Günlük dünyevi mesgalelerden yorulan bünyem, ağırca koltuğa oturup, uyku moduna geçmeye hazırlanıyordu ki, birden akıl danesine, yaşadığım bir hatıra düştü.
O anı hatırlayınca, ruhumda yeniden bir şevk uyandı.
İşte o hatıra:
Birgün, Yeni Asya’ya abone olan bir okuyucu bana şöyle demişti: “Yeni Asya, kırk sene(53. senedeyiz) önce ne söyledi ise bu gün aynı şeyleri söylüyor. Değişmeyen değerleri, hak, hukuk, adaleti savunuyor. Her zaman mazlumun yanında, zûlmün karşısında. Milletin hakiki dostu bu gazetenin her türlü zorluğa rağmen desteklenmesi lâzım” dedi.
Ben de, evde o okuyucunun sözlerini düşünürken, 50 sene öncelerini hatırladım.
O yıllarda gençlik hevesatının, ruh ve kâlbe verdiği sıkıntılardan kurtulmak için, vicdandaki doğru İslamiyeti arama meyli Allah’ın izni ile bizi Yeni Asya Nur Talebeleri’nin dersanesine nasip etti. İlk ders ve sıcak dostluk bizi bu günlere getirdi.
Risale-i Nur gemisi içinde, Yeni Asya bayrağı altında 53 sene.
Zaman zaman azgın dalgalar, siyaset fırtınaları arasında Yeni Asya pusulası ile, Allah’ın izni ile yanlış rotalara sürüklenmedik elhamdülillah.
Hele bu dönemde Yeni Asya, sağdan, soldan esen rüzgârlardan, hortumlardan, etkilenmeden hedefine doğru, yolcularını sahili selâmete çıkarmak için doğru yolda yol alıyor.. ve muhtaçlara can simidi atıyor.
Haydi dostlar, cemiyetin kokuşmuş denizinde boğulmak üzere olanlara, can simidi atan, Yeni Asya gemisinin yelkenlerini daha fazla şişirmeye gayret göstermeliyiz..