"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Zübeyirce...

Şükrü BULUT
03 Nisan 2020, Cuma
Bediüzzaman’ın hayatının ve Risale-i Nur cemaatinin şahs-ı manevisinin biricik meyvesi Zübeyir Gündüzalp’i vefatının sene-i devriyesinde, yine tartışmaların odağında görüyoruz. Bugünkü yazımızda onu anlayabilmek için Afyon müdafaasına müracaat edeceğiz.

Kendi ifadelerinden iktibas ile “kırk elli sayfalık” bir dâvâ müdafaasının, yalnızca yedi sayfasını Üstadımız 14. Şuâ’ya almış. Ağacın kemalini gösteren muhteşem meyvesinin tevarüs ettiği özelliklerini maddeler halinde yazmaya kalkışsanız, belki de yüze yakın husus ortaya çıkacaktır. Zübeyir Gündüzalp’in hayat hikâyesi ve mücahadesini okuyanların, fıtratlarına göre manevî resimler edinmeleri normal değil midir? Onu ecdadı gibi at sırtında bir kahraman, onu nura karşı ittifak etmiş komünist, mason, Kemalist ve diğer zararlı cereyanlara lav fışkıran bir yanardağ, onu sakin, mütebessim ve nezih duruşuyla herkes için örnek, kâmil bir insan veya onu kalbi kırık ve yakarışlar içerisinde seccadesinde görürken hüzünlenenler gibi; Zübeyir Ağabey’e her seveni farklı bir pencereden bakma imkânına sahiptir. Bediüzzaman’a göre nasıl ki Tahiri’de yedi farklı kahramanın karakteri cem olmuşsa, Zübeyir’de ise Üstadın üç hayatının pratiği cem olmuştu. Hakkında yazılanlar; başka bakışları tekzip etmemek şartıyla doğru olabilir. Onu hem şahsiyet-i maneviyesi ve hem de misyonuyla yakından görebilmek için, Risale-i Nur’u bir bütün olarak okumak ve takip etmemiz gerekiyor.

Zübeyir Ağabey’in kaleminden Risale-i Nur’a ilk olarak girmiş Afyon müdafaasının tahlilinden bahsetmiştik. Bu müdafaaya; Kur’ân düşmanı entrikacı komitelerin 31 Mart’tan ta vefatına kadar, idarelere vehim vermek ve kandırmak üzere başvurdukları “cemiyetçilik, siyasetçilik, tarikat ve teşkilatçılık” suçlamasına cevap ile başlıyor. Mahkeme heyetine; Üstadının Eskişehir ve Denizli mahkemelerine verdiği cevaplardan mülhem susturucu tezini takdim ederken, karşısında yalnızca Afyon mahkemesi üyelerini görmüyordu… Emanuel Karsso ile kendisini izhar eden o dehşetli ilhad cereyanının zındıka komitesini ve devamını nazara alarak konuşuyor; aktüel tarih ve olayların boyutlarını aşarak mahkeme heyetine nezihane meydan okuyordu.

Nefsini değil, dâvâsını müdafaayı da Üstadından ders almış. Mısır’dan Şam-ı Şerif’e, Hicaz’dan ta Hind’e, İslam ulemasının müttefikan alkışladığı Kur’ân tefsirini müdafaa ediyordu. Ve Nur Talebelerini bunca defa şikâyet ile hapishanelere, mahkemelere düşüren ve Üstadlarını 23 defa zehirleyerek menfadan menfaya sürgün ettiren asıl düşmanlarının mahiyetini herkese ilân ediyor. Dinsizlik ve ahlaksızlık ile güzelim Türkiye’yi parçalamak, idare edilemez bir kaosa sürüklemek ve bilhassa genç dimağları inkâr-ı ulûhiyet ve safahatla tarumar eden komünist, Kemalist ve masonların hedeflerini, çalışmalarını, usûl ve stratejilerini mahkemede cihana duyuruyordu. Kendi devrini aşarak, ahir zaman dikdörtgeni içinde bu mücahedenin ta kıyamete kadar süreceğini de, Nurlar’dan iktibas ile haber veriyor. Müdafaa metni içinde; ahir zaman dinsizleri ve tahripkârları olan komünist, mason, Bolşevik ve farmasonlardan tam on beş kez bahsetmiş olması; ahir zaman şerirleriyle Nur Talebeleri arasında vuku bulmuş ve bulacak dehşetli çatışmalarının cephelerini de bize gösteriyor.

Çoğu Nur Talebelerine Zübeyir Gündüzalp, gençliği tedai ettirir. Komünistlerin zehirli fikirleri ve masonların sefahet tuzaklarıyla elde etmeye çalıştığı Müslüman Türk gençliğini… Ve bu millet, devlet, aile ve millî değer tanımayan düşmanlara karşı, Kur’ân’ın zamanımıza yansıyan nuru olan Risale-i Nur ile mücadele eden bir kahramanı... Son nefesini gençlerin arasında verirken, Kirazlı Mescit’teki dershanede son sözü de komünistlerin kitaplarıyla imanı alabora olmuş bir genç hakkındaki vasiyeti olduğunu, görgü şahitleri ispat ediyorlar.

Hayatını Asr-ı Saadet’teki sahabeler gibi Kur’ân’a feda ederken, onun “vatan, millet ve insanlık (için) nafi eser külliyatını, eğer servetim olsaydı neşrettirmek için hepsini feda ederdim” ifadeleri de onun misyonunu bize anlatıyor. İnsaniyetten, ahlâk ve terbiyeden bahsetmek için önce iman lâzımdı. Hem de; kafamızda, dimağımızda, kalbimizde ve duygularımızda biriken şüphe kirlerini temizleyecek bir iman. Bu da ancak Risale-i Nur ile temin edilebilir, bu zamanda.

İdam ile yargılanan kahramanların müdafaalarını, tarih birer şerefli levha olarak saklayacaktır. Savcının, Risale-i Nur’a “muzır eser” demesi, onun iddia makamına kükremesi için yeterli olmuştu. Ve savcıyı mesnetsiz iddia ve iftira ile suçlayacaktı. Türk üniversitelerinin, diyanetimizin ve diğer bilirkişi raporlarını bu arada savcının gözlerine sokacaktı.

Bediüzzaman’ın vefatını takiben, onun bütün Nur Talebelerini Risale-i Nur Külliyatı etrafında toplayarak şurâya ön ayak olması, düşmanlarının zihninde farklı tedailere sebep olmuş olabilir. Onu teşkilâtçı- cemiyetçi, bazen gazeteci ve bazen de sofi olarak tasvir edenler; hem Risale-i Nur’u ve hem de Zübeyir Gündüzalp’i tanımayanlardır. Buradaki tutarsızlık, yukarda arz ettiğimiz üzere Zübeyir Ağabey’i Risale-i Nur hareketinin ve Bediüzzaman’ın mücessem bir meyvesi olduğunu göz ardı etmekten kaynaklanıyor. Kendisinden çok önce Barla’da, Isparta’da, Kastamonu ve Denizli’de Üstad’a talebe olmuş; Hulusi, Tahiri, Sabriler, A. Feyzi, M. Feyzi, Çelebiler, Fakazlı, Re’fet Ağabeylerin, onun şura dâvetine lebbeyk (!) demeleri ve alınan meşveret kararlarına sahip çıkarak Risale-i Nur Talebelerinin şahs-ı manevisini ortaya koymaları da gösteriyor ki; Zübeyir demek Risale-i Nur’un mücessem halde hayata akması demekti.

Okunma Sayısı: 2670
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Zübeyir

    5.4.2020 06:45:48

    Allah rahmet eylesin. Zübeyir Abinin şanlı hizmeti, Halis ubudiyeti ve talebeliği ancak böyle deruni yazılarla anlatılabilirdi. Allah razı olsun.

  • Nurullah

    4.4.2020 23:36:47

    "Çoğu Nur Talebelerine Zübeyir Gündüzalp, gençliği tedai ettirir." Kesinlikle, Zübeyir ağabey hayalimizde hiç yaşlanmıyor. Her yaşımızda bize şevk timsali, gençlikte imanın önemini de vurguluyor, gencin imanının önemini...Rahmetullahi aleyh. Allah razı olsun. Beklediğimiz bir yazıydı, Yeniasyaya da size de bu yakıştı. Allah razı olsun.

  • Hasan Yüksel

    4.4.2020 16:53:16

    Zübeyri çizgiye devam inşallah. Allah razı olsun.

  • Gülcan

    3.4.2020 23:39:38

    Zübeyri çizginin, Üstadımızdan sonra meşveret ve şuraya dönüşen bir cemaat olduğunu düşünüyorum. Ne kadar güzel bir örnek biz ahirizaman çocuklarına.. Ellerinize sağlık

  • Mehmet Demir

    3.4.2020 23:32:36

    Şükrü hocam merhum Zübeyir ağabeyimiz için yazdığınız yazı mükemmel Rahmetle yâd ediyoruz kaleminize sağlık.

  • İ.Seyda

    3.4.2020 22:45:42

    Hz. Ebu Bekir de, Hz. Ömer de, Hz Ali ve Osman da, Sad bin Ebi Vakkas da, Ebu Hureyre de bir bütünün parçaları olduğu gibi Zübeyir ağabeyimiz de bir bütünün parçasıdır. Ne var ki sahabeyi bir kişide toplayamadigimizi unutmayalım, hepsinde ayrı güzellikler, ayrı sırlar var. Hepsinin mümeyyiz bir vasfı elbette vardır. Umalım ki onların hayatının güzellikleri bizim hayatımıza yansısin.

  • Fatma

    3.4.2020 20:52:40

    Ne guzel insanlar varmis gecmisden gunumüze bakinca aynı oyunlar tüm hızıyla devam ederken rabbim ahir zaman fitnesinden korusun tüm kardeslerimizi

  • Hüseyin

    3.4.2020 18:50:56

    Öyle güzel insanlar vardır ki, karanlıkta gündüz gibidirler.Çevrelerini en zifiri karanlıklarda bile nurlandırır yol gösterirler. Zorlukta ve yoklukta alp gibidirler..dünyanın menfaatlerine ve zorbalarına aldırış etmeden, hedeflerinden ve imanlarından asla vaz geçmezler.Satmazlar, satılmazlar..Zübeyir Gündüzalp’i ı alp yapan, arkadaşlarından ayıran vasıflarıdır, tutarlılığıdır.Çağın, ağın, yolunda değil ;Gündüzalp üstadının izindedir..Zübeyir, zübeyir bin avamdır..

  • Ali Tam

    3.4.2020 18:31:13

    Merhum ve muazzez Zübeyir Agabeyimiz'in bu sene 100. dogum günü ve dün itibariyle vefatinin 49. yili. Hani Sahabe-i Güzin den infak konusunda insan takatini gecen fedakarliklari tahattur ederken sanirim onlarin nesli atiden gelen bu civanmerdi manen kucakladiklarini kalben hissediyoruz, bilhassa o müthis müdefaatinda iste masa ve ben bütün hayatimi son hücresine kadar bu dava icin infak ediyorum dercesine kahramanlarin kahramani bir sergüzesti hayatini her daim ona medyun, mütesekkir bir Agabeyimiz olarak yadecegiz. Rotamiz ZÜBEYRI cizgi. Allah bizi bu yolda muhafaza eylesin.

  • Ahmet Danışmaz

    3.4.2020 15:14:43

    Bence Zübeyr abi Risale-i Nur’u en iyi anlayan isimdi. En iyi Nur Talebesi idi. Gündeme olması çok güzel

  • Demokrat Avrupa

    3.4.2020 14:04:52

    Zübeyir abinin "sura`ya" ön ayak olmasi; cok önemli tespit. Risale-i Nur eserlerini okuyanlar sadece ve sadece "sura" meselesini tam manasi ile anlayabilseler, bircok mesele kendiliginden cözülecek...

  • Osman

    3.4.2020 13:38:33

    Gerçek ten Zübeyir abi çok yüksek Yazılara sığmaz Şimdi Zübeyir olma zamanı

  • Ahmet Bilal

    3.4.2020 12:52:11

    Zübeyir Ağabeye yapılan itirazların,Kur`an`ın bu zamandaki farklı bir yolu olan Risaleinura yapıldğını artık her kes anlıyor. İsterseler bu itirazı nurculuk maskesiyle yapsınlar, fark etmez.

  • Nura

    3.4.2020 11:23:59

    Bizlere şu günlerde merih yıldızı gibi yol gösteren abimizi rahmetle anıyoruz. Zira pusulamızı kaybettik...

  • Necati Can

    3.4.2020 11:08:03

    Bu dönemde de kararlarını ihlaslı,liyakatli ve hakikatli meşveret ile alanlar zübeyiri çizgiyi devam ettirenlerdir. YeniAsya Bu misyonunu Zübeyir Ağabey'den alıp meşaleyi hala yakmaktadır.

  • Ramazan ÇALIŞAN

    3.4.2020 10:58:38

    Abdullah Tunç beyin,ifrat ve tefrit konusudaki hassasiyitene sayğı göstermekle birlikte,kanaatimce burada, Hazreti Hasan' nın (RA) mütemmimi sanki Risal-i nur değilde, onunu şahsıda risale-i nur'un mücessem hale getirildiği zübeyr ağbi olduğu algısına itiraz edilmiş gibi görünüyor.Oysa yazar" Kur’ân’ın zamanımıza yansıyan nuru olan Risale-i Nur ile mücadele eden bir kahramanı..." olduğu için ona layık olduğu bir övğüde bulunuyor.Talebe olan herkes,Hz Hasan ın mütememmi ve beşinci halifesi hükmünde olan Risale-i nur'un, şahs-ı manevisinin mücesem bir ferdi olabilir.Bunda ifrat ve tefriti gerektirecek bir durum görmüyorum.Bu vesile ile ruhuna fatiha okumaya vesile olduğu için yazara teşşekkür ederim.

  • Niyazi N.

    3.4.2020 09:53:25

    Üstadın onu kainata değişmeyeceğini söylediği Zübeyir ağabeyi eksiksiz anlatabilmek hakikaten kolay değil... O kendini, dünyasını ve herşeyini davasına ve üstadına adamış, onlara sadık bir hizmetkâr, kamil bir nur talebesi, haşmetli bir nur müdafii, gençlere hasseten sahip çıkan numune-i imtisal bir ağabey olmuş, üstadımızın vefatını müteakip de kendisine yakışanı hakkıyla ifa ederek meşveret ile cemaatin ittihadını ve Üstadın ihtarı matbuatla beyan ve tezahürü de bugünkü Yeni Asya’mızın tesisi ile temin etmiştir. Naam belki en önemlisi, Üstad’dan sonra Nurun şahs-ı manevisinin muhafaza ve temsilindeki istikametli hizmet, gayret ve himmetine binaen (ve istikametini son nefesine kadar muhafaza ederek), müstakim Nurcular Aziz Zübeyir Ağabeylerini kıyamete kadar yâd etmeye ve ona dua etmeye devam edeceklerdir. Konuyu kaleme alış şekliniz oldukça isabetli, tebrikler ve kaleminize kuvvet.

  • Abdullah

    3.4.2020 09:17:54

    “Ben Zübeyirimi kainata değişmem” cümlesi şu manayı da münderiçtir galiba: Zübeyir sisteminin, kainattan daha mühim addedilen rıza-i ilahiyeye nail olma yolu olan “cadde-i kübradaki” Risale-i Nur mesleğinin ileriki nesillere aktarılma vasıtasıdır. Bu vasıta ile Risale-i Nur daima güneş gibi parlayacak inşallah.

  • Hayati

    3.4.2020 09:14:19

    Zübeyir Gündüz ağabey hakkında yazılmış olanları çok sübjektif buluyorum. Çok bilinmeyen ve kitaplarda geçtiği halde ortaya çıkarılmamış yönleri var. Bu makale de bunu gösteriyor.

  • Mahir Tahir

    3.4.2020 09:09:10

    Ne kadar çok ihtiyacımız var bugünlerde 😔imanıyla, sadakadetiyle adanmışlığıyla,çok yönlülüğüyle Nurların yaşayan haliyle Kur an dan Nûrlardan bir insan nasıl olunurun rol modeline, yolunda olanlara bütün bir dünya herzamankinden daha çok muhtaç😔 Yaşayan Nurlara ,Zübeyir Abi gibilere 😔Ne olur Rabbim Lütfunla bizleri de onun ufkuna ulaştır😔

  • Abdullah

    3.4.2020 08:48:48

    Değerli ağabeyim yazınızı okudum, Zübeyir ağabeyi rahmet ve minnetle andıktan sonra binlerce Zübeyir duruşlu; şahsı manevimizi ayakta tutacak, mahkemede ki sorgu hakimlerine, onların hakaretlerine rağmen nezihane savunmalarını yapacak hizmet erleri lazım.

  • Şendoğan Erdoğdu

    3.4.2020 07:53:24

    Zübeyirce yazınızdan dolayı sizi tebrik ederim. Zübeyir çizgisi ancak bu kadar güzel ve veciz şekilde anlatılabilir. Rabbim size yeni yazılarınız da üstün başarılar ve muvaffakiyetler ihsan eylesin. Baki selamlar

  • Emir Demir

    3.4.2020 01:34:39

    Yazıcı diye anılan arkadaşların neden Zübeyir ağabey e mesafeli durduklarını anlayamıyorum?Bilen varsa buraya yazabilir mi?

  • Recep Tuna

    3.4.2020 01:06:39

    Ruhuna binler Fatihalar...

  • Naim Kav

    3.4.2020 00:59:08

    Zübeyr abimiz ve bütün nur talebelerine rabbim mağfiret eylesin .Sene i devriyesi münasebetiyle Fatiha okumak nasib oldu. O davanin yılmaz yorulmaz talebeleri olarak da Sizlere de selam ve muhabbetle diyoruz, Allah razı olsun

  • Abdullah Tunç

    3.4.2020 00:44:35

    Zübeyir ağabeyle ilgili son cümle sorun lu gibi görünüyor. Mubalağa edilmiş kanaatındayım.Risale-i Nur, hazreti Hasan' nın (RA) mütemmimi olması hesabiyle beşinci halife durumunda olması ve İş Fahr-i Alem (A.S.M) e kadar gitmesinden,son cümle ciddi bir aşırılığı içeriyor.Mutlaka düzeltilmesi gerekiyor.Hekesi olduğu gibi tavsif etmek lazımdır.İftat ile tefritten kaçın mak lazımdır.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı