Bölgesinde ve dünyada kural koyucu olacak Türkiye’nin, zorunlu askerlik uygulamasından bir an önce çıkması gerekiyor. Onun yerine profesyonel askerliğe geçiş hızlandırılarak birtakım ritüellere uyma açısından değil, savaş gücünün artması açısından profesyonel ve etkin bir ordu modeline geçmeliyiz.
Bunu sadece seçme ve seçilme haklarında yapılan son değişiklik vesilesiyle değil, sıkça sahaya inen Genelkurmay Başkanı’nın ziyaretleri esnasında gördüğüm manzaralar nedeniyle de söylüyorum.
Bizim ordumuzda birtakım ritüellere çok önem veriliyor. Bu belki her orduda böyle olabilir ama bizim orduda ritüeller, savaşma gücüne verilen önemin önüne geçiyor gibi bir izlenim doğuyor. Örneğin, Genelkurmay Başkanı, Suriye’ye yönelik eli tetikte beklemekte olan askerlerin yanına gidiyor.
Profesyonel, etkin, savaşçı bir orduda ben oradaki askerin, Genelkurmay Başkanı’na sakin ve soğukkanlı biçimde, ritüel kuralları ikinci plana alıp profesyonel gibi bilgi aktarmasını beklerim. Ya bizde ne tercih ediliyor?
O askerin hemen esas duruşa geçerek yüksek sesle tekmil vermesine daha hoş, daha doğruymuş gibi bakılıyor. Gerçi bu beklentilerin de tarihsel nedenleri belki vardı ama dönemler değişti, Türkiye artık değişti, orada sakin ve soğukkanlı biçimde profesyonel görüşlerini aktaracak askerin, komutanına daha az saygılı görülmesi mümkün değil.

ASKERLİK İDEOLOJİSİ
Ama yerleşik bir bakış açısı var, askerliğe ideolojik bir bakış bulunuyor. Üst düzey komutanlar, zorunlu askere alınan gençlerin üstlerine saygı konusunda eğitilmelerine daha fazla önem veriyor gibi davranıyorlar.
Bu yüzden temel eğitimde savaşmaya değil kurallara harfiyen uymaya daha fazla önem veriliyor. “Sağa dön, sola dön, selam çak, ileri marş”tan ibaret bir zorunlu askerlik temel eğitimi de var. Bunlar güzel olabilirdi de biz savaşlar içindeyiz; o disiplinli askerler belki ertesi gün cepheye çıkmak zorunda kalacaklar... Disiplin tek başına kimsenin hayatta kalmasını ve vatanı daha iyi savunmasını sağlayamıyor.
Bunun yerine bir an önce profesyonel askerlik uygulamasına geçilmeli ve o askerlere disiplinin bir hayat tarzı olduğu öğretildikten sonra çağın şartlarına uygun ölmeye ve öldürmeye hazır savaşçılar gibi yetiştirilmeli.

YENİ TÜRKİYE’YE
UYGUN TSK
Zorunlu askerlik, bölgesinde ve dünyada kural koyucu olmaya soyunmuş büyük vizyonlu Türkiye’ye artık uymuyor. Komutanların bizzat kendileri zorunlu askerlikten çıkmayı istemeliler. Çünkü Türkiye’nin siyasi ve ekonomik gücü artarken komutanlardan beklentiler de artıyor.
Eski alışkanlıklarında olan ve askerliğe bakışı çağdışı kalmış, ritüellere daha fazla önem veren komutanlarla Türk Silahlı Kuvvetleri artık olamaz. Bütün kurumlarımızda yeni Türkiye’nin koşullarına uyum için değişim başlamışken TSK da bir an önce kendini değiştirip modemleşmeli.

HARP OKULLARINDAKİ
EĞİTİM SORUNU
Zorunlu askerliğin kaldırılmasıyla başlayacak bu süreç devam ederken harp okullarındaki eğitim programları da hemen ele alınmalı. Ve değiştirilmeli.
Askeri yıllardır darbe yapmaya iten, kendilerini kurtarıcı ve toplumdan üstün insanlar olarak görmelerine neden olan o eğitim programıdır.
O eğitim programı, bugün içeride bulunan onlarca askeri kader mahkûmu haline getirmiştir. Çünkü onlar kendilerine beyin yıkarcasına doğru olarak öğretileni yapıyorlardı.
Dolayısıyla askerlik kurumu tabandan değişirken komutanların da değişmesi, bugün artık suç olduğu belli olan davranış normlarından çıkacak türde eğitim almaları ve sadece modern şartlarda profesyonel savaş gücü olmaya konsantre olmaları acilen gerekiyor.