"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gençler üzerine

Yasemin GÜLEÇYÜZ
12 Ekim 2022, Çarşamba
Gençlerle ilgili konular her zaman dünya ve ülke gündeminin ilk sırasında: İfsad komitelerinin planlarında, medyada, ekonomide, aile-dost sohbetlerinde… Çünkü onlar geleceğimiz.

Gençlerle iletişim konusu sadece günümüzde değil insanlık tarihi boyunca hep gündemde olmuş. Arkeolojik kazılarda Anadolu topraklarında yaşayan kavimlerden Sümerlerin tabletlerinde bile gençlerle iletişim bir problem olarak yer almış. Bir tablette yer alan düşünürün sözü şöyle: Günümüzün gençleri lüks seviyor, otoriteye başkaldırıyor. Yaşlılara saygıları yok. Çalışmak yerine laklak etmeyi seviyorlar. Çocuklar artık ailenin tiranı olmuş, yaşlılar içeri girdiğinde ayağa bile kalkmıyorlar.”

Her yetişkin, her anne baba gençlik dönemini yaşamıştır. O yüzden çok rahat şunu söyleyebiliriz: Genç olmak zor, ama gençlerle ilgilenmek onların anne babası olmak da zor. Zorlukları kolaylaştıran ise Rabbimizin yardımıyla bilgi. Temenni edelim ki bu konuda yapacağımız her gayret bilgimizi, tecrübelerimizi, farkındalığımızı arttırır.

Zaman hızla değişiyor. Çocuklarımız farklı bir zamanın evladı. Hz. Ali (ra) “Çocuklarınızı kendi zamanınıza göre değil, geleceğe göre hazırlayın” diyor.

BEN DEVRİ

Bediüzzaman Hazretleri bu asrı “bedbaht ve hastalıklı bir asır” olarak tanımlıyor. “Gafil ve maddi asır” diyor. Beşinci Şua’da ise asrın  “hevesat-ı müteaffine bataklığı” yani kokuşmuş hevesler bataklığı olduğunu belirtiyor. Bu asrın en büyük  hastalığı “Bilerek ve severek dünya hayatını ahirete tercih etmek.” Böyle bir ortamda, bataklıkta, hastalıklı asırda kendimizi, çocuklarımızı, gençlerimizi nasıl kurtaracağız?

Üstadımız Eşref Edib’e demişti ya “Karşımda müthiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor. İçinde evladım imanım tutuşmuş yanıyor… Yolda birisi beni kösteklemek istemiş de, ayağım ona çarpmış; ne ehemmiyeti var? O müdhiş yangın karşısında bu küçük hâdise, bir kıymet ifade eder mi? Dar düşünceler dar görüşler!”

O zaman geniş düşünmeli engin ufuklu olmalıyız değil mi?

NASIL HAREKET ETMELİYİZ? 

* Manevi ihtiyaçlarını maddi ihtiyaçları hassasiyetinde karşılıyor muyuz? 

* Değer verme, sevgi, güven, dikkate alma, şefkat dili ile yaklaşarak onları ayrı bir şahsiyet ayrı bir kimlik olarak kabul etmeliyiz.

* Ev içi hayatın akışı hakkında fikirlerini almalıyız. Fikir vermesi için teşvik etmeli, sorularına makul, mantıklı cevaplar vermeliyiz. Onlarla istişare etmeliyiz.

* İhlaslı şefkatlerimizle çocuklarımıza dua ve tevekkülü, sabrı, tövbe ve istiğfarı, ümidi, vazifemizi yapıp neticeyi Allah’a bırakmanın ne kadar önemli olduğunu yaşayarak göstermeliyiz.

SEVDİRİNİZ NEFRET ETTİRMEYİNİZ

Sevgi yaraları iyileştirir. Sevdirerek hakikatleri anlatmak önemli. Aksi takdirde iletişimi kesip tehlikeli dostluklara girebilir. 

Peygamberimiz (asm) “Sevdiriniz, nefret ettirmeyiniz, müjdeleyiniz korkutmayınız, kolaylaştınız zorlaştırmayınız” derken Bediüzzaman Hazretleri de “Bu zamanın cihadı tahabbübledir tahavvüf ile değildir” diyor.

HÜLASA

İnsanlarla hele de gençlerle iletişimde sevgiye, ümitvar olmaya önem verirsek madden ve manen yorulmayacağız.

Okunma Sayısı: 2616
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı