Zaman zaman sitayişlerde bulundu Bediüzzaman: “Beni, skolastik bataklığı içinde saplanmış bir medrese hocası zannediyorlar.” diyerek…

Hayatında onun dünyasını zindan edenler, vefatında derin bir nefes almışlardı.

Halbuki “Ben Rahmet-i İlâhiye’den ümit ederim ki, mevtim hayatımdan ziyade dine hizmet edecek.” sözünü de teyit edercesine, onların hevesleri kursaklarında kaldı.

Yetiştirdiği kahraman talebeleri; Risale-i Nur eserlerini aleme yaymaya devam ediyorlar. İşte, Yeni Asya bu manada yayın hayatına devam ediyor. Yeni Asya’ya itiraz edenler de oldu elbette.

Yeni Asya, Bediüzzaman’ı tanıtan güzel bir çalışmaya daha imza attı: “Çizgilerle Bediüzzaman Said Nursi.” 

Daha önce bir ilke imza atarak Peygamberimizin hayatını çizgilerle anlatan Hayreddin Ekmen kardeşimin, Üstad’ın hayatını da çizgilerle anlatıp muhtaç ellere ve gönüllere ulaştırılması vesile oldu.

Uzun zamandır bekliyorduk bunu. Tarihe bakıldığında: “‘Tuh o asrın gayretsiz adamlarına!’ denildiği zaman, yüzümüze tükürükleri gelmemek için, veyahut silmek için yazılmıştır.” ifadesinde makes bulan bir  mefkurenin ne kadar önemli olduğunu bilmek lazım.

İşte Yeni Asya’nın yaptığı, “Neden bu hakikatleri bize anlatmadınız?” diyebilecek ilim ve fikir adamlarına cevap vermektir. Bunu da Nur Talebelerinin yılmaz ve usanmaz şekilde yaptıkları faaliyetlerinden anlıyoruz.

Bu eser, bu çalışma bu bakımdan çok çok önemlidir...

Merhum Yücel Çakmaklı vefatından beş-altı ay önce, telefonda; “Ah kardeşim; benim en büyük emelim, Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin hayatını otuz bölüm halinde sinemaya aktarmaktır, ama buna çok güçlü bir fınans gerekiyor.” Demişti. Fakat, bu ona kısmet olmadı. Mehmet Tanrısever’in “Hür Adam” adlı filmi elbette çok değerlidir, onu da hatırlamak lazım.

“Çizgilerle Bediüzzaman Said Nursi.” eseri de sahasında bir ilktir. Bunu imza atan Hayrettin Ekmen kardeşimi tebrik ediyorum, yüzümüzü ak ettin...