"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur’da Kur’ân’ın i’cazı

Süleyman KÖSMENE
22 Aralık 2021, Çarşamba
Mustafa Kaynar: “Risale-i Nur hangi alanlarda tecdit yapmıştır?”

Kur’ân’ın İ’cazını Göstermiştir  

Risâle-i Nûr, Kur’ân’ın asrımızı kucaklayan nurudur. Dayandığı nokta, doğrudan doğruya Kur’ân’dır. Kur’ân’ın asrımızı kucakladığı ışığı, Risâle-i Nûr ile kendini göstermiştir.

Üstad Hazretleri Birinci Dünya Harbi’nden evvel bir rüya-yı sadıkada Ağrı Dağı’nın altında bulunuyor. Dağın birden infilâk ettiğini ve dağlar gibi parçalarını dünyanın her tarafına fırlattığını görüyor.  O dehşet içinde büyük bir zat zuhur ediyor ve kendisine: “İ’caz-ı Kur’ân’ı beyan et!” diye emrediyor.  

O da uyanıyor ve anlıyor ki: “Bir büyük infilâk olacak. O infilâk ve inkılâptan sonra, Kur’ân etrafındaki surlar kırılacak. Doğrudan doğruya Kur’ân, kendi kendini müdafaa edecek. Ve Kur’ân’a hücum edilecek; i’cazı, onun çelik bir zırhı olacak. Ve şu i’cazın bir nevini şu zamanda izharına, haddimin fevkınde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak ve namzet olduğumu anladım.” 1

Risale-i Nurlar’ın İ’caz-ı Kur’ân’ın beyanı olduğunu ifade eden Bediüzzaman,. Kur’ân’ın temel değerlerinden olan Allah’ın varlığı, birliği, isimleri ve Allah’ın emir ve yasaklarının hikmetleri, Meleklere, Kitaplara, Peygamberlere, Âhiret Gününe ve Kadere İman, Kıyâmet, Haşir, Cennet, Cehennem ve daha binlerce temel konuyu felsefeye ve düşünce dünyasına parmak ısırtan bir üslûp içinde ele almış, işlemiş ve ispat etmiştir.

Hadisleri Doğru Anlamanın Ölçüleri Risale-i Nur’da

Peygamber Efendimiz’in (asm) hadislerini doğru yorumlamaya olan ihtiyacımız asla göz ardı edilemez. Hadis âlimleri çok titiz çalışmalarla o yüksek bilgi kaynaklarını uydurmacıların ellerinden kurtarıp, ciltlerle kitaplarda derleyip toplamışlardır. Bir kısım uydurmacının kimi hadisler üzerine düşürdükleri gölgeleri bahane ederek Son Peygamberin (asm) hadislerini görmezden gelemeyiz; yoksa Kur’ân’ı anlamamız, İslâm’ı anlamamız, insanlığı anlamamız mümkün olmaz.

İşte Risâle-i Nûr, hadisleri üzerine düşen gölgelerden arındırarak, Peygamberimizin (asm) sözünü doğru anlamanın ölçülerini, yolunu ve yordamını vermekte; her biri birer altın pırlanta olan hadislerin verdiği gaybî haberleri doğru yorumlarla asrımıza sunmaktadır.

İman Hakikatlerinin Doğru İzahı Risale-i Nur’da

İslâmiyet ter ü tâze îmân esaslarıyla bütün insanlığa huzur veren bozulmamış tek hak dindir. İslâm îmânının “gaybî” oluşu zaafından değil, ulviyetinden ve bizim dünyevî nazarımızın kısırlığından kaynaklanmaktadır. Oysa yaşadığımız pozitif ilimler asrında, tutarsız felsefenin de tahrikiyle bütün inançlara savaş açan muhtelif inkâr fırtınaları, İslâm imanını da silip süpürmeyi gözüne kestirmiştir.

Böyle bir zamanda Risâle-i Nûr, çelikten irâdesiyle ortaya atılmış, Kur’ân’dan aldığı elmas hakikatlerle dünyaya meydan okumuş ve İslâm imanının sıhhatini, doğruluğunu, tâzeliğini, hakkın ve hakîkatin tâ kendisi olduğunu, insanlığın bütün fertlerine huzur vermeye kâbiliyeti bulunduğunu göstermiştir. İmanın Allah’ın doğru vahyinin eseri olduğunu ispat etmiştir. İmanı aklî ve mantıkî delillerle temellendirmiş ve pozitif düşünce ile doğrulamıştır.

İslâmiyet Nuru ve Ahlâkı Risale-i Nur’da

Her asrı kucaklayan, her zamana hitap eden, her toplumu muhatap alan İslâmiyet, asrımızda bâtıl dinler mesâbesine indirilmek ve söndürülmek istenmiştir. Cenâb-ı Hakk’ın rahmetiyle her asrı aydınlatan tecdit kurumu ise, fitnesinin ağırlığına denk bilgi donanımıyla asrımızı da kollarına almış ve İslâmiyet’i yeniden tecdit etmiştir.

İşte bu kurumun son münevver meyvesi Risâle-i Nûr, İslâmiyet’i ve Kurân’ı asrın idrakine sunmuştur. Şiddetin, hilenin, ihanetin, inkârın, şüpheciliğin ve çirkin siyasetin Müslüman’ları yorgun düşürdüğü asrımızda Risale-i Nur, yepyeni bir heyecanla İslâmiyet’in istikbal dini olacağını müjdelemiş, hiç soluksuz iman ve Kur’ân hizmetine başlamış ve baş döndürücü bir fedakârlıkla hakkı üstün tutarak, Müslüman’ların umudu, dayanağı, güveni, aydınlığı, mutluluğu, heyecanı ve nuru olmuştur.

Bediüzzaman Hazretleri’ne göre; bu günlerimiz sıkıntıyla, ateş çemberiyle, maddî mânevî buhranlarla geçse de, bu sancılar ve çalkantılar, bu kavgalar ve gürültüler inşallah Cennet-asâ baharlara gebedir.

Dipnot:

1- Tarihçe-i Hayat, s. 211.

Okunma Sayısı: 2069
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı