Bir nur postacısından hizmet hatırası..
Biz emeklilerin kıyıda köşede durmaktan ziyade hizmetin bir köşesinden tutmak gerek olduğu düşüncesiyle, kendime bir program çizerek uygulamaya geçtim. Ben sosyal bir insanım. İnsanlarla diyalog kurup onlarla sohbet etmeyi seviyorum. Dolaysiyla benim için en güzel hizmet sahası gazetemdi.
Meşverette alınan karar gereği bir miktar gazete çeşitli yerlere dağıtılması gerekiyordu. İste bulunmaz bir fırsat diyerek, gazete dağıtımına talip oldum. Ve sabahın erken saatinde
Yeni Asya gazetesi dağıtımı için, belirledigim hedef olan İzmir Basmane Tren Gar’ındayım.
Denizli Treninin hareketine 10 dakika var. Trene binip, koridorda ilerleyerek yolculara hayırlı yolculuklar dileyip, gazeteyi veriyorum.
Gazeteyi alanlar memnuniyetlerini bir tebessümle Teşekkür ederek gösteriyorlar.....
Bir anda, trenin ön bölümüne, makinistlerin olduğu kısma geldiğimi fark ettim.
Gözgöze geldiğimiz görevliye bir Yeni Asya uzattım,
Makinist, “Ooo Yeni Asya ha” diyerek, sanki eski bir dostu ile karşılaşmış gibi sevinçle aldı.
Benim kalbimdeki sevincin haddi hesabı yok...
“Ben Yeni Asya’yı 78’de tanıdım” diyerek anlatırken, bize doğru gelen ikinci görevli, “yolculara gazete dağıtmışsın, bize yok mu?” dedi..
Ben de “Dostu dosttan ayırmak ne mümkün” diyerek, ona da bir gazete verdik.
Makinist espiri olsun diye, “Bu da Yeni Asya’cıdır” diye arkasından tebessümle bahsetti.
Makiniste, Yeni Asya’yı nasıl, nerede tanıdınız diye sordum.
“Eskişehir’de, o gençlik yıllarında tanımış bir müddet de okumuştum” diyerek sohbetimize devam ettik..
Bu kısa sohbetimiz, büyük buluşmalara vesile olur inşallah diyerek, trenin hareket etmesiyle ayrıldık....
Arkalarından tekrar buluşuruz deyip el sallarken, gönlümde büyük huzur vardı.
Ve o vazifesine, ben de kendi vazifeme, gazetemi susayan gönüllere ulaştırmak için yollara düştüm..
Bu olay da gösteriyor ki, Yeni Asya âb-ı hayat çeşmesinden herkes bir yudum dahi olsa içmiş. Zamanı geldiğindeo damlalar yeni filizlerin çıkmasına vesile olacak inşallah..
Ayaklarım ara sokaklarda dolaşırken, hayalim sanki, Denizli’ye giden bu trenden önce, Denizli’deydi!!.
Üstad ve Nur talebelerinin Denizli’de çileli, fakat, destanlar yazdıran o yılları hayâl ederken,
bizlerin bu kadar güzel ordamlarda hizmetlere koşturamamanın hüznünü yaşamaktayım.
Rabb’im bizleri bu hizmette son nefesimize kadar, büyütsün, yürütsün...