"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kelimeler yordamıyla yolculuk

Ali HAKKOYMAZ
24 Haziran 2023, Cumartesi
DAİRE-İ FESADİYE:

Her derdin bir çaresi, her işin bir kolayı var da... Namık Kemal’in diye aklımda bir söz: “İşini bilmeyen; işini çoğaltır.” Dön dolaş yine aynı bulaş… Ne diye?!

*

ŞİMDİ KAÇAKLARINA:

Tamam; anladık! Dün, dün deyip durma! Bıktık! Bugüne gel! Eski defterleri karıştırma! Atasözü, müflis tüccar; eski defterleri karıştırır, der. O tozlu sayfalar nefesimizi kesiyor. Bak; mis gibi “bugün” var elimizde. Yapma, etme! 

Mevlânâ da bıkmış ki bu hep dünü sayıklayanlardan: “Her şey dünde kaldı cancağızım; bugün yeni şeyler söylemek lazım.” demiş. Said Nursî: “Hayat zannettiğin halât; bulunduğun ândır.” diyerek bugünü kaçırma diye tembih etmiş. Yine bu muvacehede: “Eski hâl muhal; ya yeni hâl ya izmihlâl…”i de kulağımıza fısıldamış. Eski halılara vur ha vur; ortalık toz duman… Netice? Görene… Köre ne! Şimdiyi göremeyen; dünü ve yarını görecek, ha! Hah hah haa!

*

ADALET TERAZİSİ:

Deprem dolayısıyla bir çağrışımı paylaşmak ihtiyacı hissettim. Adaletin sarsılması her şeyi yerle bir eden deprem değilse; ne! 

Bu arada kuşlar dengeyle uçar, çiçekler dengeyle açar. Adalet, denge, terazi, ölçü… Adaletsizlik kainatın akışına muhalefet etmek... Yalanın en acımasızı… İnsanlık sızısı… Netice? Her iki âlemde hüsran... Göze alabiliyorsan buyur!

*

RİYANIN ZİYASI OLMAZ

Gösteriş ön plana çıktıysa; insanlığa göstereceğiniz bir eseriniz yok demektir. Değil başkalarının yolunu aydın etmek; kendi yolunuz da karanlıktır. Riya ve ziya, gece ve gün gibi birbirinin zıddıdır.

*

PAPATYA AŞKI:

Bir papatyanın tedirgin, titrek aşkı kadar aşkın yoksa… aşk olsun!

*

MACERA-YI AŞK

Kerem Aslı’(sı)nı buldu mu!

Aslı neydi/kimdi ki;

Asıldı Kerem bunca!

Mecnun’un aşkı; 

Gölge—(ledi) mi çölleri!

Yunus’un çilesi doldu mu!

Çile sefâ oldu mu Yunus’a!

Ferhat niye dayandı dağlara!

Göreydim bir yol seni ey Şirin;

Dağları nasıl böyle deldirdin!

Ferhat da ırgattı amma…

Dağları deldi.

*

SÖZ VE SÜKÛT:

Gereğin konuşulmadığı yerlerde... konuşmanın gereği var mıdır! “Sükûtun altın hali” buralar olsa gerek…

*

ŞEY/SİZLİK:

Ahirzamanda ne çok şey şeysizliğin girdabında can çekişiyor.

*

SİLÜET YA DA İSTANBUL:

(AÇIK HAVA MÜZESİ)

İstanbul’u bunca yıldır tanırım. Silüetine bayılırım bu Açık Hava Müzesi’nin. (Fakat silüete nazar değdi; nevzuhur, acayip, o beton direklerden ilave edildi; silüet şimdi ağır yaralı.) İstanbul ellişer katlı binalarsız olur da... silüetsiz olmaz! Dünyada tek İstanbul’a bula bula bu silüetine zarar vermeyi mi buldunuz! İstanbul ağlıyor; bu biline. Fatih bugün yarın İstanbul’a geliyor, deseler; hangi İstanbul’da ağırlayacaksınız!

*

G/ÖKSÜZLÜK:

Ve çok az bakıyoruz gökyüzüne. İçinin sonsuzluğu uzar gider orda. Kendimizden kaçmak bu göğe bak/a/mayış… Kendisinden uzaklar sana yakın olabilir mi bir de?!

Okunma Sayısı: 1209
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı