerinde olan siyasî hesapları biliyoruz. Ancak, mübareklerin Risale-i Nur’daki siyasî reçeteleri önünü ardını tahkik etmeden kullanmalarını anlayamıyoruz.

Üç devirir yaşamış, devlet erkanıyla muhatap olmuş, Rusya esareti, sürgünler yaşamış; siyasî ve içtimaî reçeteleri, sebep sonuç ilişkileriyle tahlil eden bu asrın bediisi, Bediüzzaman’ı rehber eden ve ona sadık olduğunu söyleyen bir kısım Nurcular ne hikmetse zamanı okumadan siyaset(çi)lere göre vaziyet alarak ciddi hataya düşüyorlar.

Meşrutiyet döneminde İttihad-ı Muhammedî cemiyetine giren Bediüzzaman, cemiyetin siyasete dönmesiyle oradan ayrılır. “Dedim: Bu isim umumun hakkıdır, tahsis ve tahdit kabul etmez.” Yine: “Bedîüzzaman’ın İstanbul’da hayatı, bir derece siyasîdir. Siyaset yoluyla İslâmiyete hizmet edilecek, diye kanaat besliyordu. Siyasî hayata karışması, İslâmiyete hizmet aşkının bir neticesi idi.”1 

Yeni kurulan hükûmet münasebetiyle ısrarlı davet üzerine Ankara’ya gelir ve mecliste törenle karşılanır. Fakat Ankara’nın halini beğenmez onca teklif ve ısrarlara rağmen; (bilmana) “Ve bu adamla başa çıkılmaz, mukabele edilmez diye, dünyayı ve siyaseti ve hayat-ı içtimaiyeyi terk edip yalnız imanı kurtarmak yolunda vaktimi sarfettim.” 2 diyerek Van’a döner ve inzivaya çekilir.

Devletin dinden uzaklaşması üzerine Şeyh Said isyanında memleket karışır, Bediüzzaman’ı da içine çekmek isterler fakat o, destek vermediği gibi karşı da çıkar. Her türlü eza ve cefaya rağmen, siyaseti hatırlatan her şeyden uzak durur. Onun derdi sadece milletin imanını selamette görmek. 

27 sene çileli ve hapisli bir hayattan sonra Ahrarlar yani Demokratları bölmek için kurulan Millet Partisini ve ondan doğan DİP’e beklenilen desteği vermez. 

Neden? Çünkü: “Otuz beş senedir ki siyaseti bırakmıştım ve Nurculara da “Bırakınız!” diyordum. Sebebi, siyaset ihlası kırar. Fakat şimdi hissettim ki, bazı münafıklar dindarları perde yapıp dini siyasete alet; sonra da siyaseti dinsizliğe alet etmeye çalıştıklarından safdil dindarların hatırı için bir-iki defa siyasete baktım, gördüm.” 

Kısaca, Bediüzzaman din adına ortaya çıkan partilere prim vermediği gibi bütün kuvvetiyle de karşı çıkıyor. Çünkü; “Hakikat-i İslâmiye bütün siyasâtın fevkindedir. Bütün siyasetler ona hizmetkâr olabilir. Hiçbir siyasetin haddi değil ki, İslâmiyeti kendine âlet etsin.” (Eski Said Dönemi Eserleri, H. Şamiye, s. 255)

Maalesef alet edildiği gibi Türkiye’nin ve Risale-i Nur’un önündeki en büyük takozun bu alet siyasetidir ki, bizi Avrupa’nın ve dünyanın gerisinde bıraktı.

1.Tarihçe-i Hayat

2. Şualar 

Okunma Sayısı: 2396
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı