"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Şiddetin var olduğu evler çocuklar için travmatiktir!”

Orhan GÜLER
05 Kasım 2019, Salı 00:30

GENÇ YORUM

*“(...)Beşeri zulüm ve tahakkümden alıkoyan en temel ve en kapsamlı önleyici, ‘kulluk bilinci ve imtihan şuuru’dur.” (Abdulkadir Sinoğlu)

*“Şimdi bu hız çağı, düşünmeleri (düşünme hazzını) törpüledi. (...) Hız, zamanın rengini soldurur, hayatın bestesini duyulmaz eder...” (Ali Hakkoymaz)

*“Elbette Cenab-ı Hak, dünyaya yeni gelmiş âciz bir yavrunun bütün ihtiyaçlarını giderecek bir donanımda yarattığı anneye, yani kadına, o vazifeyi gördürmede bir kuvvet olacak şekilde şefkat duygusunu bahşetmiş; ancak babaya ‘Sen ilgilenmesen de olur!’ dememiş...” (Ayşenur Aydoğdu Akten)

*“İlk fırsatta şiddete başvurmak, insanın konuşarak ya da anlaşarak sorunlarını çözmekten âciz olduğunu ve kendini kendisine ispatlamak için başkalarına zulmedecek kadar zayıf olduğunu gösterir.” (Bilal Said Parlakoğlu)

*“Maalesef ki şiddetin var olduğu evler çocuklar için oldukça travmatiktir...” (Banu Arslan)

*“Şüphesiz en büyük sır, iki mühim ve Bediüzzaman’ın ifadesiyle ‘iki dehşetli sual’ olan, ‘Büyük San’atçı’nın eşya yüzünde derinleştirdiği ‘Nereden geliyoruz, nereye gidiyoruz?..’ soruları etrafında yeşerecektir. Bunlar kimine küf, kimine yeşil yaprak verecektir...” (Caner Kut)

*“Dünya ve dünyalığın veremeyeceği, onlardan duyamayacağınız sırları duyarız kabristanlarda.” (Duygu Yüksel & Fatma Zehra Şimşek & Esra Yavuzyiğitoğlu)

*“Siz kutsallarınızı ne kadar önemserseniz insanlar da sizin değerlerinize o kadar saygı duyuyor.” (Feyzanur Elif Mutlu)

*“Bir şeyleri değiştirmekten değil, yanlışa ‘yanlış’ demekten sorumluyuz.” (Melike Nursultan Akkaya)

***

BİZİM AİLE

*“‘Her çocuk farklıdır.’ inancıyla, çocuğunuzu olduğu gibi kabul etme adımını atmaya çalışın, çocuğunuzu tanıyın ve ona uyum sağlayın; onun da mükemmel olmasını değil, ‘yeterince iyi’ olmasını bekleyin...” (Banu Arslan)

*“Ni’met olan teknoloji, hayatımızın çok yerine kolaylığı getirmiş olsa da, gafletimizden yararlanıp peşinden öyle şeyleri de kabul ettirdi ki bize... Ruha dair inceliklerimizi, zarafetimizi, kibarlığımızı, naifliğimizi de onun ellerine teslim ettik seve seve! Çekingenliğimiz, mütevazılığımız... Neticede yıpranan, ahlâkî değerlerimizdi. Farkında olmadan alıp götürdü bizi!.. Başkalarına gösterdikçe elindekilerle böbürlenen, kibirlenen, diğer insanları imrendirmekten öteye geçerek kıskandırmaktan hoşlanan birer varlığa dönüştük. Kaba saba ve de görgüsüz... Ne yazık! Ne utanmamız kaldı, ne sıkılmamız... Bir garip olduk biz yahu!.. (...) Riyayla gezer olduk sanal ortamlarda. Gösteriş budalalarına döndük, haberimiz yok! Başkalarının hayatlarıyla neden bu kadar ilgilenir olduk, daha doğrusu ne yapıp ettikleriyle?,. (... ) İndirin perdeleri, inelim riya sahnesinden! Yok paylaşım, yok durum, yok öz çekim; oynamayalım artık bu oyunu!..” (Nuriye Sağdıç)

*“Ahlâkî zemine oturmayan ‘modern’ yaşam tarzı doğum yeri ve beşiği olan materyalist Batı dünyasına mutluluk getirmediğinden, günümüzde Kilise-Hükûmet iş birliğiyle yeni aile politikaları üretilmekte, hukuken boşanma zorlaştırılmaktadır...” (Yasemin Güleçyüz)

***

Not: Yukarıdaki tespitler, dergilerin Ekim 2019 tarihli sayılarından derlenmiştir. 

Okunma Sayısı: 2591
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı