"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Esâret arkadaşları Bediüzzaman’ı anlatıyor

Abdülbakî ÇİMİÇ
01 Aralık 2022, Perşembe
Bediüzzaman’ın Hayatı’ndan Tesbitler-238

Bediüzzaman’ın esâret hayatı ile alakalı bilinenden çok bilinmeyenler var. Bediüzzaman, esâret günleri ile ilgili çok fazla malumat vermiyor.

Esaretten firar ettiği güzergâh ve yaşanan yolculuk gizemliliğini koruyor. Esâret mahalleri bilinse de iki seneden fazla süren esâret hayatının teferruatı çok açık değil. Bediüzzaman, gerekli gördüğü kadar malumat aktararak nazarları kendi şahsına değil, Risale-i Nur’a çeviriyor. Bu hayatında açık olarak müşahede edilebilir. Bizler Bediüzzaman’ın esâret günleri ile alakalı malumatların bir kısmını belgelerden öğrenirken daha fazlasını ise onunla birlikte esir olan arkadaşlarının hatıralarından öğreniyoruz. Şimdi de o hatıralardan bazılarını okuyalım.

Mustafa Bolay, Bediüzzaman ile beraber kaldığını anlatıyor: “22 Temmuz 1916’da Rusların eline esir düşmüştüm. Nihayet bizi Volga kenarındaki bir Rus şehri olan Kostroma’ya gönderdiler. İşte, Balkan Harbi yıllarında İstanbul’dan tanıdığım Bedîüzzaman Said Nursî’yi ikinci defa, esârette Kostroma’da gördüm. Kendisiyle Kostroma’da altı ay berâber kaldım.”1 Mustafa Bolay Bediüzzaman’ın nasıl biri olduğunu ise şu sözleriyle anlatıyor: “Bediüzzaman çok mehabetli bir şahsiyetti. Onun heybetinden insan korkardı. Yanına herkes kolay kolay yaklaşamazdı. Onu öldürmek istemişlerdi. Bizim bulunduğumuz kampa Rus albayı, askeri şube reisi onu getirmişti.”2

Esaret arkadaşlarından Mustafa Yalçın anlatıyor: “Doğu cephelerinin birinden esirler gelmiş, dediler. Kampta merakla hep dışarı toplandık. Esir çoktu. Amma karşıdan iki kişiyi getiriyorlardı. Onları iyi kolluyorlardı. Bir de baktım Molla Said ve yanındaki İznikli Osman dediğimiz bir talebesi vardı. Sandık gibi bir şey taşıyordu. Onun içinde Üstad’ın kitapları vardı. Osman’dan başka yanına kimseyi sokmuyorlardı. Osman, onun hizmetine bakıyordu. Kendisi yaralıydı, bacağı yaralanmıştı. Orada tedavi ettiler. Onu da bir koğuşa yerleştirdiler... Orada havalar çok soğuktu. Gecesi gündüzden belli olmuyordu. Bazı zaman güneş batmazdı. Orada da, geceleri Molla Said Efendi boş durmuyor, yasak olmasına rağmen gece başka kamplara gidip kitap okuyordu. Gündüzleri, namazları bize kendisi kıldırıyordu. Önce müdahale edip kıldırmadılar. Sonra Üstad onlara bir şeyler söyledi, biraz serbest bıraktılar. Kalabalık olarak bir araya getirmemeye çalışıyorlardı. Orada biz ona ‘Diyanet Reisi’ diyorduk. O, Rus nöbetçilerine bile dînî anlatıyordu. Dinleyen nöbetçilere, zabitleri baskı yapıyorlardı. Molla Said Efendi bize hep moral veriyor; ‘Üzülmeyin, kurtulacağız’ diyordu. Ben, Üstad’ın Sibirya’da geceleri uyuduğunu bilmiyorum. Bir şeyler not ediyordu. Ve bize; ‘Gelecek zamanda buralar da Müslüman olur. Ama şimdi anlamıyorlar.’ diyordu. Biz, kendisi başımızda olunca hiç korkup üzülmüyorduk...”3

Sibirya’dan kaçıyoruz

“Bir gece yarısı idi. Üstad bizim bulunduğumuz 15-20 kişilik bir bölmeye geldi. Bize ders yapıyordu. O arada koşarak biri geldi. Bu Konyalı Tahir dediğimiz arkadaşımdı. ‘Bu gece kaçalım’ dedi. On yedi kişi toplanıp karar verdik. Üstad bize katılmadı. O gece onu son görüşüm oldu. Bizim için dua etti.” 4

Dipnotlar:

1-Necmeddin Şahiner, Son Şahitler, Cilt-I, s.77-78. 

2-Age, s.77-78. 

3- Necmettin Şahiner, Son Şahitler, Cilt-II, s.234 

4- Age, s.234

Okunma Sayısı: 2191
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı