"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cennette bir kulübe

Ali Rıza AYDIN
09 Mayıs 2019, Perşembe
Dünya, yaratılmış her varlığın dünyası; Cennet ise, Mü’minlerin hülyası.

Hangi insan hayal etmez, kim istemez Cenneti?

Ama Cennet, hak edilmez, Mâlikü’l-mülk tarafından verilir.

Zira bu husus, Risale-i Nur’da; “Vaad-i İlâhî ile verilecek Cennet, fazl-ı Rahmânî ile verilir. Zâhirde (görünüş itibariyle) bir mükâfattır, hakikatte fazldır” ( Lem’alar, 88) cümleleriyle ifade ediliyor.

Mükâfat çalışmanın, gayretin, bir başarının karşılığı olduğu gibi; Rabbimizin kullarına karşılıksız olarak ikram etmesi, ihsan etmesi, yardım elini uzatması ise, fazldır.

İnsanoğlu, ömür boyu hep ister.

Dünyanın güzel şeylerine meftun, ahiretin Cennetine müşteri.

Dilinden hiç düşürmez; “Cennette küçük bir kulübem, ayak basacak kadar bir yerim olsa yeter” der durur…

İnsan bu ya…

Söylemeye, istemeye sınır yok!

Öyle de, “Cennette bir kulübem olsa yeter” diyenlerin, gönlünde Cennet sevdası taşıdığını söyleyen bir kısım insanların dünyasına şöyle bir bakalım:

Maşaallah katı var, yatı var, arabası var, yazlık kışlık mekânları var; var, ama ahiret için bir kulübelik inşa edecek kadar malzeme, yani o istikamette bir çalışma yok.

Allah ne verirse, helâlinden versin.

Verdiğine “hayır” demek olmaz; hırs göstermekse, hiç olmaz.

Dünyaların bunca şeyi senin olsa ne yazar?

Değil mi ki, bırakıp gidilecek!

Yolcunun, beraberinde taşıyabileceği kadar malı, eşyası olur.

Hesabı verilemeyecek elle, dille, gözle, kulakla; malla mülkle Allah’ın huzuruna gitmemek gerekir.

Çünkü: Bal tabağına konan arı, aldığı tadın, lezzetin sarhoşluğuyla mest olur ve farkına olmadan önce kanatları, ardından da gövdesi bala batar; lezzet aşkı pahasına, gark olur.

Bir yanda dünyanın fanî, aldatıcı tadın, zevki, ihtişamı; diğer tarafta ise, ahiretin cana safâ güzelliği, Cenneti…

Güzel şeyler istemek güzel de, her şeyin bir bedeli olduğu, herkesçe malûm! Yani çalışmak gerekir, çalışmak…

İsteyene, işte Ramazan; işte Cennet, işte Reyyan kapısı!

Cenab-ı Hak o kadar çok fırsatlar ihsan etmiş bizlere; Ramazan’ın rahmeti, bereketi; ömre bedel Kadir’i umulur ki, Rabbimizin rızasına erdirir.

“Cennetine sevdâlıyım” diyenler!

Bu ay Kur’ân ayı, gufran ayı, Rahmet ayı.

Bu mübarek günlerin, bu feyizyâb gecelerin kıymetini bilmeli; gayret edip, Rabbimizin va’dettiği Cennetine girmeli.

İnşaallah. 

Okunma Sayısı: 1661
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı