Eğitimci Ümit Kalko, Türk eğitim sisteminin gözden geçirilmesi gerektiğini belirterek, “Türk eğitim sisteminin anasınıfından, üniversiteye kadar yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini, gerekirse sırf bu planlama için birkaç yıl bile fikir alış verişinde bulunulup 100 yıllık bir eğitim planlaması yapılması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Asıl meselenin TEOG olmadığını eğitim sisteminin yeniden revize edilmesine ihtiyaç olduğunu aktaran Kalko, “Asıl mesele Türkiye’de eğitim sistemimizin millî ve manevî değerlerle donatılarak, çağın gerekliliklerine uygun olarak revize edilmesinden geçmektedir.” dedi.
Zira, sayın Erdoğan: “Ben TEOG olayını istemiyorum ve bunu da artık yanlış buluyorum. TEOG kaldırılması lâzım. Biz TEOG’la mı geldik? Ne TEOG vardı, ne bir şey vardı. Talimat verdim, kaldırın gitsin!”
Bu kadar, niye uğraşıyorsunuz!
TEOG’u kaldıran CB, yarın “KPSS’yi de kaldırdım!” derse ne yapacaksınız?
“Onu kaldırdım, bunu kaldırdım, onu lağvettim, şunu lağvettim, onu ilga ettim, bunu ilga ettim!” derse ne yapacaksınız?
Meselâ, “Başbakanınızı (Davutoğlu’nu) görevden alıyorum!” (göstermelik kongre ile) dediğinde kimin “Gık”ı çıktı!
Biz, Bediüzzaman’ın şöyle dediğini ısrarla size hatırlattık, yazdık-çizdik, söyledik, okuduk, anlatmadık mı?
“Eski zamanda değiliz. Eskiden hâkim bir şahs-ı vahit idi… Şimdi ise, zaman cemaat zamanıdır. Hâkim, ruh-u cemaatten çıkmış az mütehassıs, sağırca, metin bir şahs-ı manevîdir ki, şûrâlar o ruhu temsil eder.”1
● Şahsa dayalı yönetim, diktatörlüktür. “Riyaset-i şahsiyenin kat’iyen aleyhindeyiz.”2 Kesinlikle kişiye, şahsa bağlı reisliğin, başkanlığın, cumhurbaşkanlığının, tek kaptanlığın karşısındayız.
● Milletin, ülkenin ilerleyip kalkınması, hür, adil, demokratik, önseçime dayalı parlamenter sistemine bağlıdır.
● “Bir şahsın tehevvüsü için büyük bir daire-i muhita hareket-i mühimmesinden durdurulmaz...”3
Tebrik: Hicri yılbaşınızı tebrik eder,İslam âleminin ve insanlığın içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtulmasına vesile omasını dilerim.
Dipnotlar: 1- Eski Said Dönemi Eserleri, Sünûhat, s. 486. 2- Eski Said Dönemi Eserleri, Nutuk, s. 196. 3-Bediüzzaman, Kastamonu Lâhikası, 220.