İsa Aleyhiselâm Ona Nisbeten Küçüktür
Rivayetlerde İsa Aleyhisselâm’ın Deccalı öldürmesinden bahsedilir. Bunun tevilini Bediüzzaman şöyle yapıyor: "Deccalın fevkalâade büyük ve minareden daha yüksek bir azamet-i heykelde ve Hazret-i İsa Aleyhisselâm ona nisbeten çok küçüktür."1 “İsa Aleyhisselâmı nur-u iman ile tanıyan ve tâbi olan cemaat-i ruhâniye-i mücahidînin kemiyeti, Deccalın mektepçe ve askerce ilmî ve maddî ordularına nisbeten çok az ve küçük olmasına işaret ve kinayedir.”
Bu yorumun açılımı şöyle olsa gerektir:
İsa Aleyhisselamı iman nuruyla tanıyan ve ona tabi olan, Deccale inanan ve tabi olanlardan sayıca çok az ve küçük olacaktır. Deccal ise çok büyük olacak, bir insana nispeten bir minareden daha yüksek bir “azamet-i heykel” düşünün!… Deccalın fikirlerine, görüşlerine, düşüncelerine, göreneklerine, çağın günah figürlerini kullanarak ortaya koyduğu medeniyete insanların dalışı, atılışı olağandışı bir iştihayla ve kabul ile gerçekleşecektir. Adeta her biri birer kanun gibi algılanacak. Herkese tamim edilecek. Herkes bu algıya kapılacak. Herkes bu medeniyeti kabul edecek. Aksini düşünen “çağdışı, vatan haini, medeniyetsiz, şerefsiz” damgasını yiyecek ve toplumdan dışlanacak.

Bu algı yıllarca “bilim, çağdaşlık, vatanperverlik, insanlık değerlerine sahip olmaklık, özgürlük, medeniyet, demokratik değerler” gibi sloganlarla devam edecek. Böylece bu korkunç algı topluma mal edilecek.
Hazret-i İsa’nın ona nisbeten çok küçük olması ise… Hazret-i İsa’nın sadece hakikatin gücü ile hareket edeceğinden, hakikatin ise müşterisi az olacağından ve o azın da Deccalın ortaya sürdüğü değerler ile gölgeleneceğinden, zaten de maddî güçten (toptan, tüfekten, silahtan, askerden, açık tarafgirden vs.) yoksun bulunmasından kinayedir.
Deccal Çıktığında
Resulullah Efendimiz (asm) buyurdu ki: "Deccal çıktığı gün bütün dünya işitir ve kırk günde dünyayı gezer ve harikulâde bir eşeği vardır."2
Bediüzzaman şöyle tevil ediyor:
“Bu rivayetler mucizâne haber verir ki, "Deccal zamanında vasıta-i muhabere ve seyahat o derece terakkî edecek ki, bir hâdise bir günde umum dünyada işitilecek. Radyo ile bağırır, şark-garp işitir ve umum ceridelerinde okunacak. Ve bir adam kırk günde dünyayı devredecek ve yedi kıt’asını ve yetmiş hükûmetini görecek ve gezecek" diye, zuhurundan on asır evvel telgraf, telefon, radyo, şimendifer, tayyareden mu’cizâne haber verir.”
Deccal zamanında çok hızlı iletişim ve haberleşme araçları olacaktır. Burada telefon, telgraf, radyo, televizyon, internet, gazete gibi araçlara işaret vardır.
Bediüzzaman yorumlamaya devam ediyor:
“Hem Deccal, deccallık haysiyetiyle değil, belki gayet müstebit bir kral sıfatıyla işitilir. Ve gezmesi de her yeri istilâ etmek için değil, belki fitneyi uyandırmak ve insanları baştan çıkarmak içindir.”
Çok önemli haberlerdir bunlar. Deccal, deccal olarak bilinmez, müstebit bir kral olarak bilinir. Gezmesi de istila etmek için falan değil, gittiği yerlerde “çağdaşlık ve medeniyet” dediği kendi değerlerini satmak ve pazarlamak içindir. Bindiği eşeği ise tren, otomobil, uçak gibi araçlardır. Bu araçlarla insanlara dünya saadetini müjdeler. Düşmanlarını ise kurşuna dizer.3
Dipnotlar:
1-İbni Kesîr, Nihâyetü’l-Bidâye ve’n-Nihâye, 1:103-4; Alâuddin el-Hindî, Kenzü’l-Ummâl, 14:330; Süyûtî, ed-Dürrü’l-Mensûr, 5:355; Süyûtî, el-Hâvî Li’l-Fetâvâ, 2:588; el-Heysemî, Mecmeu’z-Zevâid, 8:244
2- İbni Kesîr, Nihâyetü’l-Bidâye ve’n-Nihâye, 1:106; İbni Ebî Şeybe, el-Musannef, 7:495-500
3- Şualar, s. 621.