Arş.Grv. Selçuk FIRAT ile Eğitimde Teknoloji üzerine konuştuk...
•Sizi tanıyabilir miyiz?
1984 Adıyaman doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Adıyaman’da tamamladım. Lisans eğitimimi Marmara Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği’nde aldım. 2009 yılında Adıyaman Üniversitesi’nde Araştırma Görevlisi olarak işe başladım. Şu anda İnönü Üniversitesi’nde doktora yapmaktayım.
•Bilgisayar alanını neden tercih ettiniz?
Bilgisayar mühendisliği küçüklüğümden beri zaten hayalim olan meslekti. Aslında ülkemizde tercihlerimizi merkezi sınavlardan aldığımız puanlar büyük ölçüde etkiliyor. Ben, puanım doğrultusunda tıp ve mühendislik bölümlerini tercih edebiliyordum. Ezber yeteneğimin çok iyi olmadığını düşündüğümden tıp seçeneğini zaten elemiştim. Hem bilgisayarların yapısını ve işleyişini merak edişimden, hem hayalim olan meslek olduğundan, hem de yeni şeyler ortaya koyabilme şansım olduğundan bilgisayar mühendisliğini seçtim.
•Ülkemiz eğitimde gelişen teknolojilerden tam olarak faydalanmasını biliyor mu?
Günümüzde eğitim kurumları hem yeni teknolojileri öğretmek, hem de toplumda bu teknolojileri kullanabilen bireyler yetiştirmekle yükümlüdür. Ülkemizde teknoloji, gerekli donanım ve altyapıya sahip olunmadan, çok hızlı bir şekilde eğitime entegre edilmeye çalışılmaktadır. Gelişen teknolojilerden tam olarak faydalanabilmek için öncelikle öğretmenlerimizin bu teknolojileri sınıf ortamında uygulayabilecek düzeye gelmeleri gerekmektedir. Son yıllarda hizmet içi eğitimlerle öğretmenlerin teknoloji kullanımları arttırılmaya çalışılmaktadır, fakat gittiğim okullardan edindiğim izlenimlere göre henüz bu eğitimler öğretmenleri istenilen seviyeye ulaştıramamıştır. Bu nedenle, teknolojinin kademe kademe eğitime entegre edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
•Peki eğitimde teknoloji neden önemli?
Eğitim kurumları toplumu ileriye götürecek bireyleri yetiştirmek için değişimi başlatma sorumluluğunu üstlenmişlerdir. Teknoloji de bu değişimi başlatan en önemli unsurlardan biridir. Bu nedenle teknolojinin eğitime entegre edilmesi, çağdaş toplumun gerektirdiği birey özelliklerini öğrencilere kazandırmak bakımından önemlidir. Teknolojinin eğitimde kullanılmasıyla bilgiye erişim, bilgiyi kullanma, değerlendirme ve paylaşma yolları değişime uğramıştır. Toplumlar birbirlerine yaklaşmış ve insanlar istediği bilgiye anında ulaşabilir hâle geldiler. Bizim açımızdan düşünürsek, eskiden bir yayına ulaşmak çok zordu, ama şimdi tek tıkla çoğu yayına ulaşabilmekteyiz.
•Çeşitli projeler çıkıyor, peki bu projeleri kullanmak için altyapımız var mı?
Ben altyapının yeterli olduğunu düşünmüyorum. Yukarıda belirttiğim gibi, hem bu projeleri uygulamak için öğretmenlerimizde bulunan bilgi eksiklikleri, hem de teknik yetersizlikler bulunmaktadır. Bu nedenle projeler ülkemizin her köşesinde uygulanamamaktadır. Örneğin, ülkemizde hâlâ internet bağlantısı olmayan hattâ hiç bilgisayar kullanmamış öğrencilerin bulunduğu yerler vardır. Bu da eğitimde fırsat eşitliğini engellemekte ve dijital bölünmelere yol açmaktadır. Öncelikle eğitim sisteminin amaçları belirlenerek bu amaçlar doğrultusunda ihtiyaçlar tespit edilmeli ve altyapı eksiklikleri sistematik bir şekilde giderilmelidir.
•Örneğin Fatih Projesi’nden bahsediliyor. Fatih projesi kapsamındaki tabletler nedir? Bu uygulamanın kazandırdıkları veya kaybettirdikleri var mıdır?
İlk önce Fatih Projesini açıklayalım isterseniz. Fatih Projesi, okullarımızdaki teknolojiyi yükseltmek için okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim düzeyindeki tüm okullara etkileşimli tahta ve internet ağ altyapısı sağlanması ilk hedeftir. Her öğretmenimize ve her öğrencimize tablet bilgisayar verilmesi, öğretmenlerimizin bu donanımları etkin şekilde kullanabilmeleri için; onlara hizmetiçi eğitimler verilmesi ve öğretim programlarının bilgi teknolojileri destekli öğretime uyumlu hâle getirilerek eğitsel “e-içerikler” oluşturulması aşamalarından oluşmaktadır.
Proje kapsamında verilen tabletlerin kullanımının amacı; öğrencilerin, dersi bu tabletlerden takip etmesini, kağıt kalem kullanımı yerine bu tabletler aracılığıyla not tutmalarını, yeni bilgileri internet üzerinden tablete yükleyerek sürekli güncel kalmalarını sağlayabilmektir.
Bu tabletlerle, öğrencilerin kitap defter yükünden kurtulacaklarını, derslerin daha eğlenceli hâle geleceğini ve öğrencilerin istedikleri bilgiye her an ulaşabilme şansına sahip olacakları düşünüyorum. Ancak yine de, öğretmenlerin de bu sürece tam olarak dâhil edilememesi, bu tabletlerle ulaşılabilecek “e-kaynak” sıkıntısının giderilememesi, tabletlerin öğrencileri internet ve bilgisayar bağımlısı bir hâle getirebileceği gibi endişelere de sahibim.
•Bu tabletlere Bilişim teknolojilerinin gelişimiyle ne entegre edilebilir?
Bu soruya şimdiden cevap verebilmek zor. Şu anda tabletler, üzerinde yüklü birçok uygulama ile dağıtılmakta ve etkileşimli tahtayla entegre bir biçimde çalışabilmektedir. Eğer ileride proje verimli bir şekilde uygulanabilirse, tabletler bir özel ders programlarına dönüştürülebilir, öğrenciler ve öğretmenler internetin olduğu herhangi bir yerden bağlanarak özel ders yapabilirler. Proje uygulamaya konulduktan sonra bu konuyla ilgili daha net yorumlar yapabiliriz.
•Uzaktan eğitim denilince size neyi ifade ediyor? Uzaktan eğitimin olumlu ya da olumsuz yönleri neler?
Uzaktan eğitim, eğitim almak için çeşitli sınırlılıklara sahip olan insanların da bu haktan yararlanabilmelerini sağlayan bir programdır. Özellikle çalışan ya da ailevî nedenleri olan, kısacası esnek bir eğitim programına ihtiyaç duyan ya da maddî açıdan kaygı duyan bireyler tercih edebilmektedir böylelikle eğitimde fırsat eşitliği sağlamaktadır.
Uzaktan eğitimde öğrenciler zaman ya da mekân sınırlaması olmadan, bu programa katılabilmektedirler. Öğrenciler, kendi hızlarında bir öğrenme gerçekleştirmektedirler. Öğrenciler programları uygunsa eş zamanlı, değilse zamandan bağımsız ayrı zamanlı uygulamalara katılabilirler. Öğrenciler ulaşım, yeme-içme, barınma gibi giderlerden de uzaktan eğitim sayesinde kurtulmuş olurlar.
Ancak uzaktan eğitimde öğrenciler kendilerini gerçek bir sınıf ortamında hissedemeyebilir, ders için gerekli disipline ve motivasyona sahip olamayabilir. Uzun süre bilgisayar başında oturan öğrencilerde sağlık sorunları olabilir. Sınıf ortamında öğrenci öğretmene anlık soru sorup dönüt alabilir ancak uzaktan eğitimde bu şansa sahip olamayabilir. Özellikle sistemlerdeki elektrik kesintileri veya bilgisayardaki sorunlardan dolayı dersler ya da sınavlar esnasında sorunlar yaşanabilmektedir ve bu da öğrencilerin mağdur olmalarına neden olabilir.
•Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Modern çağın gereklerinden biri olan teknolojinin hemen her alanda olduğu gibi eğitimde de kullanılması, bu çağın gereklerine uygun bireyler yetiştirilmesi için kaçınılmaz bir durumdur. Neredeyse her gün yeni teknolojiler ortaya çıkmakta ve bugün yeni olarak adlandırdıklarımız bir sonraki gün eski konumuna düşmektedir. Bu nedenle, gelişen ve değişen teknolojilere ayak uydurabilen bireyler yetiştirilmesi ülkemizin nitelikli insan gücünün arttırılmasında çok önemlidir. Ancak, eğitim ortamına teknolojiyi dâhil ederken bunu öğrencileri yalnız bireyler hâline getirerek veya öğretmenleri sürecin dışına iterek yapmamalıyız. Bu noktada öğretmenlerimize ve öğretmen adaylarımıza büyük sorumluluklar düşmektedir. Hızlı bir şekilde teknolojiyi eğitime entegre etmek yerine bunu aşama aşama yapmak daha sağlıklı olacaktır.
MUHAMMED ZORLU
[email protected]