"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şafi isminin tecellisi için Kenya’dayız

Dr. Aytekin COŞKUN
07 Eylül 2020, Pazartesi
Acz ve fakrın tavan yaptığı hastalık zamanlarında hastalarımıza destek olmak, kendisi ile beraber bizleri de hastalık anlarını yaşamamızı isteyen hastalarımıza, bir deva, bir şifa olabilmek, Rabbimizin Şafi isminin tecelli etmesini görebilmek için, Afrika’ya sefere çıktık.

GİRİŞ: 

GÖNLÜMÜZÜN SEVGİLİSİ KENYA’YAYA SAĞLIK DAĞITMAYA GİDİYORUZ,  BİZİMLE OLMAYA, GEZİYE HAYALEN DE OLSA KATILMAYA VAR MISINIZ?

“Gönüllü Doktorların Büyük Sağlık Kampı, 15-22 Aralık 2019, Kenya”

Pandemi öncesi yaptığımız yolculuğumuzda, tek tük vak’alar vardı, biz orada rahat ve huzurlu bir şekilde hizmetimizi yaptık ve döndük. Yazımızı yazmak ancak bugünlere nasip oldu. O günleri yeniden yaşar mıyız, bilmiyorum, ama şu bir gerçek ki, eski dünyayı çok arıyacağız bu gidişle. Rabbimin bir imtihanı ve projesini yaşıyoruz. Onlar nasıl bir proje yapsalar da, asıl olan Rabbimizin isteği ve projesidir. Amenna ve saddakna... Hadi başlayalım.

İstanbul’da gönüldaşlarımızın kurduğu derneğimizin çatısı altında ve önderliğinde Afrika’nın Kuzeydoğusunda yer alan önce Kenya-Nairobi’ye oradan da yaklaşık bir saatlik iç hatlar uçuşundan sonra Garissa şehrine sağlık hizmeti için yola çıkıyoruz. 

Neden gidiyorsunuz ya da niçin gidiyorsunuz, derseniz, bir hekim olarak, kâinatta en önemli hakikatin ve varlığın insan olduğunu, en kıymetli vazifenin ise insana hizmet etmek olduğunu inandığımız için gidiyoruz, diyebiliriz. Yolculuğumuz an itibari ile başladığını söyleyebilirim. Rabbim, uzak diyarlarda böyle hizmet etmeyi nasip eylemiş, elhamdülillah, deyip yollara koyuluyoruz. Acz ve fakrın tavan yaptığı hastalık zamanlarında hastalarımıza destek olmak, kendisi ile beraber bizleri de hastalık anlarını yaşamamızı isteyen hastalarımıza, bir deva, bir şifa olabilmek, Rabbimizin Şafi isminin tecelli etmesini görebilmek için, (O’nun izniyle), Afrika’ya yeni bir sefere çıkıyoruz.

Her meslek O’nun ayrı bir isminin tecellisine mazhar olur. Nasıl mühendislik mesleği, ADL ve MUKADDİR isminin tecelli etmesine sebep ise, Tıp ilmi de ŞAFİ isminin tecelli etmesine bir vesiledir. Ayrıca hiç bir meslekte bu kadar manevi ücreti peşin alma ve bunu keyifle yaşama hali yoktur, diye düşünüyorum. Mesela ameliyat sonrası, sağlığına ve sıhhatine kavuşan bir hastanın ilk sözleri, “Allah razı olsun”dur ve bu cümle dillerinden eksik olmaz. Bu yönden her hastamız bizim için bir dua kaynağıdır. Bizler hizmete, onlar da duaya her zaman hazırdırlar. Gitmemize vesile olan gönüldaşlarımızın bu organizasyonlarına da çok teşekkür ediyor, darısı diğer hayırsever vatandaşlarımıza diyorum.

12 KİŞİLİK KAFİLE

Dünyanın birçok yerinde, insanlığın saadeti için projeler üreterek, yardım ve hizmetlerde bulunmuş, Nur’lara gönül vermiş kardeşlerimizin ve birkaç gönüllü bireyin bir araya gelerek kurdukları bir birliktelik ile, birçok hizmetlerin yapılmasına el ayak olmuşlar. Önemli olan niyet etmek ve fiiliyata geçirmek, gerisi geliyor. 2010’lu yıllarda yola çıkan bu kardeşler, birçok zorluklara rağmen Allah adına bir şeyler yapabilmek için yılmamışlar ve başarmışlar. Rabbim onlardan razı olsun.

Uzun bir aradan sonra (3 yıl) Afrika’ya yolculuğumuz, yeniden-yine başlıyor. İlk adımımız, Ulubatlı/Fatih/İstanbul durağından İstanbul havalimanına doğru gitmek oldu. Bu görevde beraber olacağımız arkadaşlarla orada buluşup, tanışmış olacağız. Bir göz hastalıkları, bir çocuk hastalıkları, iki genel cerrah, bir acil tıp uzmanı olmak üzere beş hekimiz. Ayrıca hayır organizasyonları için gelen hayırseverlerle birlikte kafilemiz on iki kişi olacak. Bizler ameliyat yaparken onlar da Türkiye’den toplanan yardımları ve şükür kurbanlarını organize edecekler. Afrika kampında, kamp boyunca beraber ve birlikte çalışmaya hazırız, inşallah. Hepimizin hedefi ve gayesi bir, Allah (cc) rızası için yardımda bulunmak, gerisi teferruattır, diyoruz. Kardeşlik işte böyle bir şey, tek bir gaye ve tek bir hedef var önümüzde. Ekibimizde Kütahya’dan, Ankara’dan, Urfa’dan, İstanbul’dan, Çankırı’dan arkadaşlarımız var. Adeta toplan borusu çalınmışçasına, hepimiz havalimanındaydık. Arkadaşlarla tanışıp kaynaşıyoruz -dedim ya tek bir gaye ile yola çıkınca tanışmamız da o oranda- hemen oluverdi.

Kampın amacını üç ana başlık altında toplamak mümkün. 

-Hastalarımızı ameliyat etmek ve onları sağlık taramasından geçirmek, 

-Şükür ve adak kurbanlarının keserek, fakir fukaraya dağıtmak, 

-Türkiye’den toplanan ayni ve akdi yardımları ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak.

YOLCULUK BAŞLIYOR…

Yolculuğumuz artık başladı, uçuyoruz. Yaklaşık 6,5 saat süren bir yolculuktan sonra sabaha karşı 03.30 gibi “Kenya Jomo Kenyat’ta/Nairobi” Havalimanı’na indik. Sabah erken saatlerde indiğimizden dolayı, henüz daha namaz vakti girmemişti. Saat 05.00’a kadar valizlerin alınması, vize işlemleri derken ancak havalimanı dışına çıkabildik. Yağmur yağmış yerler ıslak olmasına rağmen, hemen naylondan olan seccadelerimizi yazarak sabah namazını eda ettik. Dışarıda bizi karşılayan bir diğer gönüldaş kardeşimizi görünce de derin bir oh çektik, ne de olsa uzak diyarlarda tanıdık bir yüz görmek her zaman  çok önemlidir.

Bizleri orada ikamet eden bu kardeşimiz karşıladı, yaklaşık yedi yıldır Kenya Nairobi de yaşıyor. Somali asıllı bir Kenyalı hanımla evlenmiş, çikolata renginde bir de oğlu olmuş. Yedi yıl önce buraya Risale-i Nur hizmeti için çıkıp gelmiş. Tek başına yıllarca burada hizmet etmiş, kısacası buralı olmuş artık. Allah ondan razı olsun. 

Yolculuğumuzdan önce heybemize özellikle Swahili dilinde (Kenya halkının ana dili) yazılmış Risale-i Nurlar’ı aldık ayrıca Kur’ân-ı Kerîmlerimizi de heybemize koymuştuk, kısmet olursa tanıştığımız ve çalıştığımız arkadaşlarımıza hediye olarak vermek istiyoruz. Yeniden bir Afrika yolculuğuna bayrak açmak, yeni hizmetler yapabilmek, yeni yeni insanları keşfedebilmek, bizler için çok önemli. Rabbim inşallah ilmimizin ve bedenimizin zekâtını kabul eder, yöre halkına yardım edebilmeyi bizlere nasip eder, şimdiden büyük bir heyecan var içimizde.

TELEFONUMA EL KOYUYORLARDI

Asıl çalışma yerimiz olan Garissa’ya gidebilmemiz için iç hatlar havalimanına geçmemiz gerekiyor. Valizlerimizi tekrar vermek, pasaport ve vize işlemleri, bilet işlemleri derken vakit ilerliyor. İşin ilginç kısmı hava limanında valizlerimizi, el arabaları ile uçağın yanına kadar götürülmeleriydi. Bazen traktörlerin çektiği el arabaları da bize çok yabancı gelmiyordu. Vize ve bilet işlemi kontrolü sonrası Charter uçağımızın kapılarını açmasını bekliyoruz. Yaklaşık 12 sıra ve 4’lü koltukları olan küçük bir uçak. Bu uçaklar Wilson Airport’tan kalkıyor, burası hem askerî hem de sivil küçük bir havalimanı, iç hatlar için çalışıyor. Garissa’ya yolculuğumuz birazdan başlayacak. Yürüyerek uçağa doğru ilerliyoruz. Bu arada video çekerken yakalandım. Havalimanı polisi hemen yanımda bitiverdi. Elimdeki telefonumu istiyor. Bir an dünyam karardı, telefon burada her şey demek, nasıl veririm. O almaya çalışıyor, ben ise yarım İngilizcemle ona sildiğimi, anlatmaya çalışıyorum. Gönüllü olarak buraya geldiğimizi ve hekim olduğumuzu söyledim, ama pek bir şey değişmedi. Bütün dertleri Money alabilmekmiş. Tam elimizi cebimize attık, fakat bu sırada rehberimiz bir şeyler söyleyince yanımızdan uzaklaştı. Yoksa telefonuma el koyacaktı. Olan o kadar çektiğim fotoğraf ve videoma oldu. Buna da şükür dedim.

Okunma Sayısı: 3546
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Yahya Evrin

    7.9.2020 16:56:44

    Allah razı olsun,hizmetlerinizin devamını dilerim.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı