"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mehmet Tanrısever’i çekemeyenler

Şerif GÜNDÜZ
18 Ocak 2011, Salı
Bediüzzaman der ki: “Umur-u hayriyenin (hayırlı işlerin) muzır mânileri çok olur.” Gerçekten de öyledir. Yıllarca “ifsat komitesinin” mücadele ettiği ve öldürmek istediği zâtın hayatının kısa bazı kesitlerini filme almanın, bu “muzır mânileri” üzerine celbetmeyi netice vermesi normaldir.
Mehmet Tanrısever, “Hür Adam” filmi ile az bir iş yapmadı. Ülkede halktan uzak olan bazılarının, Bediüzzaman’a karşı gerçek yüzlerini ortaya çıkardı.
Bakın film, kimlerin yüzlerindeki perdeleri indirdi:
* “Asırlardır İslâm’a bayraktarlık yapan Türk milletinin torunlarına kılıç çekilmez” dediği için “Kürtçülük” yapanları rahatsız etmiştir.
* Gerek değişik sahnelerde Kürtçe konuşmaların olması, gerekse “Kürdistan’ın hürriyet havası…” hitabını kullanması ve “Bana zulmedenler hakikî Türk değillerdir” demesi “Türkçülük” yaparak varlıklarını sürdürmek isteyenlerin fikirlerini allak bulak etmiştir.
* “İsimden ibaret olmayan bir dindar Cumhuriyet” anlayışını ifade etmesi, “cumhuriyet” adı altında “despotluk” yapanları kızdırmıştır.
* Tek parti diktatöryasına hasret duyan “ilericilerin”(!), partilerinin alternatifsiz iktidar devirlerindeki “zulmü” nazara verdiği için tepki gösterme gayretine girilmiştir.
Bütün bu kesimlerden gelen ve gelmesi muhtemel olan tepkilere karşı; filmde “müsbet hareketi” çok güzel işleyen ve “İfsat komitesi, dem ve damarlarıma dokunuyor ama onlara âlet olmam…” diyen anlayış gibi davranmak gerekir. Çünkü Risâle-i Nur mesleğinde “ümitsizliğe” yer yoktur. Zaten bu da, filmde iyice işlenmiştir: “Bu yazdıklarınızı bütün dünya okuyacaktır” diye kullanılan ifade, göz ardı edilmemelidir.
Evet, Tanrısever’e bazı gruplar değişik şekillerde “baskılar” yapacak, psikolojik harp uygulayacaktır. Zaten kendisi de işin farkında gibi... O halde “sâkin” olmak ve provakosyonlara gelmemek gerekir.
Artık sinema dünyasında Tanrısever’in ismi Said Nursî ile beraber anıldığı için yapılmak istenen saldırıların çeşidinin fazla olması da muhtemeldir. Onun için “azamî dikkat” gerekir. Çünkü Tanrısever artık kendinden ziyade “Hür Adam”ın temsilcisi konumuna geçmiştir. “İfsat komitelerinin” değişik baskıları, onun “Hür Adamlığına” gölge düşürmemelidir.
Hem de Tanrısever’ın filminin değer ölçüsü bazı maddî kıstaslar olamaz; çünkü, mânevî yönünün “değeri” ifade edilemeyecek kadar büyüktür.
On fabrikayı kuracak sermayeyi filme yatırmak ancak “dâvâyı” kavrayabilmiş adam vasfıdır. “Sivrisinek tantanasını kesse, balarısı demdemesini bozsa sizin şevkiniz kırılmasın” anlayışı Tanrısever’ın fikir dünyasıdır ve olmalıdır da.
Filmin gösterime girdiği günden beri yaptığım tesbit ve gözlemler bunlardır.
Tanrısever’in vakarlı ve sakin duruşu, onu çekemeyenleri daha çok sıkıntıya sokacaktır. Çünkü kendisi yaptığı film ile Anadolu’da milyonların duygularının tercümanı olmuştur. Ve 2011 Türkiye gündemi Bediüzzaman’dan başkası değildir. Bazılarının panikleri bundandır.
Okunma Sayısı: 1359
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı