"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Birinci Avrupa’yı anlamak

Ahmet Said Aydil
15 Ekim 2024, Salı
Said Nursî’nin Birinci Avrupa - İkinci Avrupa tasnifi gazetenin bu köşesinin ilham kaynağı. Bu tasnifin ne olduğunu tekrar hatırlamak isteyenler için kaynak bırakalım:

https://www.yeniasya.com.tr/kazim-gulecyuz/avrupa-ikidir_601604 

https://www.yeniasya.com.tr/kazim-gulecyuz/ab-kriterleri-bizim-degerlerimiz_601514.

Bu tasnif doğrultusunda yazdığımız yazılarda, özellikle güncel gelişmeler ve Türkiye’nin bitmeyen AB üyeliği süreci bağlamında, Birinci Avrupayla bağların öneminden söz etmeye çalıştık. Bu yazılarımıza gelen karışık tepkiler oldu. Son derece haklı yerlerden gelen bu tepkilerin başımız üstünde yeri var ama bazılarını okuduktan sonra bir yanlış anlaşılma söz konusu olduğunu düşünmeden edemedik. Bu yazımızın konusu da bu olacak.

Öncelikle Said Nursî’nin bu tasnifi aslında Avrupa’ya özgü değil. Şahısları, ülkeleri veya “medeniyetleri” tasnif etmek bir anlatım tekniğidir ve Said Nursî bunu sıkça kullanmıştır. Örneği nefs ile mücadele bu açıdan anlaşılmalıdır. İnsanlar ahlâklarını terbiye ederek iyi/doğru ve kötü/yanlış arasında giderler. Yaşadıkları çevre ve doğdukları ortam sebebiyle üstesinden gelmeleri gereken problemler vardır. Zorluklar karşısında bile doğru olanı seçmek (maddî zarara uğramaya rağmen) zordur ve nefs ile mücadele bu anlama gelir. Nefsine yenilen “ikinci” yüzünü baskın hale getirir ve çirkinleşir. Barut “birinci” yüz ile kullanılsa faydalı, “ikinci” yüz ile cinayet aracıdır.

İki Avrupa tasnifini de tıpkı bu şekilde anlamak gerekir. Said Nursî’ye göre, birinci Avrupa ekolünü temsil edenler yıkmayı değil, yapmayı; zulmü değil, adaleti isteyenler; materyalizmin önüne ise hakikati koyanlardır. İkinci Avrupa ise felsefesini güç elde etmek üzerine kurmuş olan ve bu yolda ahlâksızlıkları meşru gören bir ekoldür. Kendisine yapılmasını kabul etmeyeceği zulümleri başkalarına reva görür; ırkçıdır ve nifaktan beslenir. 

Cihan savaşları İkinci Avrupa ekolünün ürünüyken; savaşları bitirmek amacıyla Avrupa Birliği’ni kurmak, Birinci Avrupa ekolüdür. Örneğin, Avrupa Birliği’ni ve kaynaklarını zulme alet etmek, yine İkinci Avrupa ekolünden bir tavır olacaktır.

Bu tasnifin net bir şekilde ortaya çıktığı bir yılı geride bıraktık. Bir yanda katliamları meşru görenler, maddî çıkarlarını ve ırkçı söylemlerini öne çıkaranlar; diğer yanda ise kariyerlerini ve güvenliklerini tehlikeye atma pahasına hakikati ve adaleti savunanlar.

Gördüğümüz tepkilerin bazıları, Birinci Avrupa’yı gözümüzde abarttığımız yönünde. Yaşanılan hayal kırıklıkları bu tepkileri arttırıyor. Oysa Birinci Avrupa ve İkinci Avrupa abartılacak ya da hafife alınacak şeyler değil. Mesele, bu iki farklı zihniyetten hangisinin yaygın ve baskın olacağıdır.

Yazılarımızda dile getirdiğimiz husus ve Said Nursî’nin bu tasnifi yaparken amaçlarından biri, bizim Avrupa’yı ve Avrupalıları karşımıza alırken nasıl anlamamız ve onlara karşı nasıl tavır almamız gerektiği yönündedir. Çünkü Avrupa’ya karşı toptancı bir şekilde yaklaşmak, İkinci Avrupa’nın yapacağı türden bir   zulüm olacaktır.

Birinci Avrupa, kendisinden medet umulacak bir yapı ya da organizasyon değil, hakikate bağlı değerler silsilesini kendine prensip edinmenin coğrafi bir tasnifidir. Bunun kaynağı İsevilik olabileceği gibi aklın, vicdanın ve fıtratın kaynaklık ettiği çıkarımlar da olabilir.

Bize göre buradaki hakikat şu ki; Birinci Avrupa’nın, Birinci Asya’nın, Birinci Afrika’nın ve Birinci Amerika’nın birbirine ihtiyacı var.

Dünyanın, “hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeye nâfi sanatları (insanlığın sosyal hayatına faydalı sanatları), adalet ve hakkaniyete hizmet eden fünunları (fenleri) takip eden” vicdanlı insanların ittifakına ihtiyacı var.

Okunma Sayısı: 1606
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı