Van Valiliği de yapan Hasan Tahsin Uzer hakkında kısa bir bilgi verecek olursak, 1879 yılında Selânik’te dünyaya gelir. İlk Valilik görevini 1913 yılında Van’da yapmıştır. 1914’te Erzurum Valisi’dir. İttihat ve Terakki’ye aşırı derecede bağlıdır. 1916’da kendisini Suriye Valisi olarak görmekteyiz. 1918 yılında I. Dünya Savaşı yenilgisiyle İttihat ve Terakki iktidarı ortadan kalkınca, Uzer 9 Ocak 1918 tarihinde İzmir Valiliği’ne tayin edilmiştir. Valiliği sırasında I. Dünya Savaşı yenilgisinin dumura uğrattığı idarî mekanizmayı yeniden düzenlemeye, rüşvetle mücadeleye önem vermiş, devlet dairelerinin halka açık olmasını sağlamıştır. 19 Ocak 1919’da İzmir Mebusu olarak Osmanlı Meclisi Mebusanı’na katılmıştır. İstanbul’un işgali üzerine Osmanlı Meclisi kapatılmış, Hasan Tahsin de tutuklanarak Malta’ya sürülmüştür. Türkiye’ye dönüşünün ardından, 1924’te Ardahan, 1927’de Erzurum, 1933’te Konya Milletvekili olmuştur. 1919 yılında başlayan İzmir Milletvekilliği dahil, Malta’daki sürgün yılları çıkarıldığında 1935 yılına kadar milletvekili olarak kalmıştır. Hasan Tahsin, 6 Eylül 1935’te Üçüncü Ordu Genel Müfettişliği’ne getirilmiştir. Bu vazifedeyken 1939 yılında vefat etmiştir.1
Bediüzzaman ve Tahsin Bey
Bediüzzaman, Van Valisi Tahsin(Uzer) Bey hakkında “Benim dostum Tahsin Bey”2 ifadesini kullanır. Risalelerde kendisinden daha çok Van valisi olarak bahsedilir. Bediüzzaman Hazretleri, İzmir milletvekili olarak meclise giren Tahsin Bey tarafından Ankara’ya davet edilmiştir. Van Valisi Tahsin Beyin, Medresetü’z-Zehrâ için çok gayret sarf ettiği belgelerle gün yüzüne çıkmıştır. Bu belgeler de gösteriyor ki Tahsin Bey, Medresetü’z-Zehrâ konusunda samimi gayret göstermiştir. Bediüzzaman, İstanbul’dan ayrılarak 1913 yılında Van’a döner. O tarihte Van valisi olan İttihatçı Hasan Tahsin Bey, Bediüzzaman’ın bu eğitim projesine sahip çıkar ve Evkaf Nazırı Ürgüplü Mustafa Hayri Beyin de desteğini alarak Van’da büyük bir Medresetü’z-Zehrâ’nın tesisi için meselenin takipçisi olur ve Sultan Mehmed Reşad’a telgraflar ile mektuplar yazar. Bediüzzaman, hayallerini süsleyen eğitim projesine Sultan Reşad’dan ve Van valisi Tahsin Bey’den tam destek almış, artık işi fiiliyata dönüştürme zamanı gelmiştir. Hem Bediüzzaman, hem de Vali Tahsin Bey bu konuda çok gayret sarf ederler. Bediüzzaman, İstanbul seyahati sonrası Van’a döndükten sonra da dilekçeyle gayesini takip eder. Tahsin Bey ise resmî yazı ve mektuplarla Medresetü’z-Zehrâ faaliyetlerine ciddî katkılar yapar.
Bediüzzaman Medresetü’z-Zehrâ’yı nereye kurmak istiyor?
Bediüzzaman, Horhor Medresesi’nde bir yandan talebelerine ders verirken, bir yandan da temeli atılması düşünülen Medresetü’z-Zehrâ ile ilgileniyordu.
Bediüzzaman’ın arkadaşı ve aynı zamanda talebesi olan Ali Çavuş’un hatıralarına göre, “Bediüzzaman, (Van’da tesisini istediği)Medresetü’z-Zehrâ’yı Erek Dağı eteğinde Çoravanis Köyü civarında kurmak istiyordu. O zamanın Van Valisi Tahsin Bey buna mani oldu. Bunun üzerine Medresetü’z-Zehrâ’nın temeli 1913 yılında Edremit’te atıldı.” şeklindedir.
Dipnotlar:
1 http://tr.wikipedia.org/wiki/Hasan_Tahsin_Uzer
2 Şualar, 2013, s.574