Yaşlılarımıza “bir süre evden çıkmayın” dedik. İyi mi kötü mü ettik zaman gösterecek.
Ama bu vesileyle başka bir projemizi zikretmemizin zamanı geldi: Yaşlı Dostu Genç Nüfus Oluşturma (YaDoGeNO) Projesi
Önce ön bilgi:
İnsanlar yaşlandıkça çocuklaşır, hizmete ve şefkate hürmetten daha fazla ihtiyaç duyar. Bu ortak kabuldür. Nitekim Bediüzzaman da “şefkate layık muhteremler…” dediği ihtiyarların “… çocuk hükmüne geçen seriü’t-teessür ruhları ve mizaçları …”ndan bahsediyor.
İhtiyar kimdir? Orta yaşlıdan daha yaşlı olandır.
Çocuk kimdir? Bebek yaşı ile gençlik yaşı arasındaki yaşlarda olandır.
“Hükmen çocuk” olmak ne demektir? Yaş ve görünüş itibariyle yetişkin iken duygusal ve hatta bazen fizik şartlar itibariyle çocuklaşmak demektir.
Ruhun ve kalbin seriü’t-teessür olması nedir? Hızlı ve kolay tesir altında kalması, duygusal olarak çabuk etkilenmesi, bağımsız ve akıllıca düşünememesi, sağlıklı düşünüp dikkatli hareket edememesi … demektir.
Yaşlı olup da çocuklaşmayan var mıdır?
Elbette vardır ve olabilir. (Mesela dün vefat yıldönümünde hayırla andığımız Bediüzzaman’ın çok şeyini biliyoruz ama yaşlılığında böyle bir hal yaşadığına dair bir hatıra bilmiyoruz.) Ama bu gibiler istisnadır. Zira “yaşlandıkça çocuklaşma” bir genel kuraldır.
Çocuklaşma ne zaman başlar?
Zor soru. Çocuklaşan bir yaşlı muhtemelen kendi durumun bilmez. Bildirilmezse bu konu üzerinde düşünmez de. Çoğu yaşlımız kendisini “yetişkin, olgun, büyük, akıllı …” görmeye devam eder. Bu neden böyledir? O da ilginç bir sorudur.
Yaşlandıkça çocuklaşanlara nasıl muamele edilip onların ne tür ikazlarla uyandırılacağını ve nasıl okşanıp pohpohlanması gerektiğini en iyi bilmesi gerekenler, aile reisleri ve bu günlerde uzak durdukları sohbet mekânlarının ve camilerin sorumlularıdır.
Fakat bir problem var. Ya onlar da, yaşlı olduğunun farkında olmayan yaşlılardan ise? Kim kime yardım edecek!
(Şu da var: Bu satırların yazarı da eğer ömrü varsa bir gün çocuklaşmaya başlayacak, dili zor dönecek. Klavyeye yanlış basacak. Ama bunun farkında olmak istemeyecek. Bu da bir fıtrat ve hem onun hem de çevresinin imtihanı.).
Çocuklaşan yaşlılarla muhatap olan orta yaşlıların ve gençlerin görevi nedir?
Büyüğüne hürmet zaten ediyordu. Şimdi hizmet de edecek. Daha çok şefkat gösterecek. İşini üstlenecek. Yükünü paylaşacak.
Bir de, gerekirse onu “bir kenara” koyacak. Ama bunu “kenara itildiği” hissi vermeden yapacak ki ruhu incinmesin.
İhtiyarın vazifesi nedir?
“Ağzı dualı” olacak, duaya devam edecek. İnattan, gıybetten, mizacını bozacak şeylerden, gruplardan, kişilerden ve yerlerden uzak duracak.
Aile çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının görevi nedir?
Yaşlı Dostu Genç Nüfus Oluşturma (YaDoGeNO) Projesini hayata geçirmek…