"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mana ve madde

Ramazan Çalışan
28 Ağustos 2025, Perşembe
Her ne kadar Cennet İlâhî bir ihsan olmakla birlikte, ona kavuşmanın vesilesi imandır. Oradaki mertebeler ise, salih amel, takva ve güzel ahlak iledir.

Cehennem ise, küfrün bir cezası olmakla beraber oradaki mertebeler ise insanın işlediği günahlar, yaptığı isyanlar ve zulme göre olacaktır. Yani, mü'min bir insan ne kadar hayırda ömrünü geçirirse Cennetteki mertebesi o kadar yüksek olduğu gibi, kâfir birinin de işlediği günahlara mukabil Cehennemdeki mertebesi ona göre olacaktır.

Bediüzzaman Hazretleri bu konuda "“Demek, İman bir manevî Tuba-i Cennet çekirdeğini taşıyor. Küfür ise mânevî bir Zakkum-u Cehennem tohumunu saklıyor.”1 diyor. Yani, Şecere-i Tuba bir Cennet ağacıdır, şecere-i zakkum da Cehennemde bir ağaçtır. 

Buna göre bütün ibadetler, bütün salih ameller ve  ahlakın bütün güzellikleri,  imanın birer şubeleri ve imanda Cennetin manevî bir çekirdeği olduğundan ve dünyada ahiretin tarlası olduğuna göre, bütün bu güzellikler Cennette Tuba ağacı olarak tezahür edecektir. Aynı şekilde, bütün şirkler, isyanlar, günahlar da küfrün birer şubesidir. Küfürde  Cehennemin manevî bir çekirdeği olduğundan, onlar da ahirette zakkum ağacı olarak tezahür edeceklerdir.

Cennet ve Cehennem, iman ve küfür meselesi üstünde düşünürken, akla şöyle bir sual geliyor.

İman ve küfür manevî, Cennet ve Cehennem ise maddi. Nasıl oluyor da manevî olan iman ve küfür maddi olan Cennet ve Cehennemi netice veriyor?

Akıl ilk anda  bunu anlamakta zorlanıyor olsa bile bunun birçok örnekleri var. Gördüğümüz bütün makamlar ve servetler de maddîdirler, ama onların kazanılmasına vesile olan ilim, tecrübe, gayret gibi şeyler ise hep manevîdir. Meselâ, bir doktorun makamı maddedir. Ama o makamın kazanılmasına vesile olan tıp ilmi manevîdir. O manevî ilim onun maddi makamını kazanmaya vesile olmuştur. Aynı şekilde mal, mülk gibi servetlerde maddedir. Onun kazanılmasına vesile olan ilim ve tecrübe ise manevîdir. Demek ki, manevî olan ilim ve tecrübe, maddî olan mal ve makamı netice verebiliyor.

Bu mesele Risale-i Nurlardan Mesnevî-i Nuriye'de şu şekilde geçer: "Hanzalenin çekirdeğinde hanzale ağacı mündemiç ve dâhil olduğu gibi, Cehennemin de küfür ve dalâlet tohumunda müstetir bulunduğunu, şuhûdî bir yakîn ile müşahede ettim. Ve kezâ, nasıl ki hurmanın çekirdeği, hurma ağacına hâmiledir. Aynen öyle de, iman habbesinde de Cennetin mevcud olduğunu hads-i kat'î ile gördüm.2

Evet, bir çekirdek ve onun ağacı maddîdirler. Ancak O çekirdeğin içinde manevî olarak bulunan ağacın proğramı maddî değil manevîdirler. O manevî programa göre maddî olan ağacın dalları, yaprakları ve meyvelerini netice vermiştir. Diğer bir örnek ise, bir kağıda yazdığımız bir kelime veya cümlede maddidirler. Ancak o kelime yazılmadan önce elimizdeki hali manevîdirler ve elimizdeki manevî kalıba göre o  maddî harfler dizilmiş kelime ve cümleleri netice vermiştir. Bu konuda bir örnekte Mimar Sinan'dan örnek verecek olursak, Sinan'ın Selimiye, Süleymaniye ve Şehzade Cami gibi bütün eserleri maddîdirler. Sinan'ın mimarlık san'atı ise manevîdir. O manevî kemalden bu maddî mükemmel eserleri çıkmıştır.

Demek ki, imansızlık, isyan, ahlaksızlık ve zulüm gibi manevî olan bu manalar sanki  maddî olan hanzele ağacının birer çekirdeği olmuşlar. Aynı şekilde manevî olan iman ve onun şubeleri olan, salih amel, takva ve güzel ahlakta Tuba Ağacının bir çekirdeği hükmünde olmuşlar. Biri Cenneti diğeri Cehennemi netice vereceklerdir.

Bu örneklerde görüldüğü gibi, maddî olan Cennetin manevî imandan ve  yine maddî olan olan Cehennemin ise manevî olan küfürden çıkmasını akıl kolaylıkla kabul eder. Yani bunda aklın kabul etmeyeceği bir şey yoktur.

Dipnotlar:

1-) Sözler, İkinci Söz.

2-) Mesnevî-i Nuriye, Hubab.

Okunma Sayısı: 186
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı