"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cari fazla verdik, ama…

Bilal Said PARLAKOĞLU
13 Ekim 2019, Pazar
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ödemeler dengesi ve cari fazla ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Daha doğrusu Bakan’ı ilgilendiren tek şey ödemeler dengesinde cari fazla olmasıydı. Açıklamaya göre cari denge 5,1 milyar dolar fazla vermiş. Hatta bu fazla “rekor” derecesindeymiş. Öte yandan cari fazlanın nereden kaynaklandığı, kalıcı olup olmayacağı ile ilgili herhangi bilgiye temas edilmedi. 

Biz bazı şeylere temas etmeye çalışalım:

Cari denge, ülkenin dış ticaret, hizmet, yatırım gelirleri ve cari transfer dengelerindeki değişimler ile hesaplanan, ülkenin muhasebe defteri gibi bir dengedir. Ülkede cari açık olması ülkenin gelirlerinin giderlerini karşılayamadığı ve borçlu olduğu anlamına gelirken, ‘cari fazla’ ise ülkenin borç almaya muhtaç olmadığını hatta borcundan fazla geliri olduğunu gösterir. Cari fazlası olan ülkeler yatırımlarını arttırabilirken cari açığı olan ülkeler dış borç almaya yönelir.

Cari açığın ya da fazlanın meydana gelmesi kadar neden kaynaklandığı da önemlidir. Çünkü sorunun kaynağını bilmeden dengeyi tekrar sağlamak mümkün değildir.

Bir bakkal düşünelim; bakkalın hesap defterindeki artış birkaç şeyden kaynaklanabilir. Bakkal ürünlerin fiyatını yükselttiği için geliri artmış olabilir ya da bakkalın müşterileri artmış olabilir ya da bakkal bir yerden borç almış olabilir hatta sokakta para bulmuş bile olabilir.

Peki, sadece hesaptaki fazlaya bakarak “bakkal artık işini oturttu, durumu iyiye gidiyor” denebilir mi? Gerçekten iyiye gidiş olup olmadığını anlamak için bakkalın bu artışı ne ile sağladığına bakmak lâzım.

Cari dengeye baktığımız zaman cari fazlanın dış ülkelere verilen, seyahat, taşımacılık ve inşaat gibi hizmetler kalemindeki gelir artışından ve karşılıksız hibe olarak da bilinen “ikincil gelir dengesi” girişinden kaynaklandığını görüyoruz. Yani artışın sebebi (muhtemelen) hizmet fiyatlarının artması ve bağış, hibe türünden yabancı kaynaklı gelirlerin yükselmesi.

Öte yandan dış ticaret dengesinde 1,6 milyar dolar ticaret açığımız var. Yani, cari fazlamız ticaretimiz arttığı için olmamış, yani aldığımızdan daha az satmışız, ithalatımız ihracatımızı karşılayamıyor. Bunun dışında finans hesabında doğrudan yatırımlar azalmış, yurtiçi bankalar tahvil yoluyla uluslar arası piyasalardan 85 milyon dolar borçlanmışlar.

Böyle bir durumda cari fazla ile avunmak biraz fazla bir iyimserlik oluyor.

Türkiye’nin önünde çözülmesi gereken çok ciddî ekonomik sorunlar ve finansal tehlikeler var. Verilen hizmetlerin fiyatını arttırarak ya da hibe ve bağış hesabından gelenler ile elde edilen cari fazla övünç kaynağı olamaz. Dış ticaret fazlası temeline oturmadan kazanılan bir cari fazlanın da kalıcılığı olamaz.

Bakkal sattıklarından para kazanamamış, eve teslim hizmetinin fiyatını arttırmış, üstüne de birileri ona karşılıksız hibe vermiş bakkal da hesap defteri “artıya geçti” diye seviniyor. Yahu bakkal amca hele bir dur bakalım bu artıya geçiş kalıcı olabilecek mi? Ürünlerini satmadan işini devam ettirebilecek misin? 

Bakkal amca kendine gel böyle hesap defteri tesellisiyle işler düzelmez, ticaret yapmak lâzım…

Okunma Sayısı: 2229
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı