Yarım asrı mütecaviz nur hayatımızda, bazen tahassürle yâ’d ettiğimiz arkadaşlarımızı arayıp bulmamız çok güzel bir şey.
Bu, aynı zamanda “müfritane irtibat” düstûrlarımıza da mutabık düşüyor.
Hele de, Yeni Asya’nın, eski yazar ve çalışanlarını bulmak ayrı bir haz veriyor. Rahmetli Zafer Ali gibi...
Yine böyle, 80’li senelerde gazetemizde yazan, “Ebu Hureyre Özdemir” kardeşimizi de, bir kaç sene evvel, gazetemiz Denizli temsilcisi Mehmed Cebe vasıtasıyla tanımıştım.
Ebu Hureyre kardeşimiz samimî bir muhabbet fedâisi. Mâzide, Kâzım Güleçyüz başta olmak üzere, birçok arkadaşımızla aynı evde kalmış. Babası berber Mehmed Özdemir ağabeyimiz de, Denizli’nin eski nur talebelerindendir. Annesi Nefise ablamız da, bir kaç seneden beri rahatsızlığından dolayı yatakta idi.
Bekir Berk ağabey hakkında bir yazı yazmaya niyetlenmiştim. Ebu Hureyre kardeşimle bunu konuşunca, babasının da, Bekir ağabeyle bir hatırası olduğunu ve bunun şahidi olan annesi ile de, beni konuşturabileceğini söylemişti. Ablamızla konuştuk, o güzel Denizli şivesiyle bize o hadiseyi anlattı, biz de, onu yazmıştık.
Ablamız, o zaman bir de, beyi Mehmed abi ile alâkalı şunları anlatmıştı: “Bizim bey, 1963-64 senelerinde, nurculuk sebebiyle iki def’a, üçer ay hapse girdi. Benim küçük oğlan o zaman, daha aklı yetmiyor, diyordu ki; ‘babam hırsızlık yapmış da, ondan hapse koymuşlar.’ Bir bayram vaktinde efendi, bana bir elbise getirmemi söyledi. Zaten, her gün ona yemek götürürdüm. O zaman dolmuş yok. Neyse, elbiseyi götürdüm. Gardiyan getirdiğim elbiseyi görünce, ‘alamayız bunu, bura bayram yeri değil, hapishane!’ dedi. ‘Benim kocam yüz kızartıcı suçtan girmedi, din için hapse girdi. Bu elbiseyi getirdim, vermezsen o zaman hapishane müdürüne kadar giderim!’ dedim. O ara, jandarmalar benim gözümün içine bakıyorlar, bir şey söyleyecekler gibi ama söyleyemiyorlar, tabii asker oldukları için. Seneler sonra, o askerlerden biri beni bulmuş. Aradı; ‘Abla, sen beni tanımazsın ama ben seni unutmadım. Senin oradaki mücadelen ve hâlin, benim namaz kılmama sebeb oldu, namaza başladım’ dedi.”
Evet, bu kahraman ablamız 14 Eylül 2023 akşamı, Hakkın rahmetine kavuştu.
Nefise ablamıza Allah rahmet eylesin. Makamı, mekânı cennet olsun inşallah. O çektiği sıkıntılar da, ona cennet meyveleri olsun. Başta, Ebu Hureyre kardeşimiz olmak üzere, akraba eş ve dostlarının başı sağolsun.