"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

‘Bias’ tuzaklarına dikkat

Ramazan Gevrek
18 Ocak 2022, Salı
Confirmation bias (teyit yanlılığı) bir düşüncenin veya bir bilginin doğruluğunu kayırma meyilidir. Yani birşeyin doğrulanması üzere olan eğilimden oluşan bilinçli veya bilinçsiz, kaynak, fikir veya ifadelerin tercih veya zıt olanı reddedilmesi.

Neticede önyargı veya “zan” (su-i zan veya adem-i itimat’ın noksaniyeti) olarak ifade edebileceğimiz bu tehlike, kutuplaşmaya ve fikirlerin ayrışmasına sebep oluyor. Bu etkiyi ve kutuplaştırmayı kesinkes tetikleyen etkenlerden sosyal medya platformların bizleri bir filtre balonuna (İngilizcesi filter bubble) tıkayıp orada hapsetme çalışmasıdır (sosyal medya’nın populizm ve aşırılıklara yönlendirme eğilimi üzerine çokca çalışmalar mevcut).

 Filtre balonumuzun içerisinde bulunan diğer cazibeler ise, fikirleriyle ve düşünme tarzları ile sabit çevremiz ve sabit bilgi kaynaklarımız.

Zira “Hiçbir müfsid, ben müfsidim demez. Daima suret-i haktan görünür. Yahut bâtılı hak görür. Evet, kimse demez ayranım ekşidir. Fakat siz mihenge vurmadan almayınız. Zira çok silik söz ticarette geziyor.” 1

Hakikati ne kadar objektif olarak telâkki etsek de, bizim bu hakikate olan algımız sübjektiftir, yani levh-i mahz ve âlem-i misal’in bu âlem-i şehadete yansıdığı gibi, bu âlem-i şehadete yansıyan maddelerin görsel, duygusal vesair yansımalarıdır bizim beynimize vesair lâtifelerimize ulaşan. Literatürde bu duruma sübjektif realite tabiri kullanılıyor. Yani kısacası hakikat ile bizim görüp, işittiğimiz arasında fark tezahür edebilir.

Farklı bir araştırma sonucu ise, bir bilgi veya bir iddia eğerki beynimizin kurguladığı veya tahayyül ettiği kendi eseri veya fikri ise, ona itimadı ve güveni hakiki bildiği doğrulardan daha yüksek. 2

Bu durumda meselâ kişi bir birinden farklı meseleler arası bir bağ üzere muhtemel bir açıklama fikretmiş ise, onun gerçekliğine inanması ve bu kendi imalı olanın hakikat olma arzusu sonucu, zan ve eğilim ile, kaynaklarını neticeye uyumu doğrultusunda değerlendirecektir. Halbuki hakikatperestlik neticeye göre kaynak değil, kaynaklara göre netice bulmak gerektirir.

Gözlemci beklentinin etkisi üzerinde en ünlü deneyimlerden Pygmalion etkisinde, yeni bir öğretmene öğrencilerin geçmiş notlarını değiştirip sunulması ardından, öğretmenin beklentisi üzerine çalışkan öğrencilerin zayıf not, daha önce zayıf notluların iyi bir not kazanması, öğrencilerin başarısı öğretmenlerinin zannı üzere olduğu tesbitidir. 3 Bunun aynı zamanda “fena bir adama ‘iyisin, iyisin’ desen iyileşmesi ve iyi adama ‘fenasın, fenasın’ desen fenalaşması” 4 gibi, hatta lisan-ı hâl veya ifade bile edilmeyen bilinçaltı beklentilerin bir duâ hükmünde kabul görmesinin bilimsel deneyimidir.

İstişarede fikirlerin çarpışması, müzakere edilmesi ve farklı fikirlerin karşılaşıp, konsensüs sağlanmaz ise, aman dikkat.

Üstad Hazretleri, onun söylediklerinin dahi mihenge vurulmadan kalbe girmesine müsaade etmemizin gerektiğini belirttiği halde, fikirleri belgesiz, kaynaksız sadece şahıslara itimattan ötürü kabul edilmemeli.

Kaynak arayanlar bilirler, muhtelif teori ve tezlere kaynak bulmak kolaydır, bu tezlere zıt kaynak ve belge bulmak yine o kadar kolaydır. Eğer ki tezimizi ispat yolunda, tezimizi geçersiz kılacak ispatlar peşine düşmez isek ve hatta konjonktürel diye dışlar isek, zanımıza yenik düşer, fikirlerin hürriyeti esasına bu sefer kendimiz uymamış oluruz.

Zaten çalışmalarımız ispat sürecine kadar hipotezdirler, yani bir sanı, bir ihtimal veya hatta bir iddia değerindeler. Eğerki reddi mümkün değil ise kabul edilebilinir, fakat yine de onu hakikat boyutuna taşımaz. Öyle ise teoriler ve hatta hipotezler üzere kırıcı ve dışlayıcı münakaşalardan uzak durmak gerekir. “Hak yalnız benimdir” 5 iddiasına hele istişare zeminlerinde yer verilmemeli.

Fikirlerimiz hakkında istişare ederken, fikirlerime müsbet bakanlara başvurmak, müsbet hareket ile karıştırılmamalı, “boynumuzdaki akrep”ten beni ikaz eden kardeşimin başım üstünde yeri var düsturu ile 6, bilâkis aynı Nurlar’ı okuyup, farklı fikirde olan kardeşlerim ile fikirde istişare etmek müsbet hareket ve hüsn-ü zannın gereğindendir. Bu demek değil ki, her Risale-i Nur’u okuyan her meselede aynı fikirde olmalıdır, Risale-i Nurlar’ın ve Üstadımızın bize vermiş olduğu ölçü içerisinde farklı fikirler bizim aynı şahs-ı manevîde yer almamıza manî olmadığı gibi, şahsî fikirlerimizin her biri her zaman efkâr-ı ammeye uymak zorunda da değildir. Fakat şahs-ı ma-nevînin hatırına, fitneye engel olmak adına haklı da olsak sadece uygun zeminlerde dillendirip, neşv ü nemasına sabırla beklemek daha münasiptir.

Dipnotlar:

1- Bediüzzaman Said Nursî, Münâzarât, s. 119.  2- Raphael Koster vd. (2015): How beliefs about self-creation inflate value in the human brain.  3- Robert Rosenthal, Lenore Jacobson (1968): Pygmalion in the Classroom: Teacher Expectation and Pupils ’Intellectual Development.  4- Bediüzzaman Said Nursî, Mektubat, Yirmi İkinci Mektub (Uhuvvet Risalesi), s. 256.  5- Bediüzzaman Said Nursî, Mektubat, Yirmi İkinci Mektub (Uhuvvet Risalesi), s. 311.  6- Bediüzzaman Said Nursî, Tarihçe-i Hayat, s. 416.

Okunma Sayısı: 1047
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mehmet G.

    18.1.2022 01:06:49

    "Bu durumda meselâ kişi bir birinden farklı meseleler arası bir bağ üzere muhtemel bir açıklama fikretmiş ise, onun gerçekliğine inanması ve bu kendi imalı olanın hakikat olma arzusu sonucu, zan ve eğilim ile, kaynaklarını neticeye uyumu doğrultusunda değerlendirecektir. Halbuki hakikatperestlik neticeye göre kaynak değil, kaynaklara göre netice bulmak gerektirir." Bu kaideye Yazar ve Araştırmacılarımız dikkat etmesi ve "rüzgar esintilerinden" kendilerini muhafaza etmesi gerektir. Her araştırmacının ve yazarın benimsellemesi gereken bir konu. Allah razı olsun, kaliteli bir yazı

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı