"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

AKP’yi kızdıran AKP+CHP

Ahmet BATTAL
20 Eylül 2022, Salı
AKP artık iktidara mahkûm bir parti ve iktidarda da “Çinci, dinci, milliyetçi, rantçı” koalisyonu var. Bunu kurucu AKP’liler söylüyor. Üstelik onların halen de AKP’li olmadıkları yani gemiyi çoktan terk ettikleri açık.

AKP kurucularının şimdiki iktidarın aleyhinde beyanları ile ilgili olarak Yeni Asya’nın 6.9.2022 tarihli manşetinde yer alan haber bunun net göstergesi idi. 

O haberdekiler ve benzerleri sadece kamuoyunda bilinenler. Bir de bilinmeyenler var. Mesela AKP kurucusu eski ve kıdemli bir rektörün 15 Temmuz’dan sonra yaşadığı ağır mağduriyetin de etkisiyle bize söyledikleri kulaklarımızda…

“Demokratım” diyen eski AKP’lileri fırdöndüye takılı yeni AKP’deki 20 yıllık dönüşüm kızdırıyor. 

Ancak biz şimdiki AKP’yi kızdıran şimdiki CHP’ye bakalım:

Şimdiki CHP AKP’ye kurumsal olarak hiç koz ve pas vermiyor. Kendi geçmişiyle hesaplaşmaya girişti. Demokrasi Şehitlerinin mezarına çiçek bırakıp dua okuyor. Başörtülülerden helallik istiyor. Hürriyet ve adalet isteklerini es geçmiyor. Eski CHP’yi de kızdırıyor. …

Aktroller samimiyet sorgulaması yapıyorlar ve -sanki yapmıyormuşuz gibi- bize de, “siz neden sorgulamıyorsunuz” diye bühtan ediyorlar.

Önceki gün Kemal Kılıçdaroğlu “Hür Düşünce Hareketi” adlı “adı bile güzel” bir oluşumun kongresinde hem bir kısım eski CHP’lileri ve hem de şimdiki AKP’lileri kızdıracak önemli bir şey söyledi:

“Said Nursi’nin kitapları yasaklandı. Biz Anayasa Mahkemesine başvurduk. ‘Kitapları yasaklayamazsınız, isteyen gelip okur’ diye. AYM iptal etti. Sonra gelip bana, ‘Neden kamuoyuyla paylaşmadın’ dediler. Dedim ki ‘kamuoyuyla paylaşırsak sanki oy için yapıyoruz algısı çıkar. Biz oy için değil, demokrasi için yapıyoruz.’ Kitap yasaklanır mı, insanların inançlarına müdahale edilir mi? Allah’la kul arasına girmeye kimin hakkı var?”

İktidarsız iktidar medyası bu haberi önce “yalan bilgiye dayalı haber” diye yutturmaya çalıştı ama tutmadı. Ardından taktik değiştirdi ve “ama o daha önce ‘okullarda risale okutulmasın’ demişti”ye çevirdi.

Bu kontra algı ne kadar tutar bilinmez. Ama Kılıçdaroğlu’nun bahsettiği olay tamamen doğrudur. Yeni Asya’nın “Risale-i Nur ve devlet tekeli” konulu arşivini inceleyen herkes konuyu ayrıntısıyla görür.

Şöyle olmuştu: Meşveretsiz operasyon meraklısı birileri TBMM’yi ve Diyanet İşleri Başkanlığını da alet ederek Risale-i Nur basımını ve dolayısıyla okunmasını devletin tekeline almaya kalktı. Hem de Risalelere “metruk eser” muamelesi çekerek! Ve fakat haksızlık AYM’den döndü. Erdoğan da işin ardında durmadı. (Şimdilerde o operatörler kendileri metruk oldu!)

Kılıçdaroğlu’nun yukarıdaki sözlerinde “Nurcular bize oy vermez ama biz demokrasi adına onların da hakkını koruduk” manası var. Doğrudur. 

Piyasada “Nurcuyum” diyenler siyasi tercih konusunda ne zaman ne yapar ve neden yapar bilemeyiz. Ama şunları biliriz:

Yeni Asya’yı neşreden ekip ve sahiplenen okuyucuları, derin plan sonucu ortaya çıkarılan bugünkü iki uçlu siyasette “Çinci, dinci, milliyetçi, rantçı” koalisyonuna oy vermez. Mecburen ve kerhen, içindeki bütün olumsuz unsurlara rağmen, onun karşısına dikilen demokrasi koalisyonuna adalet, hürriyet, demokrasi ve din namına destek verir. Yetmez. Yönlendirir, cesaretlendirir, teşvik eder. 

Toplum bu cendereden kurtulup parlamenter demokrasiye geçip de siyaset kendi normal müsabakacı akışına döndüğünde ise rey desteğini Kemalist CHP’ye değil Demokratlara verir. 

Kimsenin endişesi olmasın. Hele o günler gelsin.

Okunma Sayısı: 2585
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • S. Aslan

    20.9.2022 21:03:22

    Çok isabetli yorumlar. Tebrikler.

  • Ahmet Cemil Çökren

    20.9.2022 14:11:58

    İşte bu iki paragraf sanki altılı masadaki CHP'nin ırkçılarla bir araya geleceğinden bahsediyormuş gibi anlaşılıyor fakat yanlış yorumlanıyor. Çünkü Demokratların içinde bulunduğu taraf altılı masa ve İktidar malesef demokratta değil! Şuan zaten Perinçek ve MHP iktidar ortağı. Nur Talebesi ferasetli olur böyle hatalara düşüp, çocukları, eşi ağaç kökü yesinler diyen grubu asla desteklemez. Vesselam.

  • Ahmet Cemil Çökren

    20.9.2022 14:11:37

    Altılı masadakiler, vatandaşlarımızın Türkiye'de yaşamak ve çalışmak ister hale getirmeyi taahhüt ediyor. Bediüzzaman diyor ki; "Halbuki ırkçılık damarıyla, bir adamın cinayetiyle masum bir kardeşini, belki de akrabasını, belki de aşiretinin efradını öldürmekte kendini haklı zanneder. O vakit hakikî adalet yapılmadığı gibi, şiddetli bir zulüm de yol bulur. Çünki "Bir masumun hakkı, yüz câniye feda edilmez" diye İslâmiyet'in bir kanun-u esasîsidir. Bu ise çok ehemmiyetli bir mes'ele-i vataniyedir ve hâkimiyet-i İslâmiyeye büyük bir tehlikedir.    Madem hakikat budur, ey dindar ve dine hürmetkâr Demokratlar!... ; Halkçılar ırkçılığı elde edip, tam sizi mağlub etmeye bir ihtimal-i kavî ile hissettim ve İslâmiyet namına telaş ediyorum."

  • Ahmet Cemil Çökren

    20.9.2022 14:09:53

    Neden oylar altılı masaya? Altılı benzemez olarak nitendirilen güçlendirilmiş parlamenter sistemi getirecek altı parti demokrasi için tüm hızıyla çalışıyor. Aslında her parti bir grubun misyonunu temsil ediyor. Bu zıtlar neden bir araya geldi? Ömer Faruk Özaydın'ın birkaç ay önce söylediği "Bir Afrika ata sözü der ki: “Aslan, ceylan, sırtlan, zebra yan yana koşuyorsa orman yanıyor demektir!”" İşte Türkiye'de şimdi ekonomi, sağlık, adalet, hukuk ve eğitim gibi alanlarda yangınlar var. her geçen gün de daha çok yangın artıyor. Bu 6 parti şimdilik ihtilaf noktalarını bir kenara bırakıp, ülkeyi yangın yerine çeviren CHS yi değiştirmek istiyor. Kuvvet tek adamda değilde kanunda olmalı diyor. Mecliste müzakere edilmeden saraydan gece vakti saraydan çıkan Cumhurbaşkanı kararnameleri ile yönetilmemeli.

  • vasfi

    20.9.2022 12:24:37

    Bir yorum daha;Yeni Asya okuyucusu,bu şuurla yeni yollar açarak demokrasi bahçesini yeşertecek gibi!...

  • vasfi

    20.9.2022 10:43:45

    Sn.Hocam,yazılarınızı dikkatle takip eden biri olarak,bu yazınızın son paragrafındaki"Kemalist"ifadesine katılmadığımı söylemek isterim.Yani"Kemalist CHP'ye"oy vermeyecekseniz,demokrat chp'ye mi vereceksiniz.Bunun alemet-i farikası nedir,bu ayırdı neye ve kime göre yapacaksınız.(Bu durumu tartacak kaç Aysun Kayacı var ki!)En azından bu azılı ve kanunsuz dönemden kurtulana kadar bu dili kullanmasak ne olacak?Kur'an da bile rahle-yi tedric modeli var.O parti de bana göre demokratlık anlamında,bizim demokratlardan daha fazla değişim isteği var.Umarım bu yorumum kabul görür de yayınlanır.

  • Necati

    20.9.2022 06:58:07

    Demokratlar ve demokrasi bir fetret dönemi yaşıyor. 1925 den 1950 ye kadar süren tek parti dönemine benziyor şimdiki durum. O zaman da ahrar demokratlar vardı. Fakat siyaset yapacakları zemin yoktu. Şimdi de demokratlar dağılmış toparlanmalarına Fırsat verilmiyor. Nasıl ki, 1946 da chp nin içinde çıkan demokrasi kahramanları ahrarların tekrar dirilmesine sebep oldu, şimdide Kılıçdaroğlu ve ekibi Millet İttifakı ile birlikte demokrat zihniyetin önünü açacak gibi görünüyor. İstibdat ve zulüm devam etmez. Cenab-ı Hak bir sebep halkeder zulmün ve istibdatın sonu gelir. Yaşasın DEMOKRASİ kahrolsun istibdat kahrolsun istibdat.

  • Arif

    20.9.2022 06:10:57

    15 temmuz dan sonra Şubat 2017 ye kadar risale-i nurlar cezaevinde yasaktı hemde mahkeme kararı ile. Sebebi ise terör örgütü kaynağı diye. Sizin yayınlarınız ile serbest hale geldi bunu iktidar kabul etmez şimdi ama elimizde mahkeme kararları var. Nerden nereye....

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı