"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Haset, kin ve kadın fitnesi

Ali FERŞADOĞLU
30 Ağustos 2013, Cuma
Haset, çekemezlik, kıskançlık anlamına gelir. Başkalarının mal, mülk, güzellik, başarı, kabiliyet ve üstünlüklerini içine sindirememektir.

Hasedin bulunduğu yerde riya, rekabet, bencillik gibi süflî hisler vardır.
Müslüman, rakibinde olan güzellik, kuvvet, mevki ve servetin fânî, geçici; faydası az, zahmeti çok olduğunu düşünür ve bu duygusunu başka yöne çevirmeye ve onu istihdam etmeye çalışır.
İnsan bilmeli ki, haset, evvelâ haset edeni yer bitirir. Haset edilene ise, çok az zarar verir veya hiç vermez.
Kişi kadere îmân, duânın kuvveti ölçüsünde hasetten kurtulur. Çünkü, “Her şeyi takdir eden Allah’tır” der, rahatlar.
Haset öylesine dehşetli bir hastalıktır ki, zararı hased edilenden çok hased edenedir. Bu duygu hasetçinin gözünü kör, ferâsetini iptal eder. Allah (cc) şöyle buyurur: “Yoksa Allah insanlara lütûf ve ihsânıyla bağışta bulundu da peygamberliği ve kitabı kendilerinden başkasına verdi diye onlara haset mi ediyorlar?” (Nisâ Sûresi, 54.)
Hasedin zararları sebebiyledir ki, Felâk Sûresi’nde hasetçilerden sakınma duâsı öğretilir:
“De ki sığınırım sabahın Rabbine... Haset ettiğinde hasetçinin şerrinden.” (Felâk Sûresi, 1, 5.)
«««
Kin ve nefret, fıtratımıza konmuş, düşmanlarımıza ve kötülüklere karşı kullanılmak üzere verilmiş birer silâhtır. Ancak din ve vatan düşmanlarına karşı kullanılmak için ruhumuza takılmıştır.
Ne var ki, bu duygular yanlış yere yönelebilir. Mü’mine kin ve nefret beslemek ise zulümdür. Kindar bir kimse hem nefsine, hem mü’min kardeşine, hem de İlâhî rahmete zulüm ve tecavüz etmiş olur.
Bunu önlemenin yollarının başında duâ gelir. Kur’ân bize nasıl duâ etmemiz gerektiğini şeyle ders veriyor:
“Onlardan sonra gelenler de, ‘Ey Rabbimiz’ derler. ‘Bizi ve bizden evvel îmân etmiş olan kardeşlerimizi bağışla. İmân edenlere karşı kalplerimizde kin bırakma. Ey Rabbimiz, muhakkak ki Sen çok şefkatli, çok merhametlisin.” (Haşir Sûresi, 10.)

KADINLARIN ŞERRİNDEN KORUNMA DUÂSI
Ahirzamanda, yani günümüzde, deccalın, ifsat, dinsizlik ve ahlâksızlık komitelerinin, hatta şeytanın kullandığı en büyük silâhlardan biri ‘kadın’dır.
Oyun, hile, fitne ve fesatlarıyla, müstehcen giyim ve kuşanışlarıyla çağımızı kasıp kavuruyor bu fitne. Bunun içindir ki, namazdan sonraki tesbihatta üç kez, “Kadınların şerrinden, belâsından, fitnesinden Allah’a sığınma” duâsında bulunuruz.
Müstehcenlik, başta ferd olmak üzere, âile ve toplumu mahveden dehşetli bir fitnedir. Basit bir müstehcenlik, tecavüzlere, hatta cinâyetlere kadar yol açabilir.
Namus cinâyetleri, hırsızlık ve sâir kirliliklerde de müstehcenliğin rolü büyüktür. Açık ve saçıklığın, kıskançlığı tahrik ettiği bir vâkıa. Bu tahriklerin neticesinde, ne gibi bir felâketin geleceğini hesaplayan bir âlet ise henüz icâd edilmemiş!
Müstehcenlik, açık-saçıklık, insanın mânevî duygularını köreltmekle kalmıyor, insanları cinsî sapıklıklara da itiyor.
İşte İslâm bu ve buna benzer hikmetlere binâen, hem müstehcenlik ve fuhşa giden yolları kapamakta, hem de tahribatlarına karşı duâ ile mukabele etmemizi istemektedir.
İlk cinayet kadın yüzünden çıktı.
Hz. Yusuf’u da (as) tehdit etmiş bu fitneden ancak Allah’a sığınarak kurtulabiliriz:
“Rabbi onun duâsını kabul etti ve kadınların tuzaklarını ondan uzaklaştırdı. Şüphesiz ki o, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.” (Yusuf Sûresi, 34.)

Okunma Sayısı: 29066
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı