"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eli delik bir zaman

Rukiye Anar
22 Aralık 2021, Çarşamba
Biz ahirzaman yolcuları öyle bir zamana denk geldik ki, insanın elinde ne bir bereket, ne bir nimet kalıyor ve bununla birlikte gönüllerde tesbit edilen ittikâ, itkân, yakîn zayi olup gidiyor.

Eli delik olmak tâbiri hâdiste geçen bir tabir iken bu marazın herkese bulaşması ve herkesin bir şekilde bu hastalığa mâruz kalması karşısında nasıl direnmeli ve kendimizi alıkoymalıyız?

Daha bir çok hâdiste de işaret edilen malın mülkün çokluğu ile birlikte bereketinin yokluğu, nimetin kıymetini bilmemek ile nikmete dönmesi, israf çağının müsriflerini de ele veriyor. 

İsrafın hem dünyada hem ahirette bir yoksunluk olduğunu ve savurgan kimselerin şeytanın kardeşi olduğunu Kur’ân bize haber veriyor. 

“Çünkü saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir, şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür.” (İsra, 27)

İsrafın yanında bir de kanaâtsizlik ve hırs olunca böylesine doymaz nefsin elinde insan, dış dünyanında tüketim ve sahip olmak için amansız tahrikleri, teşvikleri karşısında duramıyor, karşı koyamıyor. Bir kere israf eden kanaât etmez, daha çok ister. 

Daha çok dünyalık için daha çok çalışır, didinir ve bütün enerjisini dünyevî işlerle tüketir. Zamanı ve kuvveti dünyalık işlere harcadığında ahireti düşünmeye vakit kalmadığı gibi, ibadet etmeye hem şevki hem gücü kalmıyor. 

Günümüz insanı zihni işgal edildiği, aklı uyuşturulduğu için ahireti düşünmeye fırsat bulamadığı gibi ahiretine çalışmaya istek de duymuyor. 

Moda ve markanın ruhları esir aldığı bu zamanda dindar insanımız ne yapıyor, kendi inandığı prensipleri koruyabiliyor mu? Bu sefahâta karşı nasıl duruş sergiliyor? 

Ne yazık ki bu konuda çoğumuz yenilgi içindeyiz ve dünyevî yarış ve heves bizi sarmış durumda. O yüzden sünneti ve Efendimizin (asm) hayatında serâpa zühd ve takva eksenli sâdeliği istesek de başaramıyoruz. O bu hususu şöyle ifade etmişti, “Duyuyor musunuz sadelik imandandır, sâde giyinmek imanın kemalâtındandır.” Halbuki dindar olan kimse Allah Resulü’nün (asm) hayatını öğrenip, hayranlık duyduğu hâlde buna muvaffak olamıyor. Çünkü kendimizi ahirete tam veremiyor, hazır lezzet yeri olan bu dünyaya odaklanıyoruz. Maddî birikim olarak kimseden geri kalmamak, her lezzete ulaşmak, çoğunluğun gidişatı ve görenek bağından çıkamamak gibi sebepler bizi bu dünyaya bağlıyor. Halbuki âlimlerin hayatına baktığımızda, başta Bediüzzaman’ın ve diğer salihlerin hayatında lezzet, lüks, rahat ve biriktirme yoktu. Zaten onlarda israf, kanaâtsizlik, hırs olmadığı gibi bir parça ekmek ile yetinirdiler ve daima şükür içindeydiler. Onlar Allah’ın ihsan ettiği dünyevî vâridâtı dahi Allah yolunda harcamışlar ve bize güzel örnek bir tablo oluşturmuşlardır. Bu harika tablolardan biri de İmam Mâlik’in hayatıdır. İmam Malik Hz. binlerce hâdisi nasıl ezberledi, nasıl deruhte etti ve nasıl talebe yetiştirdi. Bir kere günde bir defa yemek yiyor ve çok az miktarda tüketiyordu. Kendisine bu durum sual edildiğinde “tek öğün ve az bir şeyle iktifa etmemin sebebi yiyip içme ve def i hâcet ile vakit harcamamaktır.” 

Bu zamanda bizler çoğu vaktimizi ihtiyaç dediğimiz, ama aslında ihtiyaç olmayan lüks ihtiyaçlar için daha çok çalışıp, meşgul olmaya daha fazla elde etmek için uğraştığımız dünya oyuncakları için harcıyoruz. 

“Halbuki mühim işler çok, ömür sermayesi gayet az, vakit kısa.”

Bu günde bizler Kur’ân yolunda, sünnetin canlı örneği olmak istiyorsak dünya hayatını istihkâr (hakir görme) etmeli ebedî hayatı istihsan ederek onun için şevkle çalışmalıyız. Dünyayı istihkâr edemeyen dünyanın bağını boynundan çıkaramayacaktır.

Cenab-ı Hak kudsî hâdiste demiyor mu? “Benim nazarımda dünyanın kıymeti sinek kanadı kadar olsaydı, onu kâfirlere tattırmazdım.”

Bizim için dünyanın iki yüzü yani biri Esma ayinesi olması, diğeri ahiretin tarlası olması itibariyle bir kıymet arz eder. Üçüncü yüzü karanlık zindan hükmündedir. 

Râbbim bizleri dünyaya aldanmadan, ahireti kazanıp ve rıza-i İlâhiyeye ermeyi nasip etsin. 

Okunma Sayısı: 2167
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • S.topuz

    22.12.2021 21:40:25

    Bu ekonomik kriz ve paranın ve alın terinin değersizleştirildiği hengamda, insanımız ister istemez tasarruf yolunu tercih edecektir. Bizler israfa ve aşırı tüketime yöneldikçe, sıkıntı ve problelerimiz artacak. "Iktisad eden bereket bulur, iktisad eden Deccalin damına( tuzağina) düşmez" buyurur Habibullah s.a.v. Allah c.c dar gelirli Vatandaşlara yardım etsin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı