"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yaratılışta asıl gaye şer değil, hayırdır - 3

Nejat EREN
16 Ekim 2025, Perşembe
(Muhakemat, Dokuzuncu Mukaddeme’nin tahlil çalışması.)

“Evet, bu dar dünya, beşerin cevherinde mündemic [yerleştirilmiş] olan istidâdât-ı gayr-ı mahdûde [sonsuz istidatlar] ve ebed için mahlûk [yaratılmış] olan müyulât [meyiller] ve arzularının sünbüllenmesine müsait değildir.” (Muhakemat, s. 51.) 

İnsanın cevherinin büyüklüğü, mahiyetinin yüksekliği, ulviliği, intizamının önemi yanında cinayetinin büyüklüğü de vardır. İnsanın ebede namzet olduğu için büyüktür. İhmal edilemez, mutlak yokluğa mahkum olup, kaçamaz, neticede ya Cennete ya da Cehenneme girecektir.  

“İslâm’ın ve Asya’nın istikbali, uzaktan gayet parlak görünüyor.”…. 

Çünkü; İslâmiyet ve Asya’nın tarihi insanlığa hükmedip galip gelmiştir. Buna karşı koyamayacağını gösteren beş kuvvet var. 

Birisi: Bilgi ve medeniyet ile techiz edilmiş olan İslâmiyet’in hakikî kuvveti.

İkincisi: Her işin özünde; iyi, mükemmel bir başlangıcın olmasıdır. Zaman, zemin, şartlar, tecrübe ve ihtiyaçlar Müslümanları doğruyu, güzeli ve bu mükemmelliği bulmaya zorlamıştır.  

Üçüncüsü: Asya’yı sefalette, başka yerleri refahta göstermek Batı dünyasının  “Müslümanlar üzerindeki bir aldatmacasıdır. Bu menfî düşünce ve gizi kinin yıkılması Müslümanlarda, bir silkinme, uyanma, gıpta ve rekabet ortaya çıkarmıştır.

Dördüncüsü: Aynı Allah’a inananların birliği, itidalli davranış, değişik mizaçların zenginliği, zaman, zemin ve şartlar zihinlerde yeni ufuklar açmıştır. Müsbet medeniyetin getirdiği fikir alışverişlerinin hızlanması, medenî dünyadaki yeni hâl, İslâm coğrafyasındaki asaletteki  bozulmamış fıtratın birleşmesi güzel neticeler doğuracaktır.  

Beşincisi: “Allah’ın kelâmını yüceltmek” davasının bir ana unsuru maddeten gelişmeye bağlı olduğudur. İslâmın emirlerine uyarak, zor şartları, fakirliğin baskısını, arzuları öldüren ümitsizliği ortadan kaldırıp, medenîleşerek, yenilenme meyl, arzusu, ümit, sabır ve tevekkülle yaşamak. 

Bütün bu kuvvetlere karşı, Batı dünyası ve felsefesi: ihtilâle uğramış ve ihtiyarlamıştır. Günahları sevaplarından çoktur. İnsanlarının çalışmalarının gelirleri sefahatine yetmiyor!  

İki sebepten.

Birincisi, Hak Dinin, fazilet ve düsturlarına uymayarak; sefahate müsaadesi, nefsî  şehvete cevaz vermesi.  

İkincisi, Şehvete düşkünlük, dinden uzaklığın neticesi olan merhametsizlikle gelirdeki eşitsizlik.  

Hak dinden uzak Avrupa medeniyeti içi karışık, fesat ve ihtilâldedir. İslâmiyete sığınmazsa, bu medeniyetin yok olacağı tehdit açıktır. 

İslâmiyetin zekât şartı bu medeniyet için, gelirdeki eşitsizlik belâsına mükemmel devadır.

Soru: Şimdiye kadar Avrupa’yı galip ettiren sebep, bundan sonra neden etmesin? .

Cevap: Gelişen nakil vasıtalarıyla âlem bir şehir hükmüne geçtiği gibi, medya, basın gibi iletişim vasıtalarıyla da insanlık bir meclis hükmündedir. Eğer şartlar biz Müslümanlarla olursa; onların yükleri ağır, bizimki hafif olduğundan, yetişip  onları geçeceğiz! İnşaallah.

Bütün bunlar bazıları için zor görünebilir. Unutmayalım; bu fikirler yazıldığında alemdeki şartları çok farklıydı. İslâmî ülke sayısı çok azdı. 

Bugün dünyada elli yedi İslâm ülkesi var. Tablo karanlık görülebilir! Fakat Kur’ân Nuruyla bakıldığında, Asya ve İslâm dünyasının bu uyanışı fark edilecektir. 

Bütün zındıka oyunlarına rağmen, alınan mesafe az değildir. İnşallah tahkikî iman sahiplerinin ihlâsıyla  ümitler yeşerecek ve Bediüzzaman’ın verdiği müjdeler tahakkuk edecektir.

“Evet, ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde, en yüksek gür sada İslâm’ın sadası olacaktır!” (ESDE, Sünuhat, s. 355.) 

“Asya’nın bahtını, İslâmiyet’in taliini açacak, yalnız meşrutiyet ve hürriyettir. Fakat, Şeriat-ı Garranın terbiyesinde kalmak şartıyla”. (Muhakemat, s. 53.)  

Okunma Sayısı: 186
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı