05 Şubat 2011, Cumartesi
Bilindiği gibi Sayıştay Kanunu kabul edildi, ama bu kanun çok konuşulacak. Çünkü askerin harcamaları denetlenmede “kurumun görüşüne” göre raporlanacak. Yani bütçeden büyük pay alan askerî harcamalar, “icazetli” yapılabilecek.
Kabul edilen metin aynen şöyle: “Savunma, güvenlik ve istihbaratla ile ilgili kamu idarelerinin ellerinde bulunan devlet mallarının bu kanun uyarınca yapılacak denetimi sonucunda hazırlanacak raporların kamuoyuna duyurulmasına ilişkin hususlar; ilgili kamu idaresinin görüşleri alınarak Sayıştay tarafından hazırlanıp Bakanlar Kurulunca çıkarılacak bir yönetmenlikle düzenlenir.”
Allah aşkına böyle denetleme olur mu?
Denetlenecek kamu idaresi “izin verirse” mahiyetindeki “görüşleri alınarak” rapor hazırlama... Peki, bir kamu kurumu kendi aleyhinde “görüş” beyan eder mi? Mümkündür, ama Türkiye de böyle bir şey hiç yapılmadı.
Kanunun böyle olması doğru değildir. Bu milletin dişinden tırnağından ödediği vergilerden büyük pay alıp, denetleme yapan kurumlara hesap vermeyi kurumun ‘arzusu’na bağlamak yanlıştır.
Bu, askerleri de töhmet altında bırakır. Onun için en evvel Genelkurmay bu kanunun yanlışlığını ifade etmelidir.
Hem bu ülkede “kayıt dışı, belgesiz iş” yapılmaması için çırpınacağız; öbür taraftan bu kanunla bunu uygulamaya koyacağız.
Anlamadığımız bir husus da şudur ki, askerî alım ve harcamaların yurt dışı kısmında yabancı ülkelerdeki firmalar veya Türkiye’deki aracı kuruluşları cihaz, silâh, araç, gereç hakkında her bilgiyi bildiği, bütün fiyat ve harcamaların en ince teferruatına kadar öğrendiği halde, bu devletin “gizliliğini ihlâl” etmiyor da, resmî bir kurumun bunu denetlemesi “gizliliği ihlâl” olur mu?
Bu yabancı kişilere karşı “bilgi” olurken, kendi ülke insanımızdan gizlenecek bir husus “millîlik” değildir. Kanunlarla kurulmuş Sayıştay bütçeden pay alan her kurum ve kuruluşu “ilgili kurumun görüşünün” dışında bağımsız denetleyebilmelidir. Bu ülkede devletin parasını harcayan her kurum denetlemede yasalar önünde “eşit” olmalıdır.
Yoksa “kayıt dışından” şikâyet edenlerin şikâyete hakkı olmaz. Ve o zaman:
Dağlarda cephanelikler bulununca “kayıt dışı” olur. Denizlerde silâh ve mühimmat çıkınca “kaydı bulunmaz.”
Sonra birileri kalkar JİTEM var der, diğeri “yoktur bu kayıt dışı” der.
Bu ülkede her harcamanın vebali olduğu gibi, hesabı da olmalıdır. Yol yakın iken hükümet bu yasayı düzeltmelidir. Yoksa Sayıştay arşivleri de şaibeli yanar ve “Askerî malların denetim konusu bu kadar saydamlıktan uzaklaşır ise, kazdığınız her yerden, namlusu size dönük silahlar pıtrak gibi çıkabilir." (Zaman, Eser Karakaş, 20.01.2011)
Ve bu denetimler yapılamazsa “asker vesayeti” bitmez.
Okunma Sayısı: 1072
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.