"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sergüzeşte-i hayatımdan üç vakıa

Risale-i Nur'dan
01 Aralık 2020, Salı
Salisen: Bu mektup münasebetiyle dünkü gün yanıma gelen mühim bir resmî memura böyle söyledim ki:

Eski Said’in sergüzeşte-i hayatından harika üç vakıa, şimdi tahakkuk etmiş ki, ileride çıkacak Risale-i Nur’un kerameti imiş. Şöyle ki:• Otuz Bir Mart Hâdisesinde Hareket Ordusunun Başkumandanı Mahmud Şevket Paşa bana karşı fazla hiddetli iken ve Divan-ı Harb-i Örfîde beni muhakeme ettikleri gün, on beş adam karşımda darağacında asılı bir vaziyette Divan-ı Harb-i Örfî Reisi Hurşid Paşa benden sordu:

“Sen Şeriatı istedin mi? İşte Şeriatı isteyenler böyle asılırlar.”

Ben de:

“Şeriatın bir meselesine bin ruhum olsa feda ederim” dediğim halde ve beni mahkûm etmeye pek çok esbab –muhbirlerin iftiralarıyla– varken, benim müstesna bir surette müttefikan beraetime karar vermeleri…

• Hem eski Harb-i Umûmî’nin nihayetinde, İstanbul’da İngilizlerin Başkumandanının eline benim İngiliz aleyhine şiddetli yazdığım Hutuvat-ı Sitte ve Başpapazına tahkirkârâne sözlerim eline geçtiği halde, beni mahvetmek yüzde yüz ihtimali varken, hiddetini geri alıp ilişmemesi...

• Hem Ankara’da, divan-ı riyasetinde pek çok mebuslar varken Mustafa Kemal şiddetli bir hiddetle divan-ı riyasetine girip, bana karşı bağırarak: “Seni buraya çağırdık ki, bize yüksek fikir beyan edesin. Sen geldin, namaza dair şeyler yazıp içimize ihtilâf verdin.” Ben de onun hiddetine karşı dedim: “Namaz kılmayan haindir, hainin hükmü merduddur.” Dehşetli bir put kırdım. Hazır mebus dostlarım telâş ettikleri ve her halde beni ezeceklerini tahmin ettikleri sırada, bana karşı bir nevi tarziye verip o mecliste hiddetini geri alması, âdeta dehşetli bir kuvveti ve hakikati hissedip geri çekilmesi, ikinci gün hususi riyaset odasında, Hücumat-ı Sitte’nin Birinci Desise içinde bulunan “Meselâ, Ayasofya Camii ehl-i fazl ve kemalden, ilâ âhir...” cümlesinden başlayan, tâ İkinci Desiseye kadar, bir saat tamamen ona söyledim. Bütün hissiyatını ve prensibini rencide ettiğim halde bana ilişmemesi, hatta taltifime çok çalışması...

Kat’iyen bu üç cebbar fevkalâde kumandanların bu üç acib haletleri, âdeta eski Said’den korkmaları, şüphesiz ki Risale-i Nur’un, ileride kahraman şakirdlerin şahs-ı mânevîsinin harika bir kuvveti ve Risale-i Nur’un parlak bir kerametidir.

Emirdağ Lâhikası, 189. mektup, s. 283

LÛ­GAT­ÇE:

Divan-ı Harb-i Örfî: Sıkıyönetim Mahkemesi.

divan-ı riyaset: Reislik, başkanlık makamı.

esbab: Sebepler.

Hutuvat-ı Sitte: Bediüzzaman Hazretleri’nin, İstanbul’un İngiliz işgali altında olduğu yıllarda İngilizler aleyhinde, Millî Mücadeleye kuvvet verecek tarzda kaleme alarak neşrettiği bir eserinin adı.

Hücumat-ı Sitte: Bediüzzaman Hazretleri’nin, şeytanın altı desisesi karşısında Kur’ân şakirdlerini ikaz maksadıyla telif ettiği bir risalesi.

mebus: Milletvekili.

merdud: Reddedilmiş, geri çevrilmiş; kabul edilemez.

salisen: Üçüncü olarak.

sergüzeşte-i hayat: Hayat macerası, hayat hikâyesi.

şahs-ı mânevî: Mânevî şahıs, belli bir kişi olmayıp bir cemaatten meydana gelen mânevî şahıs.

tarziye: Hatalı bir harekett

 

Okunma Sayısı: 2504
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk çalık

    1.12.2020 19:24:48

    Sebeplere bakıldığında Üstadımız defalarca vefat etmesi gerekirdi. Üçünü bu pasajda nazara veriyor ama daha çok (zehirlenmeler gibi) sebepler vardı. Peki nasıl oldu da oteldeki yatağında ruhunu teslim etti? Kural basittir. Tek Allah 'tan korkarsak, Allah korktuklarımızdan emin eylecektir. Rabbimizin dışındakilerden korkarsak, korktuklarımızla başbaşa kalacağız. İnandığı davada son nefesine kadar mücadele eden ve Rabbimizin rızası dışında bir amacı olmayan üstadımız bizim için örnektir. Bizde bu uğurda gayret göstermeli, kimseden korkmamalı ve ihlasın dışında amacımız olmamalıdır.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı