"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Âlem-i İslâm

Ali Demir
30 Eylül 2025, Salı
“Âlem-i İslâm”, namaz dersindeki tefekkürî okumalarımızda dikkatimizi çeken bir kavram.

Lügat ve internet taramalarında Âlem-i İslâm tabiri için özetle, ilk akla gelen ve klasik manayı ifade eden, “Arapça kökenli bir tamlama olup, ‘İslâm dünyası’ anlamına gelir.” şeklinde ifade edilmekle birlikte, Müslümanların yaşadığı coğrafya olarak anlaşılabileceği de bahsedilmektedir.

Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatında kullandığı kelime ve kavramları tek bir manada kullanmadığı bilinmektedir. Üstad Külliyatta istimal ettiği tabirlere geniş açılımlara vesile olacak manalar yüklediği de ehlince ifade edilmektedir -ki bir kısım Nur talebeleri tarafından “Risale-i Nur Türkçesi” diye bir tabir de kullanılıyor. İşte geleneksel mananın dışında geniş anlamlara kapı açabilecek, geleceğin dünyasında fıkhî meselelere yönelik çözümlerde ufuk açıcı olacağını düşündüğüm tabirlerden biri de Âlem-i İslâm’dır.

Namaza başlamadan önce veya tam niyet ederken yapılacak tefekkürün nasıl olması hususu, Mesnevî-i Nuriye mecmuasının Katrenin Zeyli bölümünde bu husus şöyle ifade edilmiştir:

“Vaktin evvelinde, Kâbe’yi hayalen nazara almakla namaz kılmak mendubdur ki, birbirine giren daireler gibi Beytin etrafında teşekkül eden safları görmekle, yakın saflar Beyti ihata ettikleri gibi, en uzak safların da âlem-i İslâmı ihata etmiş olduğunu hayalle görsün.” 

İktibas ettiğimiz bu kısımda geçen ve fıkhî bir terim olan mendub kelimesi, “hakkında kesin bir emir bulunmadığı halde dînin temel prensiplerine uyduğu için beğenilen, tavsiye edilen, sevap kazandıran, dince makbul (iş ve davranış)” anlamında olup, müstehap ile benzer  manalara gelmektedir. 

Bu metinde geçen “en uzak safların da Âlem-i İslâm’ı ihata etmiş olduğunu hayalle görsün.” Hakikatini nasıl anlamalıyız? Âlem-i İslâm’ı coğrafî bir yapı olarak algılarsak, dünyanın farklı yerlerine ve İslâm coğrafyası dışında namaz kılanları ne yapacağız? Halbuki Üstad konunun devamında namaz kılan herkesin ortak davamızı tasdik ettiğini söylüyor: “Namaz kılan ‘Elhamdülillah’  dediği zaman, sanki o cemâat-i uzmâyı teşkil eden bütün mü’minler ‘Evet, doğru söyledin’ diye onun o sözünü tasdik ediyorlar.”

Bediüzzaman Said Nursî Katre Risalesi’nde bu konuyu teyid eden şu ifadeyi kullanmaktadır: “Arkadaş!  Na’budu’deki   nun’un ifade ettiği cem’ ve cemaat, fikri ve kalbi ayık olan musallînin nazarında sath-ı arzı bir mescid şekline getirir. Ve bütün mü’minlerden teşekkül etmiş, şarktan garba kadar dizilmiş safları hâvi o cemaat-i kübrâ içinde namaz kıldığını ihtar ettirir.”

Yer yüzü mescidinde kim nerede olursa olsun namaz kıldığı zaman Âlem-i İslâm’ı ihata eden namaz safı/dairesi içine dahil olmuş oluyor. Öyle ise Bediüzzaman Âlem-i İslâm’a hangi manayı yüklemiştir?

1920’li yıllarda ilk defa “zaman cemaat zamanıdır” hakikatini zikreden Bediüzzaman, ahirzamanın ehemmiyetli vasfı olan “şahs-ı manevî”ye dikkat çektiğinden, Risale-i Nur Külliyatında kullandığı yüzlerce kavrama da tekil değil çoğul manalar yüklemiştir. İşte bunlardan birisi de “Âlem-i İslâm” tabiridir ki, iktibas edilen metinlerden de anlaşılacağı üzere, bu kavramı şöylece anlamamız da bir mahzur yoktur: “Bu ifade, coğrafi sınırların ötesinde, Müslümanların yaşadığı tüm bölgeleri ve bu bölgelerdeki toplumsal, kültürel, sosyal yapıları kapsayan bir üst kimliktir. Müslümanların yaşadığı tüm toprakları, İslâmî değerleri ve kültürü benimsemiş toplumları, İslâm inancının yayıldığı tüm coğrafî bölgeleri tanımlamak için kullanılır. Bu tanım, hem tarihsel olarak İslâm medeniyetinin geliştiği toprakları, hem de günümüzde İslâm’ın etkili olduğu tüm bölgeleri içerir.”

Okunma Sayısı: 160
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı