"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Beşikten mezara ilim

Yasemin GÜLEÇYÜZ
23 Kasım 2022, Çarşamba
Peygamberimiz (asm), insan hayatına mânâ kazandıran bir gerçeği böyle formülleştirmiş.

Doğumla başlayıp son nefese kadar devam edecek bir ilim hayatı teşvik ediliyor bu formülde. Hemen doğum sonrasında ilim nasıl olur, demeyin. Yapılan araştırmalara göre, insan doğduğu andan itibaren dış dünyayı tanımaya öğrenmeye başlıyormuş çünkü.

Allah Kur’ân’da bizi “hiçbir şey bilmez bir halde” annelerimizin karnından çıkardığını bildirir. (Nahl Sûresi, 78) Her şey daha sonra öğrenilecek. Ve hepimiz sınırsız bir öğrenme istek ve ihtiyacına sahip olarak yaratılmışız.

Ben kimim?

Nereden gelip nereye gidiyorum?

Neden yaşıyorum?

Bu dünyada niçin bulunuyorum?

Bu dünya ve kâinat niçin var?

Benim bütün bu varlıklar içindeki yerim nedir?

SORULAR İLMİN ANAHTARI

Bu ve benzeri sorular, ilmin anahtarıdır. Onun içindir ki, yine Peygamberimiz bir başka hadisinde, ilmin “kadın-erkek” her Müslümana farz olduğunu bildirmiş. Demek, ilim hiçbirimizin kaçamayacağı kadar önemli bir görev. Neden? Çünkü gerek kendimizin, gerekse kâinatın var oluşu ve devamı ancak ilimle mânâ kazanıyor.

Bediûzzaman Said Nursî şöyle der:

“İnsan bu dünyaya ilim ve dua vasıtasıyla tekemmül etmek için gelmiştir. Mahiyet ve istidat itibarıyla her şey ilme bağlıdır. Ve bütün ulûm-u hakikiyenin [hakikat ilimlerinin] esası ve madeni ve ruhu marifetultahtır [Allah’ı tanımaktır] ve onun ûssü’l-esası [özü] iman-ı billâhtır [Allah’a imandır].”

Peygamberine indirdiği ilk âyette “Oku” buyuran Rabbimiz, bir başka âyette de ise, insanın ilim ve dua vasıtasıyla ulaşacağı tekâmülün en son mertebesini şöyle beyan eder:

“Ben insanları ve cinleri Beni tanısınlar ve Bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zariyat Sûresi, 56)

İşte, “kadın ve ilim” bahsinin ana hatları bunlar. Aslında bu mânâdaki bir ilim yalnızca kadının meselesi değil, her insanın meselesi; ama kadınlara özellikle teşvikler yapıldığı da bir vakıa.

HÜLASA

“Tahkikî iman ilmini oku. Hakkı ve hakikati öğren. Cahil kalma. Münevver ol. Aydın ol. Cahil insan, cahil bir genç, cahil bir kadın, ne kadar varlıklı da olsa yine fakirdir, geridedir, aşağıdadır. Okuyan erkek ve kadın, genç ve ihtiyar dâimâ ileride, dâimâ yükseklerdedir. Bütün fenalıkların, hayattaki bütün bedbahtlıkların vasıtası cehalettir. Bütün iyilik ve güzelliklerin, bütün saadet ve huzurun tek çaresi, ilm-i îman bilgisiyle aydınlanmak ve nurlanmaktır.”

(Nefis Muhasebesi: Zübeyir Gündüzalp’in Not Defterinden, 1979.)

Okunma Sayısı: 2550
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı