"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eski malumatlarını hizmete karıştıranlara ne demeli?

Ali FERŞADOĞLU
06 Aralık 2023, Çarşamba
Bir kardeşimiz, “Birçok hoca eski malumatlarını hizmetlere karıştırarak zarar veriyor. Bunun için ne dersiniz?” diye sordu.

Evet, “İstanbul’da ihtiyar hocanın hücumu ne kadar zarar verdiğini”1, “Bazı safdil, bid’a taraftarı, korkak, kıskanç, hubb-u cah, tamah (mala karşı açgözlü), enaniyet ve dünyanın cazibedar şeyleriyle aldatılan ve aldanan hocaları” ve onlardan çok sairlerini biliyoruz!..  

Ancak, hocaların yüzünü ak u pak eden Nur Talebesi saff-ı evvel hocaların Risale-i Nur’da çokça geçtiğini ifade edelim: Sabri, Hafız Ali, Hasan Feyzi, Ahmed Fuad, İbrahim Edhem… “Hem merhum Fetva Emini Ali Rıza ve merhum Ahmed Şiranî ve merhum Şevket Efendi ve merhum Mehmed Âkif gibi insaflı, Risale-i Nur’u fevkalâde takdir ve tahsin eden o muhterem ve merhum zatlar”ı da…2 Ki, Bediüzzaman, “Şeyh değilim. Ben hocayım.”3 “Risale-i Nur medreseden çıkmış, ilim içinde hakikate yol açmış, hakikî sahipleri ve taraftarları medreseden çıkan hocalar”dır.4 der ve ilave eder:  

“Biçare Said Nursî ve Nur Talebelerinden yüz derece ziyade Diyanet Riyaseti âzaları, hocaları alâkadar olmak lâzım. Tâ ki, Risale-i Nur dinsizlerin taarruzlarına karşı muhafaza ve himaye edilsin. Mükerrer beraatler verildiği halde intişarına mâni olan desisecileri susturmak lâzım...”5 Ve işte “eski malumatlı hoca, ilim ve sofi meşrep ehl-i tarike” yüklediği vazife: “Risale-i Nur dairesinin yakınında bulunan ehl-i ilim ve ehl-i tarikat ve sofî meşrep zatlar onun cereyanına girmek ve ilim ve tarikattan gelen eski sermayeleriyle ona kuvvet vermek ve genişlemesine çalışmak ve şakirtlerini teşvik etmek ve bir buz parçası olan enaniyetini, tam bir havuzu kazanmak için o dairedeki âb-ı hayat havuzuna atıp eritmek gerektir ve elzemdir.”6  

Önemli olan eski malumatların Risale-i Nur’un içtihad, meslek ve meşrebine ters düşmemesidir. Zaten Bediüzzaman, “sıkıntılı eski malumat, hurafe ve bid’aları” temizlemiş, her meseleyi tecdid etmiştir. Herkese de çağrısı şu: “Madem şimdi ehl-i imanın tabakatını, avamdan havassa kadar, maruz kaldıkları evham ve şübehattan kurtarmak çaresini bulduk; o ulema ya daha kolay bir çaresini bulsunlar veyahut bu çareyi iltizam edip ders versinler, tarafdar olsunlar.”7 

Alim, hacı, hoca, avam, havas herkes “Lebbeyk!” demesi gerekmez mi? 

Dipnotlar:

1-Emirdağ Lâhikası, Enst./inter., s. 116.; 2-Age., s. 158.; 3-Mektûbât, s. 66.; 4-Emirdağ Lâhikası, s. 116.; 5-Age., s. 401.; 6-Kastamonu Lâhikası, s. 88.; 7-Mektubat, s. 413. 

Okunma Sayısı: 1458
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı