"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bâtılı tasvir etmeden tahlil eden eserler

Yasemin YAŞAR
29 Ocak 2022, Cumartesi
Risâle-i Nur’un neşrettiği hakikatleri daha derinden kavrama ihtiyacı gün geçtikçe daha da kendini hissettiriyor.

Hadiselerin boğuculuğu, günahların cazibedarlığı, manevî hastalıkların kalpleri yaralaması, insanın iman dairesinden, kulluktan ve hatta insaniyetten hızla uzaklaşmasını netice veriyor.

İnsan, böyle bir zamanda aklının, kalbinin ve zevklerinin selimiyetini kaybediyor. Sarsıcı hadiseler karşısında olması gereken duruşunu bilemiyor; neye, ne kadar tepki vereceğini, muhabbetin ölçüsünü, dünyalıkların kalbindeki hak ettiği yeri belirleyememesi gibi nice mütehayyir, şaşkın, öngörüsüz tavırlar ile ruhlar, akıl ve kalpler yaralanıyor.

İşte, böyle bir asırda insan, insanlıktan çıkma ile insan olma yol ayırımına geliyor. Kendisine rehber olacak, ışık tutacak, onu tekrar insan yapacak, iman kazandıracak, mevcut imanı tahkikleştirecek, hadiselerin mülk ve melekût cihetlerini okutacak, enfüsî tefekkür yaptıracak, aklını ve kalbini dağıtıp divane ve manevî dinsiz olmasını engelleyecek hakikatlere ihtiyaç duyuyor. Zira hakikî insan olmak, ancak İslâmiyeti yaşamakla mümkündür.

Bu yüzden iyi bir insan olmak, iyi bir kul olmak, iyi bir ümmet ve iyi bir talebe olmak için bu asrın Kur’ân kaynaklı Risâle-i Nur eserlerini ciddiyetle okumak, derinleşmek, kelimelerin ve kavramların dünyasına nüfuz etmek gerekiyor.

Risâle-i Nur eserlerinden tam istifade etmek için, okurken hem sistematik bir analize tabi tutmak, hem hakikatleri derin boyutlarıyla kavramak, hem de günümüz hadiselerine bakan veçhelerini gün yüzüne çıkarmak lâzımdır. 

Risale-i Nur Talebelerinin Risale-i Nur’daki Kur’ânî ve Nebevî ölçüleri, halihazırdaki güncel konulara tatbik ederek çalışmalar yapması elzemdir.

Nitekim Eski Said Dönemi Eserleri incelendiğinde, Bediüzzaman’ın, yaşadığı dönemin hâkim düşünce akımlarına ilgisiz kalmadığı gibi bilâkis dikkatle ele aldığını görürüz. Bu hâkim düşünce akımlarını tarif ve tasvir etmeden tahlil eden derslerini bu gözle bir daha okumak gerekir.

İnsanlığı kasıp kavuran izmleri, felsefeleri öğrendiğinizde Bediüzzaman’ın bunlardan haberdar olarak ve üstelik bunların felsefelerini satır aralarında nasıl çürüttüğüne şahit oldukça Risale-i Nur’un nasıl bir tefsir olduğunu bir kez daha anlıyorsunuz. Meselâ Bediüzzaman’ın Modernizmin temelini oluşturan “Aydınlanma” felsefesinden haberdar olduğunu ve bu felsefeye karşı batılı tasvir etmeden nasıl tahlil ettiğini Mesnevî-i Nuriye adlı eserinde görüyorsunuz. “.. o intibah intibah değilmiş, ancak uykunun en derin kuyusunda bulunmaktan ibaretmiş. Binaenaleyh medenilerin iftihar ile dem vurdukları tenevvür-ü intibahları, benim gençlik zamanımdaki intibah kabilesinden olsa gerektir. Onların misali rüyasında güya uyanıp, rüyasını halka hikâye eden naim meselidir. Halbuki rüyasında, onun o intibahı uykunun hafif perdesinden derin ve kalın bir perdeye intikal ettiğine işarettir. Böyle bir naim ölü gibidir; yarı buçuk uykuda bulunan insanları nasıl ikaz edebilir.” (Mesnevî-i Nuriye, [2020]. s. 112)

Yine o dönem özellikle Osmanlı son dönem aydınları üzerinde etkisi hayli hissedilen Darvinizm hakkında da Bediüzzaman müstakil bir risale yazmamış bir atıf da yapmamış, ama Risale-i Nur metinleri içerisinde bu konulara bakışın usûlünü ve aslını gösteren reçeteler, bakış açıları sunmuştur.

Risale-i Nur, hayata ve kâinata bakışı tevhidi bir eksene yerleştirmiş ve bu şekilde tabiatçı, determinist bütün yaklaşımları reddederken, tevhide dayalı bir kâinat ve hayat anlayışını ikame etmiştir. Dolayısıyla Darwin’in tezlerinin ise bu çizgide ancak tâlî bir önemi vardır.

Hasılı nasıl Bediüzzaman asrının hakim ideoloji ve felsefelerine bigâne kalmayarak tasvir ve tarif etmeden tahlil etmişşe, günümüzün Risale-i Nur Talebelerinin de halihazırdaki menfi cereyanlarına karşı, Risale-i Nur’dan reçeteler bulması elzem bir mesele haline gelmiştir. Risale-i Nur bu donanıma sahip bir tefsirdir. “Deizm”, “ateizim”ve türevleri gibi akımlarının çaresi olacak tevhidi reçeteler ihtiva etmekle beraber, bir nev’î emr-i tekviniyeye savaş açmak manasında olan ve imanın rükünlerini bir bir yok etmeye hedeflenmiş “metaverse” “posthuman”, “transhümanizm” “Neuralink” gibi insanlığı topyekûn tehlikeye atacak ve belki de kendi sonunu getirmesine sebep olacak bu teknolojik gelişmelere de ışık tutacak tiryaklara havi bir eserdir.

Okunma Sayısı: 1847
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Oğuz Yiğiter

    30.1.2022 11:49:55

    Tebrikler, dualar...

  • Mustafa Işıldak

    29.1.2022 15:55:16

    Yapay zeka, Blockchain ve bu teknolojiler üzerine bina edilen diğer teknolojiler geriye dönük bildiklerimizi tamamen değiştireceği, endüstriyel ve sosyal çoğu ezberlerimizi bozacağı yepyeni bir dönemi getirecek. Ve bu yarışta şu an devletler ve izmler boyutunda eşit çizgide sayılabiliriz. O açıdan matbaanın gelişine direnen düşünce gibi hareket etmemiz ve bunda 1-2 sene inatlaşmamız bizleri rakiplerimizin çok gerisine düşürür... Bu noktada başta gençleri bu konularda şevklendirmemiz, araştırmaya ve öğrenmeye sevk etmemiz ivedilikle gerekiyor!

  • Mustafa Işıldak

    29.1.2022 15:41:01

    Bediüzzaman'in (ra) malikiyet ve serbestiyet dönemi diye müjdelediği dönemin altyapısı olacak teknolojiyi anlamadan eleştirmek doğru değil. Ayrıca Bediüzzaman (ra) "aletin suçu yok" diyor. Yani bu teknolojileri iyiye kullanırsanız iyi netice verir, kullanmazsanız kötü. Ayrıca gidişat bu teknolojilere yatırıp yapma yönünde. Gençlerin ve akabinde yaşlıların da bu teknolojileri kullanacağı aşikar. Durum böyle iken bu teknolojilere yatırım yapmak, yetişmiş eleman potansiyelini artırmak ve devletlerden cemaatler boyutuna kadar gerekli regülasyonları yapmak gerekiyor. Aşırı yoğun olmakla birlikte, nasip olursa bu konuda yazı dizisi hazırlayıp gazeteye yollayacağım.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı