20 Ekim 2012, Cumartesi
Secde makamların en güzeli, mevkilerin en yükseği, kulun Rabbine en yakın olduğu andır. O halde Rabbimize yaklaşmak, Rabbimizle buluşmak için kulun en sevildiği, kulun en sevindiği yere, secdeye her daim ihtiyaç vardır.
Secdede bulunur kimlik, orada yaşanır en güzel an, orada en güzel duygular aktarılır Hâlık’ımıza. Yaradana küçük bir fısıltı, “Sübhane Rabbiye’l-a’lâ” dökülür ağızdan secde ânında, semavat titrer, arz sallanır ve Cenâb-ı Rahman memnun olur bu kelâm karşısında. Bu cümle karşısında cümle âlem duramaz. Bu cümle ile Cenâb-ı Allah’ı bütün kusurlardan uzak tutarken, aynı anda kusurlarımızı, eksiklerimizi de bildiririz secde ânında.
Secde münâcat mekânıdır, secde kulun kulluk bilinciyle eridiği ve Rabbiyle iletişiminin zirveye ulaştığı yerdir. Secde Rabbin kulunu en çok sevdiği yerdir. Dünyada iken hiçbir makam o kadar güzel olamaz, olmazların ötesinde bir yerdir. Secde yalnızların mekânı, yoksulların barınağı, kulun hayretinin, teslimiyetinin sembolüdür.
Secde, alnımızın toprağa, geldiğimiz yere ve gideceğimiz yere değmesi, ölümü hiç unutmamamız gerektiğinin bize günde beş vakit namazla bir kez daha anlatıldığı yerdir. Ölümü unutmamak, hatırdan çıkarmamak için adeta bir vesikadır secde.
“İbâdetin mânâsı şudur ki: Dergâh-ı İlâhîde abd, kendi kusurunu ve acz ve fakrını görüp, kemâl-i Rubûbiyetin ve kudret-i Samedâniyenin ve rahmet-i İlâhiyenin önünde hayret ve muhabbetle secde etmektir.” (Sözler, s. 9) diyor Bediüzzaman Hazretleri.
Çevremize bakarak tefekkür âleminde Sani-i Rahman’ın binbir cilveleriyle muhabbet ettiğimizde ise, hayrete kapılmamak mümkün değildir ve yapılacak tek şey “Elhamdülillah, Sübhanallah, Allahuekber” diyerek O’nu bir kez daha tesbihle beraber secdeye kapanmaktır.
Secde kalkandır, yüreklerin kalktığı temizlendiği bir yerdir. Secdeye kapanırken ne kadar günahımız var ise, kalkarken büyük bir ümitle adeta günahlarımıza bir kalkan gibi kalkmalıyız inşaallah.
Secde elif şeklinden vav hâlini alıp, en son durak mim tavrında iki büklüm Allah’a yakarıştır. Allah’ın kulunu en çok beklediği yerdir. Secde karşısında dünyadaki hiçbir yerin o kadar önemi yoktur.
Bize düşen görev, secdeyi hakkıyla, Hakk’ın isteği gibi yapmaktır vesselâm.
Okunma Sayısı: 1193
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.