"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Terâvih namazında kısa sûreleri okumak…

Osman ZENGİN
09 Ağustos 2012, Perşembe
Ramazan-i Şerifin en büyük ibadetlerinden; şeâir-i İslâmiye ve Müslümanların büyük bir şenlik havasında hep beraber ifâ ettikleri mühim bir sünnet-i seniyye olan terâvih namazı, bizim milletimiz tarafından çok ehemmiyet verilen ve adeta âdet-i İslâmiye şekline girmiş bir ibadetimizdir.
Bu milletin mazisinde, Halk Partisi ve onun bânileri tarafından silinmez iz gibi duran bir “fetret devri” vardır. O da, yirmi beş sene kadar bu milletin “dininin yok etme” tatbikat ve çabası. Cenab-ı Hak gerçi onlara fazla da müsaade etmemişti bu hıyanet işinde. Bu millete, büyük bir İslâm kahramanı olan Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerini yollayarak onların o plânlarını akîm bırakmıştı çok şükür.
Fakat aziz milletimiz, yine de o fetret devrinin gadrine uğrayarak, “Kur’ân harfleri katliâmının” neticesinde “bir gecede cahil” bırakılarak, aynı zamanda “dini bilgiler cahili” durumuna getirilmiştir. Ondan dolayı da, Osmanlı zamanında eğitim veren mektep ve medreselerin bozulması, lağvedilmesi, üstüne üstlük Kur’ân öğrenmenin, dinî bilgilerin öğrenilmesinin yasaklanması üzerine de bu cehaletle millet, ibadetlerini yapmakta zorlanmış, hatta daha kötüsü, eskiden ibadet yapmayanlar parmakla gösterilirken, bu hallerin de zuhuruyla, ibadetten uzaklaşanlar da çoğalmıştı.
Bu hallerden gelen milletin fertlerinin çoğu, daha doğru dürüst namaz sûrelerini (kısa olanları) dahi bilmez hâle gelmişti. İşte bizim başlıkla münasebet kurmaya çalıştığımız mesele de bu. Hâlâ da bu zamanda, maalesef dünyaya çağıranların çok, ahiret davetçilerinin az olduğu bu zamanda, bir çok insanımız namazda okunan kısa sûreleri ezbere bilmiyor.
Çocukluğumuzda babamız, kardeşlerimle beraber bizi dizinin dibine oturtur, kısa namaz surelerini (halkımızın tabiriyle “Elemtere’den aşağısını”) ezberletirdi. İşte bu hallerde iken, 8-9 yaşlarımızda gittiğimiz terâvih namazlarında, o zamanın imamları genellikle yirmi rekatı iki defa dönmek şeklinde, Fil (elemtere) suresinden başlayıp Nâs (kul eûzu birabbinnâs) suresine kadar okuyarak, bizim ezberimizin kuvvetlenmesine de sebeb olurlardı.
Şimdilerde de, terâvih namazı kıldıran imamlarımız, yirmi rekâtta olmasa da, hiç değilse son on rekâtlık kısmında, bahsettiğimiz kısa sûreleri okusalar, camiye seyrek gelen insanların da ezberlemesine vesile olurlar. Ayrıca şunu da hatırlatmak lâzım. Gerçi terâvih namazının yirmi rekâtı bir bütün namazdır ama yine de yirmi rekâtta bu kısa sureleri iki defa devredecek imamlar üçüncü dört rekâtı kıldırırken, zammı sure olarak Fil, Kureyş, Felâk ve Nas sûrelerini okuyup, 4.’ye kalktıklarında Maûn ile devam etseler daha münasib olur. Kıraattaki tertib daha doğru olur. Allah, terâvih namazlarımızla birlikte bütün ibadetlerimizi kabul etsin inşâallah!
Okunma Sayısı: 5688
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali

    9.8.2012 00:00:00

    Hocam, teravihlere pek gidemiyorsunuz heralde! Ya da tek camiye gidiyorsunuz. Zira benşm gittiğim camilerin hemen hemen hepsinde dediğiniz şekilde kılınıyor teravih.

  • Nurettin

    9.8.2012 00:00:00

    İyi güzel yazmışsınız Osman abide şimdi mi yazılır bu yazı? Niye Ramazanın başında yazmadınız ki? Gerçektende bence mühim bir konuya temas etmişsiniz sağolun.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı