"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Virgül eksikliği, anlam bulanıklığı

Nahit TOPALOĞLU
18 Temmuz 2025, Cuma
Şapka Deyip Geçmeyin-43 Anlatım Bozuklukları-24

Bu tür cümlelerde yazarın neyi anlatmak istediği belli değildir. Çoğunlukla da mânâyı bozacak bir yazım yanlışı veya noktalama hatâsı, bulanıklığı pekiştirir.

*“Her devlet yapısı itaat ve disiplini kendi egemen alanında tahkim etse ve müfredatta buna bağlı kılınsa bile, belli şeylerin değişebileceği muhakkaktır.”

*“Oysa Gazze’nin yoklukları ile uğraşanlar asıl yıkılan ve çökenler değil, küllerinden ve imanlarının kaviliğinden tüm dünya topraklarında yeşermeye başladılar.”  

* “Ekolojik dengenin korunmasında hareket tarzımız Amerikan eski Başkanlarından Franklin’in verdiği mesaj önemlidir.”

*“ Dava sahibi olabilmenin, dava yükünü adımlarında hissedebilmenin, yürümenin mahiyetini gerçek manada anlamlandırılmasına ve gidilecek yolun zorluğunun nitelendirilmesine bağlanmıştır.”

Isınma kâfi ise, daha okkalı bir misal:

*“Daha bir hakikatin tarih ve tesirini yapamayacakken, onun uygulanmasına bile kulak asmadan neticelerinden ve tesiratının faydalarından bahsetmek ve görüş beyan etmek ise gaflet ve cahilliktir.”

 Anlayamadığım bir cümle için “görüş beyan etme” gaflet ve cahilliğinden kaçınmak için susuyorum.

*“Hayatın içerisindeki kabullenilecek gerçek; Biri, padişahın vazifesidir. Bazan emrindekiler onun angaryasını çeker, onları besler. Diğeri vazifelilerin görevidir ki emrolunanı yapar.” 

Kim kimi besler, kim ne angaryası çeker? Beşinci Söz’ü okumayan biri için cümle Arap şaçı! 

***

Mânâ bulanıklıklarının bir sebebi de başta virgül olmak üzere noktalama hatâsı veya eksikliğidir. Noktalamadaki eksiklik/hatâ, mânâya tesir etmiyorsa sadece noktalama pürüzü olarak kalır; kahrı çekilir fakat kelimenin türünü, dolayısıyla cümlenin manâsını da değiştiriyorsa anlatım bozukluğu şumûlüne girer. 

 “Canım şapka olmasa da virgül konmasa da iyi kötü anlatılmak istenen fark ediliyor; mesaj ulaşıyor” gibi bir itiraz, Nurları okuyan, Kur’an’ın 40 vecihle mûcize oluşunun harika izahlarını mütâlaa eden, Bediüzzaman’a talebe olan kişilere yakışacak bir şey değildir.

“Bsmllh h.r h.yrın başdr.” 

Yukarıdaki ifadeyi, okuyanlar anlamıştır. Nasıl olsa anlaşılıyor diye kelimelerin aslî harflerini böyle tırpanlasak, hattâ “Tasarruf ediyoruz işte!” diye bir de müdâfaa yapsak… Olur mu yâni!

***

*“Ali, Ahmet, Hasan ve Selim’den zekîdir.”

-Kim kimden zekîymiş?

-Ali, diğer zikredilenlerden zekîymiş işte.

-Hayır, cümle öyle demiyor. Cümle, ismi zikredilmemiş bir zekâ sahibinin (gizli öznenin), Ali de dahil dört kişiden zekî olduğunu söylüyor.

-Ali’nin, diğer üçünden zekî olduğunu anlatmak için ne yapacağız peki?

-Ali; Ahmet, Hasan ve Selim’den zekîdir.

Zaten noktalı virgülün kullanılmasının elzem olduğu yerlerden birisi budur: Özneyi diğer ögelerden ayırmada virgülün yetersiz kalması durumunda, özneden sonra mutlaka noktalı virgül kullanılır.

*“Risâle-i Nur ( ) talebelerinin ( ) imanla kabre girmesini ...”

Bu ifadede virgül eksiktir. Virgülü koyacağımız yere göre mânâ farklılaşır:

“Risâle-i Nur, talebelerinin imanla kabre girmesini…”

“Risâle-i Nur talebelerinin, imanla kabre girmesini…”

* “İhtiyar() çobanla() konuşmaya devam ediyordu.”

“İhtiyar, çobanla konuşmaya devam ediyordu.”

“İhtiyar çobanla, konuşmaya devam ediyordu.”

*“Sorunun cevabını( ) isteyen( ) yorum köşesine yazsın; isteyen e postama da yazabilir.”

 Bu cümle, böyle hiç virgül kullanılmadan yazılırsa “bulanık”tır. Ne anlatılmak istendiği açık değil; iki ihtimal söz konusudur.

“Sorunun cevabını, isteyen yorum köşesine yazsın; isteyen e postama da yazabilir.” Bu cümlede, yorum köşesine veya mail adresine okuyucuların cevap yazması istenmekte. Bulanıklık yok; mânâ tek.

“Sorunun cevabını isteyen,  yorum köşesine yazsın; isteyen e postama da yazabilir.”

Bu cümlede ise okuyuculardan cevap istenmiyor, cevabı merak eden okuyucuların cevap taleplerini nasıl iletebilecekleri duyuruluyor. Bulanıklık yok. Mâna gene tek. “Onu mu, bunu mu demek istedi acaba?” dilemmâsı (ikilem, kıyâs-ı mukassim) yok.

* “Kayyûmiyet sırrının en muazzam yansıması olan insan ( ) organizmasına yerleştirilen cihazlarla Esma-i Hüsna’nın yansımalarına parlak bir ayna olarak yaratılmıştır.”

İşâretli yere virgül konmalıdır.

Bazen görünüşte çok açık sandığımız cümleler bile bulanıktır. Öyle ki virgül kullanmakla dahi bulanıklığı gideremezsiniz.

*“Ben annemi ağabeyimden çok severim.”

Bu cümle bulanık mıdır? Bulanıksa niçin? Cevap yazmak isteyenler, yorum köşesine de,  e postama da yazabilirler.

Okunma Sayısı: 263
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı