"Gerçekten" haber verir 11 Kasım 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Kazım GÜLEÇYÜZ

Fırat ve Erdoğan



Şaban Dişli, hakkındaki yolsuzluk iddiaları sebebiyle AKP Genel Başkan Yardımcılığından ayrılmak zorunda kalmıştı. Çok geçmeden, başkan yardımcıları içinde en ağırlıklı isimlerden biri konumundaki Dengir Mir Mehmet Fırat da sürpriz şekilde görevi bıraktı.

Ancak bu istifanın sebebi henüz anlaşılamadı.

Bir cihetten bakılırsa, Dişli gibi onun istifasının da hakkındaki yolsuzluk söylentileriyle irtibatlı olduğu düşünülebilir. Bu iddiaların en sıkı takipçisi olan CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu ile ekranda tartışması hafızalarda tazeliğini koruyor.

Gerçi o tartışmadan akılda kalan net bir sonuç çıkmamış; dahası, Fırat başka zeminlerdeki beyanlarında misilleme olarak bilhassa Baykal’a yönelik olarak dile getirdiği iddiaları orada nedense seslendirmeyip savunma pozisyonunda kalarak, yolsuzlukla ve suiistimalle suçlanan, ama bu ithamı püskürtemeyen bir imaj çizmişti.

Dengir’in istifası bu konuyla mı bağlantılı; yoksa Güneydoğu meselesinde partisinin tamamen devlet çizgisine kaydığının mı bir işareti?

Bölgede köklü ve nüfuzlu bir aşiretin önde gelen isimlerinden biri olarak evvelâ FP’den, iki defa da AKP’den olmak üzere üç dönemdir Adıyaman milletvekili seçilen, öncesinde de AP-DYP çizgisinde siyaset yapan bir politikacı Fırat.

Konumu gereği, partisinin Güneydoğu politikalarının belirlenmesinde de etkili bir isim.

Fırat son günlerde bazı DTP’lilerle bir araya gelmesiyle de kendisinden söz ettirmişti. Anayasa Mahkemesindeki DTP dâvâsının karar aşamasına geldiği; DTP-İmralı bağlantılı provokasyonların bugüne kıyasla henüz bu derece tırmanışa geçmediği; Başbakanın Güneydoğu gezileriyle bağlantılı olarak AKP-DTP geriliminin patlak vermediği bir sırada gerçekleşen bu buluşma, Fırat’ı bir defa daha hedef yapmıştı.

Güneydoğu ve Kuzey Irak odaklı gerilimin silâhla değil, barışçı yollarca çözümünü savunan ve bu çerçevede hem DTP’ye bu tavırla muhatap olunmasını, hem DTP’nin de bu çizgiye yönelmesini isteyen bir yaklaşımın ifadesi olarak yorumlandı bu görüşme ve “birileri”ni kızdırdı.

Fırat’ın sicilindeki bir başka dosyada da yazın yaptığı “Atatürk devrimleri toplumda travma meydana getirdi” çıkışı ile bunun mâlûm cenahta yol açtığı tepkilerin yer aldığı biliniyor.

Kendi istek ve iradesiyle mi, yoksa Genel Başkanının talebiyle mi alındığı da belirsizliğini koruyan istifa kararının arkaplanında ne yatıyor?

Görünen muhtemel sebeplere bakıldığında, bunlar öne çıkıyor. Kamuoyunca bilinmeyen başka sebepler bulunup bulunmadığı ya da istifanın Fırat tarafından ifade edildiği üzere “stres, dinlenme ihtiyacı, sağlık sebepleri”nden öte başka bir gerekçeye mebnî olup olmadığı ise herhalde zaman içinde daha net ortaya çıkacak.

Şu aşamada oluşan fotoğraf, Fırat’ın yerinin, yine Güneydoğu kökenli bir siyasetçi olarak ANAP zamanından beri getirildiği kritik görevleri hep “devlet”le uyum içinde yürütegelmiş olan Abdülkadir Aksu ile doldurulması çok anlamlı.

Hele Başbakanın hemen her konuda devlet tavır ve üslûbunu benimser hale geldiği; DTP’lilere bir zamanlar MHP’nin kullanıp bilâhare onun dahi vazgeçtiği “Ya sev ya terk et” söylemini hatırlatan ültimatomlar çektiği bir noktada...

Yine tam da bu noktada Erdoğan’ın rampaladığı yerin, kendisine en yakın gazeteciler tarafından dahi “Obama gibi geldi, Bush’a benzedi” eleştirileriyle ifade edilir hale gelmesi çok ilginç.

Erdoğan’ın bu eleştirilere “Ben ne Bush’um, ne Obama’yım. Ben Tayyip Erdoğan’ım” deyip, “İllâ birine benzetecekseniz, Atatürk’ten başlayın, Kanunî’lere, Yavuz’lara, Fatih’lere, Osman Gazi’lere kadar gidin” çıkışı yapması da ibretli.

Selefi Erbakan da millî görüşü Hz. Âdem’le başlatarak, bütün peygamberleri ve tarihteki İslâm devletlerinin cihangir padişahlarıyla beraber Atatürk’ü millî görüşçü ilân etmemiş miydi?

Erdoğan’ın çıkışı aynı bilinçaltını ele veriyor.

11.11.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (09.11.2008) - Şevk, gayret, ciddiyet

  (08.11.2008) - Maskeler düşerken

  (07.11.2008) - Türkiye ve Obama

  (06.11.2008) - ‘Rüya gerçek oldu’

  (05.11.2008) - Terör ve vesayet

  (04.11.2008) - 2006’dan bugüne

  (02.11.2008) - Hizmette hırs ve kanaat

  (01.11.2008) - 12 Eylül’de bile...

  (31.10.2008) - İstismar, kuşku, çözüm

  (30.10.2008) - Değiştirilemez maddeler

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır