Eskiden gazeteler birbiriyle rakip değil refik idi. Birbirlerinden bahsedecekleri zaman, mesela, “refikimiz filanca gazetenin haberine göre…” derlerdi.
Çünkü hepsinin görevi -en azından şeklen- aynı idi. Toplumu ve bilhassa devleti murakabe etmek, denetlemek, “hata”larını (tekdirleri) ve “savap”larını (tasvipleri) usulünce bildirmek…
Bugün medya maalesef bu doğru anlayışın çok uzağında.
Yeniden doğruyu göstermek de yine Yeni Asya gibi istikamet vericilere düşüyor.
Bunu bu büyük camiadaki bütün klavye ehli ve onların samimi ve fedakâr destekçileri elbirliğiyle yapacak. Çamlığıyla, Fidanlığıyla…
Yeni Asya’nın kadroları gençleştirme ve gençleri gürbüzleştirme faaliyeti çok kıymetli.
Bu kapsamda biz de artık Akıl Misafiri köşemizi haftanın iki günü genç avukat kardeşimiz İbrahim Aktaşcı’ya bıraktık ve daha fazlasını da bırakmaya hazırız.
Bu faaliyetler aslında başka benzerleriyle birlikte yürüyor ve yürümeli.
Can Kardeş ve Genç Yorum zaten genç.
Görebildiğimiz kadarıyla Bizim Aile de önemli ölçüde genç hanımların elinde gidiyor.
Dolayısıyla bunlar için istikbalden ümitliyiz.
Hele gençlerin “Genç Yeni Asya” hükmünde olacak olan “Yeni Asya Fidanlık”ı hazırlamaları ve neredeyse bağımsız bir gazete gibi neşretmeleri çok kıymetli.
“Hür Nesillerin Gür Sesi” olarak çıkan bu yeni yayının kalem erbabını ve onların destekçilerini tebrik ediyor ve onlara dua ediyoruz.
Köprü Dergisi’nin de kendisine göre bir gençleştirme uygulaması var.
Her yıl bir makale yarışması açıyor. Genç yazarları ödüllendirerek teşvik ediyor ve bazı makaleleri de yayınlıyor.
Risale-i Nur Enstitüsünün Ankara Şube Yöneticilerinin izniyle buradan yeniden duyurmuş olalım:
Gençler; 1 Haziran 2023’e kadar süreniz var. “Ben akademik üslupla makale yazabilirim, en azından denerim” diyorsanız bu senenin konusu tam size ve gündeme göre: “Peygamberlere İman – Nübüvvet”.
Merak etmeyiniz, hiç zor değil. Üstelik [email protected] adresinden ulaşacağınız sekretarya tarafından, her birinize, konu seçiminde ve yazma aşamalarında yardımcı olmak üzere danışman atanıyor. Biz ve diğer kalem ehli de elbette gönüllü danışmanlarız.
Başlığımız bu sebeple.
Dişe diş, göze göz ahlaksızlığını, gelecek nesil bitirecek. Diz dize, göz göze hizmet ederek. Sıra sıra fidanlıklarda yetişen ve her biri bir vazife ve bir kıt’a başına geçecek olan tuba şecereleriyle.
Ankara’dan Ömer Tuncay Ağabeyin aktardığına göre Zübeyir Ağabey günlük 5-10-20 sayfa okuma tavsiyesinin sonunda şunu da söylermiş:
“Kırk elli sayfa okuyan yazarak hizmet eder. Kaleminizi işletin.”
Ne mutlu kalp kalemini ve kalıp klavyesini hayırda işletebilene.