Güven bir devletin ekonomik durumu açısından oldukça önemli bir göstergedir.
Vatandaşın ekonomiye güvenmesi, daha rahat harcama yapmasını ve ekonomiyi sürekli canlı tutmasını sağlarken işverenlerin ve yatırımcıların ekonomiye güvenmesi de daha rahat yatırım yapmalarını ve risk alabilmelerini sağlar. Devletler bu nedenle üretici ve tüketicilerin ekonomiye olan güvenlerini yüksek tutmaya çalışır. TÜİK Tüketici Güven Endeksi ile tüketicilerin, Sektörel Güven Endeksi ile üreticilerin ve Ekonomik Güven Endeksi ile ortalama güven seviyesini ölçüyor ve bu raporları düzenli olarak yayınlıyor.
Bu endeksler okunurken yapılan yaygın bir hata endeksin üst değerini 100 olarak kabul etmektir. Oysa bu güven endeksleri 200 üzerinden hesaplanıyor 100 ve üzeri değerler güvenilir bir ekonomiye sahip olduğumuzu, 100’ün altındaki değerler ise ekonomiye güven olmadığını gösteriyor. 100 üstüne çıkmadıkça da bu endeksteki artışlar pek bir anlam ifade etmiyor.
KİMSE EKONOMİYE GÜVENMİYOR
En son açıklanan TÜİK Haziran ayı güven endeksleri sonuçlarına göre, Ekonomik Güven Endeksi 100’ün altında, 83,4 oranında. Mayıs ayında ise 77,5 olan bu oran ancak 5,9 oranında yükselebilmiş. Demek ki ülkede ekonomiye güven yok, ekonomiden yana bir kötümserlik var ve bu uzun zamandır devam ediyor. En son 2018 Mart ayında ekonomik güven endeksi 100’ün üzerindeymiş.
İşin ilginç yönü Ekonomik Güven Endeksi’ndeki artış büyük oranda Sektörel Güven Endeksi’ndeki artıştan kaynaklanıyor. Hatta büyük oranda Hizmet Sektöründen, yani ülkedeki en az üretken olan sektörden kaynaklanıyor.
Öte yandan oldukça yüksek yatırımların yapıldığı inşaat sektörü güveni ise sadece 50,4 oranında. Yani inşaat sektörü ekonominin geleceğinden yana en kötümser olanı.
Tüketici cephesinde ise durum oldukça vahim. Tüketici ekonomiye neredeyse hiç güvenmiyor olmalı ki tüketici güveni ancak 57,6 oranında gerçekleşebilmiş. Tüketici kesimi, yani vatandaş, ekonomiye hiç ama hiç güvenmiyor ve gelecekten yana hiç iyimser değil ve bu oldukça uzun bir zamandan beri böyle.
GÜVENSİZLİĞİN EN BÜYÜK SEBEBİ…
PİAR’ın yakın zamanda yaptığı anket ise ekonomiye olan güvensizliğin en büyük sebebini ortaya koyacak nitelikte. Araştırma sonuçlarına göre vatandaşın sadece yüzde 2,1’i Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ı başarılı buluyor. Yani ekonomiye olan güvensizliğin temel sebebi olarak aslında kötü ekonomi yönetimi görülüyor. Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanı olduğu 2018 Temmuz ayından sonra güven endeksinin sert bir şekilde düşmesi de bu durumu destekler nitelikte.
Dolayısıyla vatandaş Bakan’a güvenmediği için geleceğe güvenle bakamıyor. Yeni bir kabine kurulması durumunda da muhtemelen bu durum göz önünde bulundurulacaktır.
Kurumsal hedeflerin gerçekleşmemesi bahanesiyle Merkez Bankası Başkanı’nı dahi değiştirebilen bir iktidar Hazine ve Maliye Bakanı’nı da değiştirmeyi düşünecektir…