"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Zihin açlığı

Yasemin YAŞAR
14 Şubat 2015, Cumartesi
Şahsiyetli bir toplumun inşası, şahsiyetli bir cemaat teşekkülü, şahsiyetli bir aile olmanın ve şahsiyetli çocuk yetiştirmeye dönük bütün faaliyetlerin temelinde, ilim vardır.

İnsanı insan yapan en temel ayrıcalık, öğrenmek kabiliyetidir. İlim en hayırlı dünyalıktır. Tabiî ki ilmi dinî ve dünyevî diye ikiye ayırmak doğru bir ifade değildir. Çünkü mü’minin dünyası dinden, dini dünyasından bağımsız değildir.

İlim öğrenmek için okumak, bilgiye ulaştıracak en garantili usûllerdendir. Fakat okumak nesnesi de sadece kitap değildir. Belki olayları, hadiseleri, eşyayı, kâinatı, insanın kendisini bir kitap gibi okuması, âyetteki ilk emrin tahakkuku anlamına gelmektedir.

İnsan düşüncesinin açlıktan öldürülmemesi gerekir. Zihin açlığını gidermenin en güzel yolu da doğru kitapları, doğru niyetle okumaktır.

Okumaktan kasıt, eğer dünyalık elde etmekse, okumaktan daha çabuk elde edilecek araçlar vardır, onlara sığınmak gerekir. Zira ilme, halis bir niyetle talip olmak şarttır. Ancak ihlâs ile elde edilen bilgi hakikat bilgisidir. Ve nasibimizi ve feyzimizi arttıracaktır. Aksi hali, insana yüktür.

Kâinatı, hadiseleri ve kendimizi doğru okumak elbette Resulullah’ın (asm) gözüyle okumaktır. Zira Kur’ân gözüyle kâinatın nasıl okunacağını Resulullah’tan (asm), Resulullah’ın (asm) gözüyle kâinatın nasıl okunacağını da Kur’ân’dan öğrenmekteyiz. Çünkü eşyayı, hadiseleri ve kendini yanlış okuyanlar gerçek bir insan, kâmil bir mü’min olamazlar. Doğru okumak, akl-ı selim ve kalb-i selimin işidir. Selim olmayan bir akıl, okuduğu doğru şeyleri dahi bulandırır. Selim olmayan bir kalp, gördüklerine doğru bir mana veremeyecektir.

Her şuurlu bakış aslında bir okumadır. Doğru okumak için doğru bakmak gerekir. Doğru bakış açısı ise, insanın kabiliyetlerinin asıl sahibini görmekle mümkün olacaktır. Dolayısıyla şikâyet edenler, suizanda bulunanlar, negatif bakanlar gördüklerini değil, önce bakışlarındaki yanlışı görmesi gerekir.

Bu yüzden doğru pencereden hayatı okuyacak ve okutturacak doğru kitaplara ve rehberlere ihtiyaç vardır. Çünkü doğru kitabı okuyamamak her yönüyle israftır.

İşte bu noktada marifetullah denen hakikat bilgisinin üç kaynağına ulaşmak gerekecektir. Birisi Kur’ân, ikincisi kâinat, üçüncüsü ise Resulullah’tır (asm).

Hasılı, kalbin ve aklın açlığı midenin açlığından daha kötü sonuçlar doğuracaktır. Aklın gıdası salih bilgi, ruhun gıdası bu bilginin imana dönüşmesidir.

Bütünüyle imana dönüşecek tek bilgi de, vahiyle gelendir. Duygu ve düşünce zehirlenmesi, mide zehirlenmesinden daha vahimdir. Zira bu zehir dünyayı da ahireti de mahveder.

Okunma Sayısı: 2522
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı