Başkan Trump’la birlikte Oval ofiste Amerika’nın yeni bir savunma sistemi geliştirdiğine dair haberleri, büyük bir keyifle tüm dünya basınına servis ettiler. Bizler de haberlerde televizyondan izledik, “Golden Dome For America” kısacası altın kubbe, kısacası Amerikan hava savunma sistemi.
İsrail’de var olan ve demir kubbe olarak bilinen yapının aynısını ABD kendi hava sahasına kuracakmış. Özellikle Trump İsraildekinden daha teknolojik ve gelişmiş olacağından bahsediyor. Peki, ABD ye şu soruyu sormamız gerekli. Altın kubbe kurmak için tehdit kabul ettikleri bir ülke mi var? Varsa hangi ülke? ABD kendine tehdit olarak hangi ülkeyi görüyor. Altın kubbenin karlı bir yatırım olarak algılanması anlamlı gibi durmuyor. Amerika kıtasını uzun menzilli balistik füzelerle kim, neden ve nasıl tehdit etsin?
Amerika’nın tehdit algıladığı bir ülke var mı yok mu bilmiyoruz, Amerika’yı tehdit edebilecek bir ülke söz konusu da değil ama buna rağmen bir Altın kubbe, savunma sistemi kurma çabaları ilginç. Uydularla hareket edebilen ve yerden kalkan en ufak bir tehdidi algılayacak ve anında kubbeye yerleştirilmiş olan silahları otomatik olarak harekete geçirecek bir yapıdan söz ediliyor.
Bu gerçekler ortada iken, ABD neden defansif bir akıma yöneldi. Defansif bir yapı olarak ortaya çıkan bu sistemi, tüm basının önünde bizzat Trump’ın tanıtması da ilginçti.
Muhtemelen ilk duyduğumuzda garip bir şey gibi gelse de Trump ‘ın bu düşüncesi bence farklı, burada bir ticaret algısı yatıyor. Amerika önce üretir, kendisi kullanır sonrada tüm ülkelere pazarlar. Bu yeni düşüncede yine ticarî düşüncenin eseri gibi duruyor. Trump yeni bir ticarî açılım peşinde ucuza imal et, kullan sonrasında yüksek fiyatlara sat. Özellikle Ortadoğu gezisi sonrası böyle bir açıklama anlamlı. Ayrıca NATO’nun, AB ülkelerine güvenlik şemsiyesi sağlama noktasındaki ABD’nin nazlanmasını da göz önünde tutarsak, bu geliştirilen yapının zamanla AB ülkelerine satışı mümkün görünüyor. Rusya her zaman tehdit olarak algılanmaya devam ederse.
Amerikanın; uzun menzilli balistik füzeler, altıncı nesil insansız bilgisayar ve yapay zekâ destekli savaş uçakları, uydularla bağlantı halinde yeni bir korunma sistemi ortaya koyarak bütün dünyaya pazarlayacağını şimdiden söylemek mümkün.
Ciddi paralar söz konusu, milyar dolarlar harcayacaklar belki ama bundan sonraki süreçte Trump’ın pazarlama teknikleri ile Arapların elinde bulunan milyar dolarlara da göz diktikleri ortada. Amerika bu altın kubbeyi yaptıktan sonra en çok satacağı ülkelerin başında AB ülkeleri ve Orta Doğu ülkeleri olacağını söylemek şimdiden mümkün.
İnsansız, bilgisayar ve yapay zekâ destekli, hava savunma sistemlerini güçlendirme esas alınıyor. Dolayısıyla denizden, karadan, havadan gelebilecek olan en küçük tehdidi bile algılayarak kubbeyi harekete geçirmek, en önemli gelişme.
Amerika neyi tehdit olarak görüyor, kimi tehdit olarak algılıyor, bu da ilginç geldi. Çin ilk etapta belki aklımıza gelebilecek bir ülke ama yine de ihtimal vermek zor. Ayrıca uzaydan gelebilecek bir tehdit algısı mı var? Özellikle Çin’in bu konuda ciddi yatırımları olduğunu söylemek mümkün. Bakalım farklı görüşler çıkacak mı?