Ey “İslam’da cemaat yok, cemaatler ortadan kaldırılmalıdır” diyen Hanefiler, Şafiiler, Malikiler ve Hanbeli siyasetçiler!
Siz “Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat”siniz, farkında mısınız?
Cemaat, “Bir mezhebe tabi bir heyet teşkil eden halk” diye tanımlanır sosyolojide.
Buna göre, bir kısmımız amelde Hanefiler cemaatinden, bazılarımız Şafiiler cemaatinden, bir bölümümüz Malikiler cemaatinden ve bazılarımız Hanbeliler cemaatindeniz!
Ne diyorsunuz şimdi mezhepleri mi ortadan kaldıracaksınız?
“Cemaat, bir mezhebe tabi olan halk topluluğu” diye tanımlandığına göre, ayrıca itikadda da, Hanefiler “Matüridi cemaatinden”, Şafiiler ise, “Eş’ari cemaati”indendirler.
Ne diyorsunuz şimdi; “Eş’arilği ve Matüridiliği” mi ortadan kaldıracaksınız?
Cemaatin sosyolojik diğer bir tanımlaması da şöyledir:
“Aralarındaki münasebetleri din, örf ve adetlere göre tanzim eden insanlar topluluğu…”
Demek ki cemaatler, “aralarındaki münasebetleri” dine, örfe ve adetlere/geleneklere göre tanzim etmektedirler.
Şimdi siz ne diyorsunuz, “dini mi ortadan kaldıracaksınız, örf ve adetleri mi/gelenenekleri mi ortadan kaldıracaksınız?
Cemaat, Arapça “topluluk” demektir. İslam’da, ibadet etmek için bir araya gelen grup anlamında da kullanılır. Buna göre, üç kişi bir araya geldiğinde “cemaat” olur, namaz kılarlar, sohbet ederler, dini, fikri, ilmi müzakerelerde, mütalaalarda bulunabilirler.
Cemaatle namazı mı, tefekkürü, müzakere, mütalaaları mı ortadan kaldıracaksınız?
Dini mi bilmiyorsunuz, mezhepleri mi bilmiyorsunuz, Ehhl-i Sünnet ve’l-Cemaat’i mi bilmiyorsunuz?
Siyaseti mi bilmiyorsunuz, dünyayı mı bilmiyorsunuz, ahireti mi bilmiyorsunuz?
Bilmiyorsanız, o zaman, “Eğer bilmiyorsanız, o halde zikir ehline/bilenlere/kitap, bilgi sahiplerine sorun.” meallerindeki ayetleri dinleyin. (Enbiya Suresi, 7., Nahl Suresi, 43.)
Eğer bilenlere sormayacaksınız, haddinizi bilin ve oturun oturduğunuz yerde, bilmediğiniz şeylere karışmayın, bilmediğiniz şeyleri karıştırmayın!