"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kavga ile ticaret bir arada olmaz

Bilal Said PARLAKOĞLU
29 Mayıs 2019, Çarşamba
Üretim kapasitesi yüksek olan ülkeler ürettikleri ürünleri dünyaya ihraç ederler.

Böylece ekonomik gelirlerini arttırarak kalkınmaya ve dünya ticaretinde söz sahibi olmaya çalışırlar. 

Kimisi teknoloji gibi yüksek değer ürünler üretir, kimisi araba üretip bütün dünyaya satar. Bunlar ekonomik ve sosyal açıdan kalkınmış ülkelerdir. Kimi ülkeler de tekstil, ara mal, hammadde ve tarım ürünlerini üretip satar. Bu ülkeler de nispeten daha az gelişmiş olan ülkelerdir. Türkiye bu ikinci “nisbeten daha az gelişmiş ülkeler” sınıfına daha yakın durumda.

İhraç edilen ürünlerin değerini arttırmak, ya da en azından ihraç miktarını arttırmak ülkelerin yararınadır. İhraç eden ülke üretebilen ülkedir çünkü... Beklenen şey elbette bugün buğday satanın yarın mikroçip satması değildir, fakat en azından kaliteli ve dünyada tercih edilir buğday üretip satabilmesi önemlidir.

İhracat yapan ülke mümkün oldukça ticaret ortakları ile arasını iyi tutmalıdır. Olabildiğince kavgaya ve çatışmaya girmemelidir ki ticaretine zarar gelmesin. Mahallenin bakkalı bile konu-komşu ile kavga etmemeye çalışır ki işi devam edebilsin. 

***

Türkiye’nin 2019 ilk çeyrek rakamlarına göre en fazla ticaret yaptığımız ülkeler Almanya, İngiltere, İtalya ve İspanya gibi Avrupa Ülkeleri… Avrupa ile 2019 ilk çeyrek ihracatımız 21 milyar dolar iken, Avrupa dışındaki bütün ülkeler ile olan ihracat miktarımız 20 milyar dolar. Dünyaya sattığımız toplam değerden fazlasını tek başına Avrupa’ya satıyoruz.

Fakat aynı şekilde her fırsatta kavga ettiğimiz ülkeler de yine bu Avrupa Ülkeleri. Özellikle ihracatımızın en fazla olduğu Almanya, bilhassa seçim dönemlerinde, en fazla kavga ettiğimiz ülke. “Almanya bizi kıskanıyor” söylemi ülkede alay konusu olmuş durumda. Öyle ya, 3. Havalimanını da Almanya’ya nispet olsun diye yapmadık mı? 

Öte yandan, aramızı bozmamak için gayret gösterdiğimiz ve yeri gelince savunmak için üs kurduğumuz Katar ile 2019 ilk çeyreğindeki ticaretimiz ise sadece 363 milyon dolar. Yani Türkiye’de bir büyükşehir belediyesi bütçesi kadar bile değil. 

Anlaşılan o ki, ülkeyi idare edenler siyaset ve ticaret dengesini iyi kuramıyor ve ekonomik kalkınmayı düşünmeden siyaset yapıyorlar. Ya da ticaret rakamlarının dışında başka bir ticaret söz konusu…

Ticaret, siyaset ile desteklenmezse, ticaret yapılan ülkelerle sürekli kavga edilirse ihracatın artması beklenemez. İhracat artmadıkça, üretimin artması, üretim artmadıkça kalkınmanın artması beklenemez.  Kavga ile ticaret bir arada olmaz. 

Gel de bunu 17 yıldır hem içte hem de dışta ülkeyi kavgalarla yönetmeyi maharet sayan bir iktidara anlat anlatabilirsen…

Okunma Sayısı: 1406
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı