"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kırşehir’de gül kokusu

Şerif GÜNDÜZ
19 Şubat 2011, Cumartesi
Ahi şehri denilince “Kırşehir’in gülleri biter” nakaratı aklımıza gelir. Geçen gün bu “gülleri” görmek için bir konferans vesilesi ile yapılan dâvete icabet ettik. Kayseri’den bir grup arkadaşla Kırşehir Temsilciliğimizin tertiplediği konferansa gittik ve salon kapısında bizleri gönüllerinin sıcaklığı ile karşılayan Kırşehirlilerle hasretle kucaklaştık. Yazarımız Halil Uslu Beyin “Müjdeler” konulu konferansı ve oradaki okuyucularımızla görüşmek, birçok feyze vesile oldu.
Kırşehir’de mevsim dolayısı ile maddî gül yoktu, ama gönüllerindeki mânâ güllerinin kokuları salonun her tarafına sirayet etmişti. Çok geç saatlere kadar sarkan programı takip ettik.
Halil Uslu’nun tatlı şark şivesi ile izah etmeye çalıştığı “müjdeler” insanı derin ufuklara götürüyor; “Acele ettim kışta geldim; sizler cennetâsâ bir baharda geleceksiniz!” hakikatini o kadar güzel ifade ediyordu ki, izah etmeye kelimeler yetmiyor.
“‘Allah’ demenin suç olduğu” dönemlerde “Kardeşlerim, korkmayınız! Risâle-i Nur yasak olmaz!” ve “Bunları dünya okuyacak” diyen dâvâ müjdesinin bu gün her yerde emârelerini görmek, güllerin kokusundan daha da güzeldi.
Bu vesile ile her zorluğa rağmen “Lâ teknatû...” (Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin) hakikatine imtisâl ederek, üstüne düşen görevi yapma bahtiyarlığında olan “gönül erleri”ni alkışlamak gerek.
Konferansta verilen misâllerle; bütün insanların İslâma, Kur’ân’a ve tefsiri olan Risâle-i Nur’a ne kadar muhtaç olduklarını bir kez daha yakından müşahede ettik.
Veda Haccında bulunan 124 bin sahabenin ancak beş ya da altı bininin mezarları Mekke ve Medine’de iken, diğer sahabelerin bu mübarek beldeler dışında vefat etmeleri; bu hakikatin anlaşılmasına vesiledir.
Bu sevgiden olsa gerektir ki, bazı Avrupa şehirlerinde kiliseler çok ucuz fiyata Müslümanlara satılmış ve Rusya’nın Kızıl Meydanında 66 bini aşkın Müslüman bayram namazını cemaatle kılmışlardır.
Gece uzun da olsa da programın sonuna geldik. Kırşehirlilerin dâvâ arkadaşlarına “karasevda” lakaplı “sarmaşık” gibi sarılmış halleri, bizlere Üstad’ın “müfritane irtibat” düsturunu hatıra getirdi.
Güller diyarından ayrılırken; Kırşehirlilerin yüreğimizdeki nazlı tahtına yerleşmiş “muhabbetlerine” eşlik eden bu “müjdeli” gül rayihalarını teneffüs ede ede Kayseri’ye doğru yola koyulduk…
Okunma Sayısı: 1319
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Neco Orhan

    19.2.2011 00:00:00

    Şerif Bey,
    iki haftadır yazılarını okuyamıyorduk. Yazılarını aksatmadan okumak istiyoruz. Lütfen gazete sahife randevularına namanında yazılarını gönder ki, bizde okuyalım. Yoksa İstanbul, Afyon, Konya, Kırşehir... olmadan yazı yazmaya ilham mı gelmiyor. Başarılar dilerim dostum!..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı